Gözlerimi kocaman açtım. Allah'ım lütfen lütfen. O sırada annemin telefonu çaldı.
- Annee telefonunnn çalıyooo koş koş önemli olabilir. Annem hızla merdivenlerden aşağı indi. Oh çok şükür. Kalp atışlarım yavaş yavaş düzene girmeye başlıyodu. Telefon gerçekten önemliydi. Annem hemen bavulunu hızlı bir şekilde hazırladı ve aşağı indi.
- Niye bu kadar acele ediyosun?
- Dedim ya uçağı kaçırcam.
- Hayır onu demiyorum. Niye bi anda gidiyonuz?
- Öyle gerekti tatlım.
- Peki ne kadar kalcaksın?
- İşte bende tam olarak senle bunu konuşmak istiyorum. İşim uzun sürebilir tatlım.
- Ne kadar uzun? sesim ifadesizdi. Boş gözlerle anneme bakıyodum.
- Yaklaşık 2 ay kadar.
- İki ay mı? dedim. Sesim yüksek çıkmıştı.
- Evet tatlım. Hatta daha fazlada sürebilir.
-Niye bu kadar uzun süreli gidiyosun?
- İş gereği biliyosun uzun zamandır kabul etmeyi düşündüğümüz bi ortağımız vardı. Teklifimizi düşünmüş ve bizi ülkesine davet etti. Tatlım bu şirket gerçekten çok iyi. Dünyaca ünlü bu yüzden tehlikeye atamazdık. Üzgünüm. Ama gitmem lazım.
- Peki hangi ülke?
- Amerika.
- Benide götüremez misin?
- Güzel olurdu ama malesef götüremem. Eğer bu işi alırsak yüklü bi miktar para gelcek ve o zaman seni götürebilirim.
- Harika o zaman ne bekliyosun git de o işi al şekerim. Ve anneme kocaman sarıldım.
- Kendine iyi bakmanı istiyorum. Buraya bi miktar para bırakıcam ve en iyi tarafı bu parayı istediğin gibi harcayabilirsin ama eve de alışveriş yapmayı unutma. annem cüzdanını çıkardı. Kadın zengin canım. Ve bana birsürü para vardı. Saymaya başladım. 3.000 vermişti. Bu benim işimi görür.
- Benim çıkmam lazım. Kendine iyi bak. Yanağımdan öptü.
- Her gün görüntülü görüşcen ona göre. dedim.
- Tabikide ne zannettin. Anneme son kez sarıldım. Sonra annem gitti. Odama çıktım ve kapıyı açtım.
- Emir. Annem gitti çıkabilirsin. Emir dolabımın içinden çıktı.
- Ne işin var orda?
- Şey ben şimdi parfüm şişeni kırdım. Ama bilerek olmadı gerçekten kırmak istemezdim.
- Önemli değil. Zaten kokusunu sevmiyodum.
- Oh iyi bari. Sırttım.
- Ne gülüyosun?
- Çok sakarsın.
- O kadarda değil sadece bi anda heycanlandım o kadar. Annen fark etmedi mi?
- Etti tabi ama o anda telefonu çaldı.
- Ucuz atlattık yani.
- Aynen öyle.
- Dışarı çıkalım mı?
- Olabilir. Ama Asyada gelcek.
- Tamam gelsin. Merdivenlerden inerken bi yandanda Asyaya bağırıyodun.
YOU ARE READING
Problemli
Teen FictionHazal'ın hayatı gayet normaldi. Babası ölene kadar... Babası öldükten sonra onu ele geçiren hastalık kendisine ve çevresine zarar verir. Güvendiği erkek arkadaşının aslında güvenmemesi gerektiğini öğrenince ondan ayrılır. Yaşadığı tüm bu hüzünlü v...