17

85 4 0
                                    

Dersin sonrası gayet rahat geçmişti. Zil çalana kadar yaşadığım olayı unutmuştum. Günün sonrasında ne Ayaz hocadan haber vardı ne de başka bir olay olmuştu. Çıkışta tekrar yürüyerek eve döndüm. Anneme şimdilik birşey anlatmayıp belli etmedim. Ayaz hoca atılırsa zaten anlatmaya gerek kalmaz.

Akşam yemeğinde ve film izlerken annem iyi ki var diye düşündüm. Bir kardeşim veya babam yoktu ama annem hepsini oluyordu bana. Eksikliğini hissettirmiyordu.

Hafta sonu temizlik yapmakla geçmişti. Annem hafta sonu işe gitmiyordu beraber temizlik yapıyorduk. Yarın sabah okul var diye erken uyuyup içimdeki anlamsız heyecanla uyandım. Hafta sonu vakit buldukça edebiyat çalışmıştım ve Bulut hocaya sormam gereken ciddi zor sorular vardı. Madem artık hersey normale döndü o zaman üzülmemin bir anlamı yoktu.

Üniformamı giyip kahvaltı yaptıktan sonra evden çıktım. Hala o kadar temizliğin yorgunluğu üzerimdeydi. Okulun bahçesine yaklaştıkça kavga sesleri geliyordu. Hızla bahçe kapısından girdiğimde Aslı ve Arda'ın kavga ettiğini gördüm. Gamze de Aslı'nın yanındaydı ve o da Arda'ya bağırıyordu.

Arda "Dövdüğün Sıla'yla kanka mı olmaya karar verdin Aslı?! " Dediğinde hızla yanlarına gidip aralarına girdim. "Ne oluyor burda?" Diye sinirle sorduğumda Arda "Aslı Sıla'yla kanka olmuş, Gamze hanımefendi de Aslı'ya uymuş" dedi.

Aslı'ya döndüğümde sinirle bakıyordu. "Sana tek bir lafım yok. Ne diye bağırıyordun Arda'ya? Kendini nasıl savunuyordun Aslı?"

Gamze sinirle "Sen karışma, kimsin de böyle konuşuyorsun?!" Dediğinde kan beynime sıçradı. Bana uzattığı elinden bileğini tutup Gamze'yi kendime çektim ve gözlerinin içine baktım. "Arda seni seviyor diye birşey demedim ama seni beter ederim." Dedim ve sertçe bileğini bıraktım. Arda "Bırak Mira ya, ne Aslı'yı ne de Gamze'yi görmek istemiyorum." Deyip kolumdan tuttu. Kerem "Sana meraklı değildik zaten" dediğinde Arda üstüne gidecekti ki beline sarılıp gitmesine engel oldum.

"Tamam gidelim Arda!" Deyip geri çekildim. Bulut hoca buraya gelip "Ne oluyor çocuklar?" Diye sinirle sordu.

Arda "Yok birşey hocam. Gel Mira" dedi ve bileğimden tuttu. Okula doğru ilerlerken dönüp Bulut hocaya baktım. Oldukça sinirliydi ve bize bakıyordu. Önüme dönüp Arda'yla okul binasına girdim. Arda da oldukça sinirliydi ki hızlı yürüyordu ve bileğimi sıkıyordu. Sınıfa geldiğimizde bileğimi bıraktı. Bana dönüp "Mira aklım almıyor bu kız geçen gün Sıla'yı dövmedi mi? Atarlanmadı mı? Şimdi can ciğer olmuşlar Gamze zaten Sıla'yla arkadaşmış!" bağırdı.

Bir adım yaklaşıp "Tamam herkesin gerçek yüzünü gördük işte." Dedim bir elimi göğsünün üstüne koyup. Üstündeki elimin bileğini tutup elimi kaldırdı. Bileğimi bırakmadan gözlerime baktı. "Son zamanlarda seni hep yalnız bıraktım. Özür dilerim Mira" dedi sakin bir sesle.

Gülümseyip "Halimi soran tek sendin, özür dileme." Dedim. Tuttuğu bileğimden beni kendine çekip sarıldı. Gülüp bende sarıldım. Geri çekilip sıraya oturdum. Arda da her zamanki gibi yanıma oturup telefonuyla ilgilenmeye başladı. İlk ders matematikti. İçime bir gerginlik otururken Arda'ya döndüm.

"Arda ben sana birşey diyeceğim ama aramızda kalacak."

Kaşları çatılırken telefonunu sıranın üstüne koyup bana baktı. "Söz ver" dediğimde "Söz Mira, söyle" dedi.

Sınıfta bizden başka kimse yoktu rahatça söyleyebilirdim. "Ayaz hocanın olayındaki kız benim." Dediğimde nefes alışverişleri sinirli bir şekle büründü. "Bana yalan söyledin Mira. Ne yaptı o adam sana?" Dedi sakin kalmaya çalışarak.

"İnsanlar öğrenirse yanlış düşünür diye gizli tutmak istedim. Bunu bilen bir Bulut hoca birde sensin. Bana neden ben değil de Bulut hoca diye sordu. Ben gitmek istedim ama beni bırakmadı. Bağırdım diye ağzımı kapattı o anda da Bulut hoca geldi." Dedim.

Sinirle bir nefes verip "Piçe bak üç yıldır öğretmenindi birde." Dedi. Derin bir nefes verip arkama yaslandım. Ona Bulut hocaya karşı normal olmayan hislerimi söylemeli miydim bilmiyorum. Daha kendim adını koyamazken özellikle beni bu kadar koruyan Arda'ya söylemek mantıksız olurdu.

Yavaş yavaş öğrenciler sınıfa gelirken Aslı ve Kerem de gelmişti. Onlar yokmuş gibi davranıp dersin başlamasını bekledik. İlk on dakikasında hiçbir hoca gelmemişti. Boş geçeceğini düşünüp edebiyat soruları çıkarıp onları çözmeye başladım. Ayaz uyuyordu kalkıp da sinirlenmesin diye uyandırmadım.

Dersin ortasında Bulut hoca içeri girdi. Boş dersleri o dolduruyordu belkide. Sınıftan biri "Ayaz hocaya ne oldu hocam?" Diye sorunca Bulut hoca bana bakıp öğretmen masasına oturdu. "Ortalıkta yok, bilmiyorum" dedi.

KARİZMATİK ÖĞRETMENİM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin