21

78 4 0
                                    

Ellerimle oynarken lüks bir villanın önüne geldik. Kapıda koruma adamlar vardı. Arabadan inip benim kapımı açtığında yavaşça aşağı indim. Kapıyı kapatıp bileğimden tuttu ve adamların ortasındaki kapıyı açtı. Gayet güzel ve lüks bir evdi burası. Evin kapısında yine adamlar vardı. Kenardaki bahçelerde de vardı. Çok korunaklı bir ev olduğu belliydi.

Evin kapısına ilerleyip zili çaldı. Hizmetlilerden biri açarken içeri girdiğimizde etrafa baktım. Gayet normal dizayn edilmiş güzel bir evdi.

Ona bakıp "Gerçekler bu mu?" Diye sordum. Bileğimi bırakıp elini arkasına attı ve bir silah çıkardı. O an anladım Bulut hoca tehlikeli işlerin adamıydı. İçimde bir korku oluşmuştu.

Ama lanet olsun ki onu hala seviyordum. Çok tehlikeli bir adamdı ama ben bunu kendime anlatamıyorum. Kalbim eskisinden daha hızlı atıyor şimdi.

"Gerçek bu Mira" dediğinde bakışlarımı silahtan gözlerine çektim. Bana gitme diye yalvarır gibi bakıyordu. O beni seviyordu ve bana zarar gelmesine izin vermezdi. Ben öyle düşünüyordum.

Birkaç dakika sessiz kalışımdan sonra gözlerimi kaçırdım. "Gidemiyorum" dediğimde silahı yandaki yemek masasına koydu. Tekrar gözlerine baktım. Mutluluk hakimdi. Tek sözümle mutlu olan adam hayatı ne kadar tehlikeli olursa olsun bana zarar gelmesini istemezdi değil mi?

Derin bir nefes verdim. Tüm vücudum kendini ona itiyordu. Karşı koyulmaz bir güçtü bu. Yanına yaklaşıp sertçe boynuna sarıldım. Kollarını belime sarıp başını boynuma gömdü.

Kokusu yine burnuma dolarken geri çekildim. Belimdeki ellerini bırakmamıştı. Gözleri tekrar gözlerime gelirken "Beni kabul ettin Mira. Artık benden gidemezsin, izin vermem" dedi kısık sesle. Gülümseyip "Niyetim varsa da artık yok merak etme" dedim.

Gözleri dudaklarıma indiğinde gözlerimi kapattım. Dudakları yavaşça dudaklarımla buluşurken kasılmıştım. Tüm vücudum titriyordu ve ayaklarımdan güç çekiliyordu.

Dudaklarını yavaşça uzaklaştırıp "Titriyorsun, bunu ben mi yapıyorum?" Diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. Gülümseyip saçlarımdan öptü ve belimdeki ellerini geri çekti.

"Seni evine bırakayım. Annem merak eder" dediğinde anneme annem dediği için gülümsedim. "Seninle konuşacağım şeyler var" dedim.

"Tamam konuşalım sonra götüreyim" deyip elini belime koydu ve koltuklara ilerledik. Üçlü koltukta yan yana oturduk. Ona dönüp "Asıl mesleğin farklı, öğretmenlik neden?" Dedim. "O okulda olma amacım farklı. Düşmanımın oğlu o okulda okuyordu ve ona ulaşıp bazı şeyleri öğrenmem gerekiyordu. Sadece birkaç günlük bir görevdi ama ben günlerdir o okuldayım Mira."

"Neden ki?" Diye sorduğumda güldü. Gülümsemesi bile gözlerime hoş gelirken "Sen beni öptün ve dengem şaştı Mira. Sana aşık oldum ve seni biraz da olsa görmek için bu oyuna devam ettim." Dedi. Aşık kelimesi içimdeki heyecanı ortaya çıkarırken gülümsedim. Kendimi olmadığım kadar güvende hissetme duygusunu yaşıyordum şuan. Birşey demeden başımı göğsüne yasladım. Saçlarımı okşadı ve birkaç kere öptü. "Ben varım artık Mira. Okulda dışarıda korkma. Ben senin hep yanındayım"

Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Gözleri artık o kadar güzel bakıyordu ki kaybolup gitmek istiyordum. Eve gitmem lazımdı annem ortalığı ayağa kaldırmak üzereydi.

"Artık eve gitmem lazım" dediğimde elimden tuttu ve ayağa kalktı. Bende kalktığımda evden çıktık. Doğru bir karar verdiğimi düşünüyordum ama bir yanım hala onun yaşam tarzından korkuyordu. Bana korkma dedi, korkmamaya çalışacaktım.

Evden çıkıp arabaya bindiğimizde elimi tutup vitesin üstüne koydu. Parmaklarını parmaklarımın arasına geçirip vitesi öyle değiştirdi. Bu hareketi çok hoşuma giderken gülümsememi gördü. "İçim gidiyor sana"

Kalbim lafıyla hızlanırken gözlerimi kapatıp alt dudağımı ısırdım. "Beni utandırmayı başarıyorsun"

"Utanma güzelim. Daha yeni başladık"

Yol boyunca birkaç şeyden konuşmuştuk. Evin önüne geldiğimizde elimde olan eliyle beni kendine çekti. Gözlerine daha yakınken alnımdan öptü. "Seni seviyorum" dedi.

"Bende seni seviyorum" dedim gözlerine bakarken. "Yarın görüşürüz" dediğinde arabadan indim. Apartmana girene kadar gitmemişti. Merdivenlerden az önceki heyecanla hızlı hızlı çıkıp eve girdim. Annem neyseki çok sorgulamadı.

Odama girip yatağa oturdum. Tüm günün olaylarını düşündüm ve duşa girdim. Bulut hoca artık sevgilimdi ve ben hala inanmakta güçlük çekiyordum.

Anneme söylesem mi diye düşündüm. Anlayışlı bir insandı ama tepki de gösterebilirdi. Üstümü giyinip odamdan çıktım. Annem salonda oturuyordu.

Yanına usulca gidip oturdum. "Anne konuşabilir miyiz?"

Bana döndüğünde kalbim korkuyla çarptı. Ya tepki gösterirse diye düşündüm. "Bizim sınıfa 26 yaşında bir edebiyat öğretmeni geldi. Kendime söz geçiremedim anne"

KARİZMATİK ÖĞRETMENİM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin