Melez Denekler Tae-Kook

🖤

Kısa süre içerisinde gidenler geri geldi. Birlikte yola çıktık. Namjoon, tüm deneyleri bir flash belleğe kaydetmişti. Bunun işe yarayacağını söylemişti.

Eve vardığımız gibi flashı Bay Kim'e verdik. Adam önce hızlıca Jimin ve benim midemi temizledi. Berbat bir işlemdi. Önce kusturmaya çalıştı. Ben zaten hazırlıklı olduğum için kustum ve cihazı da midemdeki diğer her şeyle beraber klozete bıraktım. Jimin ise kusamamıştı. Bu yüzden midesine bir hortum uzatılmış, onunla cihaz alınmıştı. Berbattı. Kesinlikle berbattı.

Ardından Taehyung, babasıyla konuşmak istediğini, bizim duş almamızı ve rahatlamamızı, yarım saate geleceğini söyleyerek bizi odadan çıkardı. Onu onaylayarak yukarı çıktık. Hizmetliler hızla evdeki banyoyu hazır ettiler. Orada diğer beşlinin sırayla yıkanacağını, Taehyung'un odasındaki duşta ise benim yıkanacağımı, Taehyung'un emrettiğini söylediler.

Arkadaşlarıma hava atarak duşa girdim. Sıcak su iyi gelecekti.

🐾

Hızlı, temizleyici bir duşun ardından kapının yanına, benim için bırakılmış bornoza uzandım. Gülümseyerek bornozu giydim. Tam benim bedenime göreydi.

Bornozun şapkasının kafamdan geçirdim. Benim için bırakılan tüylü terlikleri de giydim ve kapıyı açarak sıcacık banyodan odaya geçtim.

Bakışlarım etrafı taradı. Taehyung giysi dolabının kapaklarını açmış, içini inceliyordu. Beni duyunca döndü. Gülümseyerek dizimin üstünde biten ve vücuduma cuk oturan bornozumu süzdü.

Kollarını iki yana açtığında gülümseyerek koşup kolları arasına girdim. Kolları bedenimi sardı, ben beline sarıldım. "Sıcak duş iyi geldi mi, tavşanım?" dedi sırtımı okşarken.

"Evet! Özlemişim." dedim çenemi göğsüne yaslayıp ona alttan alttan bakarken. Sırıttı. Eğilip burnumun ucuna dudaklarını bastırdı.

Gözlerimi kapattım. Bundan destek alarak dudaklarını yüzümün her yerinde gezdirdi, gezdiği yerleri öpücükleri süsledi. Yanaklarıma birer öpücük daha bıraktı, dudaklarıma eğildi.

Dudaklarını dudaklarıma sürttüğünde hafifçe gülümsedim. O da güldü. Ardından hızlıca dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Kafamı omzuma yatırıp dudaklarımı oynattım. Dudaklarımız birbirleri üzerinde oynuyordu.

Taehyung'la tanışmadan önce çok kez kaçmaya çalışmıştık. Ama her defasında saklanacak böyle konforlu bir yerimiz olmadığı için sokak arasında yakalanmıştık. Şimdi ise kale gibi bir yerde saklanıyorduk. Korunuyorduk.

Taehyung dudaklarımı ıslak bir şapırtı ile bıraktı. Dudaklarımı yaladım, gözlerimi araladım. Bakışları yüzümdeydi. Bir şeyi düşünüyor gibiydi.

Ona izin vererek bekledim. Gözlerime baktı. Dudaklarını araladı. Sonra kapattı. Zaman verdim ona, ne diyeceğini merak ediyordum.

"Onların size yaptıklarını anlatmak için bir video çekmeliyiz." dedi sonra tek nefeste. Kaşlarımı kaldırdım. Devam etti, "Yani yedimiz de videoda olacağız. Video... halka gösterilecek. Sonrası ise insanlara kalmış. Eğer bizi desteklerlerse kurtuluruz. Desteklemezlerse muhtemelen zorla geri alınırız."

Yutkundum. Gözlerimi kaçırdım. Tabii ki bir şeyler yapmamız gerektiğini biliyordum. Ama video mu? Ben videoya çıkamazdım ki. Hele bu siyahlıklara boyanmış suratımla asla çıkamazdım. İnsanlar beni beğenmezdi bir kere.

Taehyung tereddütümün nedenini, geri alınmamız sanarak bana zaman verdi. Oysa sorun görünüşümdü.

"Taehyung..." dedim mırıltıyla "Ama benim yüzüme makyaj yapsak? Böyle çirkinim."