Melez Denekler Tae-Kook

🐯

Ara Bilgi; Melezlerin kulakları, insanların kulaklarıyla aynı yerde ama şekilleri farklı ve kulaklarını rahatça oynatabiliyorlar. Ayrıca uzun kulaklı melezlerin kulakları daha yukarıda ama insan kulaklarıyla aynı işlevleri görüyorlar.

Dudaklarımı büzmüş, kulaklarımı dikmiş bir şekilde Jimin ve Taehyung'un muhabbetini dinliyordum. Jimin merakla ona sorular soruyor, o ise sakince cevaplıyordu.

"Dışarıda hayat nasıl gidiyor? Ben yaklaşık beş yıldır buradayım. O yüzden pek bir şey hatırlayamıyorum." dedi Jimin minik sarı kuyruğunu oynatıp.

"Dışarısı mı? Buradan iyi ama iğrenç bir yer. Etrafta belediyeden işçiler geziyor. Sürekli melezler aranıyor. Cehennem gibi bir yer."

"Sahi, kaç yaşındasın sen? Ben beş yıldır buradayım ama senden küçükmüşüm gibi bir elektrik aldım."

"Türünden dolayı olmasın o?" dedi Taehyung gülümseyerek. Jimin ise gözlerini devirmiş, cevap beklercesine ona bakmaya devam etmişti. Sonunda Taehyung devam etti, "Yirmi iki yaşındayım."

"E ben de yirmi ikimdeyim. On sekizime girdiğim an buraya alındım." dedi Jimin kaşlarını çatarak.

"Sen beş yıldır nasıl yakalanmadın?" dedim kulaklarımı oynatıp. Aniden sormuştum ve aniden bakışları bana dönmüştü. Bakışları öyle keskin görünüyordu ki, türünden dolayı olsa bile bir tık ürkmeme neden olmuştu.

Kuyruğunu sağa sola salladı, "Ailem beni saklamayı iyi becerdi, diyelim."

Dudaklarımı aralayıp ilgiyle dinledim. Benim ailem, ben alınırken karşı koyamamışlardı bile. Onun ailesi nasıl da saklamışlardı? Zenginler miydi acaba? Gizli geçitler falan?

"Buradakilerden en fazla altı ay saklanabilen vardır. Sen yeni rekorsun. Beş yıl mı? Baya iyi." dedi Yoongi.

Taehyung yorgunca güldü. Ardından uzun kuyruğunu uzatıp bitişik kafeslerimizden benim kafesimin ortasına kadar getirdi. İrkilerek kulaklarımı indirdim ve demirlere yaslandım. O ise bu arada kedi meleze bakıyordu.

"Tanışalım? Kafa birine benziyorsun." dedi tek kaşını kaldırıp.

Yoongi yüzünü buruşturdu. Yine de o da uzun kuyruğunu uzatmış, hafifçe Taehyung'un kuyruğuna dokundurmuştu. Gözlerimin önündeki turuncu ve gri tüylerin birleşim noktasına hayranlıkla baktım.

"Min Yoongi. Kedi melezi. Yirmi dört yaşındayım." dedi umursuzca.

"Hyung, demek zorunda mıyım?" dedi Taehyung. Kuyruklarını geri kendi kafeslerine çektiklerinde rahatça tekrar yayıldım oturduğum yerde.

"Kafana göre takıl." diye olduğu yere kıvrıldı Yoongi. "Bu akşam beni alacaklarmış gibi bir his var içimde. Biraz uyuyup dinleneceğim."

"İyi uykular!" dedi Jimin. Ardından bakışları bana döndü. "Jungoo. Sana bir şey dediler mi, gözlerinle alâkalı?"

"Hayır... Siklemiyorlar bile." diyerek omuz silktim.

Jimin üzgünce bana baktı. Ben, dışarıdan nasıl göründüğümü bilmiyordum ama korkunç göründüğüme emindim.

"Gözlerin, genetik değil mi?" dedi Taehyung sertçe. Sesine döndüm.

"Hayır. Deneyler esnasında oldu." dedim yutkunarak. Kaşlarını çattı. Başını iki yana sallayıp kapıya baktı.

"Hoseok, hadi oyun oynayalım. Sıkıldım." diyerek yanındaki sincap meleze döndü Jimin.

Sincap melez de ona dönmüş, kuyruğunu uzatarak Jimin'in oynamasına izin vermişti.