🏨

224 22 0
                                    

Özür dilerim verdiğim aradan dolayı, bu aralar kafam epey dolu, yazmaya zamanım yok. Lâkin daha dikkat edeceğim, meraklanmayın.

"Hayır. Hayır. Jungkook... Jungkook çok güzelsin."

Birkaç kelime, gözlerimi kocaman açmama neden oldu. Bakışlarım hızla yanıma döndü. Taehyung, dudakları aralanmış bir şekilde yüzümü süzüyordu.

"Yalancı." diye mırıldandım titrek bir sesle.

"Yalan söylemiyor. Hâlâ bebek gibisin, Jungkook!" Jimin, beni neşelendirmek amacıyla kıkırdamış yanaklarımı sıkarak iki yana çekiştirmişti.

Yaşlı gözlerim Jimin'i izlerken bu sefer Yoongi konuştu, "Kötü durmuyor, tavşan. Sorun etme."

"Bizim minik tavşanımıza da bak sen!" Heyecanla konuşan Hoseok'la, Jimin önümden çekilmiş, ayaklarımı çekerek beni kafesin dışında çıkarmıştı. Anında sağıma Namjoon, soluma Jin, arkama Hoseok ve önüme de Jimin oturmuştu.

Gözlerim Taehyung'u aradı. Jin ve Hoseok'un arasına oturduğunu fark ettim. Gülümsedi. Gözlerimi kaçırıp Jimin'e döndüm.

"Bize vitamin için domuz melezleri öldürüyorlar. Gözlerimle gördüm. Kız, gözümün önünde öldü. Öldü, Jimin. Kurtaramadım." dedim Jimin'in ellerini tutarak. Dudaklarım büzüldü, gözlerim yandı. Burun direğim sızladı ama tek bir damla gözyaşı akıtamadım.

Sus pus oldu herkes, odadaki diğerleri de bizi dinliyordu. Onlar da bizi dinliyorlardı. "Öldü mü? Domuz melezler mi? Siktir. Siktir." diye mırıldandı Jimin.

Alt dudağımı ısırdım, "Bu arada bu cihazı ben çaldım. Yani şu an dışarıda olduğumuzu bilmiyorlar."

"Kaçıyor muyuz?" dedi Hoseok heyecanla omuzlarıma tutunup.

"Bu akşam önemli bir deney olacakmış. Saat sekizden dokuza kadar kimse koridorlarda olmayacak. Gizlice dinledim." dedim bakışlarımı herkesin üzerinde gezdirirken "Sadece saati tutturmayı becermemiz gerek. Sonrası kolay."

Herkes sus pus oldu. Bir yutkunma sesi dağıldı odada. Nefesimi tuttum. Dediklerimi tarttım. Bu kadar şaşılacak bir şey de dememiştim hâlbuki.

"Jungkook," dedi Jimin "Ne yaptın sen?"

Gülümsedim. "Beğendiremedim sanırım size?"

"Çok etkileyicisin." dedi Taehyung. Bakışlarımı ona çevirdim. "Daha yeni bir deneyden çıkmışken, kaçmanın yollarını aradın." Bana biraz daha yaklaşıp omuzlarıma sarıldı. Ensemi tutup kafamı göğsüne bastırdı.

Gözlerimi kapattım. Bir elim havalandı. Omzuma sarılı kollarından birine tutundum. Kulağımın altında yarışa girmiş gibi atan kalbi ve sıcaklık hissiyle derin bir nefes verdim. Ah, kolları. Kolları çok güvenliydi.

Ben Taehyung'un sıcaklığına kapılmışken Yoongi'nin sesi doldu sessiz odaya, "O zaman, kaçıyoruz."

🐾

"Hayır. Bekleyin. On kişi on kişi çıkıyoruz. Herkese önderlik edecek kişiler farklı." Yoongi, bir lider edasıyla el kol hareketleri yaptı. "İlk grubu ben, ikinci grubu Jimin, üçüncü grubu Taehyung, dördüncü grubu Jungkook götürüyor. Son grubu ise Seokjin hyung. Çıkışı bildiğinden bahsetti, ona güveniyorum."

Yutkundum. Arkama dizilen on kişiye baktım. Yoongi, önderlik edecek kişileri söyledikçe, melezler arkamıza doluşmaya başlamışlardı. Herkes kendi istediği lideri seçtiler.

Alt dudağımı ısırıp önüme döndüm. Jimin konuştu, "Beşer dakika. Her grup arası beş dakika olacak. Son kişi çıktıktan sonra beş dakika sayın ve diğer grup hareketlensin. Anlaştık mı?"

Melez Denekler Tae-KookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin