56. BÖLÜM: ARA FİNAL
CİZRE
21.11.2015
Esen rüzgarın havaya savurduğu tozun ortasında kalmıştı. Yazın bitimiyle kurak topraklara henüz kış gelebilmiş değildi. Bacaklarını korur diye giydiği uzun pantolona şükretti fakat aynı şey üstündeki sıfır kol atletten dolayı açıkta kalan kolları için geçerli değildi. Sert esen rüzgar yerden kaldırdığı kumu çıplak kollarına vurup, canını acıtıyordu. Elini gözüne siper ederken duyduğu tekerlek sesleri rahatlamasına sebep olmuştu.
"Hey dur!"
Tuttuğu bavuluyla yolun ortasına atladı. Taksi son anda durmuştu. Yaşlı adam kafasını pencere camından çıkardığında bağırdı. "Hasbinallah! Kızım ne yapıyorsun?! Atlanır mı hiç öyle yola?!"
Onu dinleyecek zamanı yoktu. Bavulunu çekmeye başladığında yaşlı adam ondan önce inip almıştı elinden. Küçük fakat özünde eşek ölüsü gibi ağır olan bavulu kaldırıp bagaja koydu. Geri şoför koltuğuna otururken yanına binen kıza bakmıştı. Yalandan memnuniyetsiz bir ifade aldı kırışmış yüzünü. "Taksiyi sana kiralayalım, bir o kalmıştı zaten." Sesindeki şive fazla belirgindi. Arabayı çalıştırmadan önce arka koltuğa uzandı. Aldığı kabı kızın kucağına bıraktı. "Al ye, açsındır sen yine. Ne zaman tok geldin ki?"
Gözleri parlamıştı. Kabı açmadan adama dönmüştü. "Kutlik değil mi?! Valla kutlik bu!"
"He ya ne olacaktı başka? Bizim hanıma söyledim, kalkıp sabahtan bunu yaptı sen geleceksin diye."
"Çakırım benim be!" Kapağını açtı. Bir tane alıp yemeye başladığında gözlerini kapatmıştı. Buranın en sevdiği yemeğiydi. Her gelişinde mutlaka yerdi fakat en çok Çakır ananın yaptığını severdi.
Yaşlı adam kendinden geçer gibi yemeğini yiyen kıza baktı. Güldü kendi kendine. Arabayı çalıştırırken yandan ona bakmıştı. "Ne diye geldin yine?" diye sordu yalandan ters ters. "Abinin haberi var mı ki geldiğinden?"
"Sakın ona geleceğimi söylediğini söyleme Hamit amca!"
"Söylemem merak etmeyesin, söz ağızdan bir kere çıkar ha, sen bana güvenmeyecek misin hiç?"
Ağzındaki lokmayı yuttu. "Estağfurullah yaşlı kurt, sana güvenmeyeceğim de kime güveneceğim. Sen ve Çakırım benim iş birlikçimsiniz. Evelallah kaç yıldır iyi bir ekibiz şunun şurasında."
Yaşlı adam sıkıntılı bir nefes verdi. "Kızacak yine bana. Bu oğlanın senden çektiği nedir böyle, delinin kızı."
"Aşk olsun Hamit amcam Çakır anam olsaydı benim tarafımı tutardı." Sırıttı. Bir ısırık daha alırken kabın kapağını kapatıp kabı torpidoya indirmişti. Sırt çantasının zincirini açtı. "Bak bir şuna, ona ne aldım, beğenir de mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA PİYON
General FictionGeçmişten yaralı bir kız birdenbire hayatında beliren yabancı ve belirsiz bir adamın ihtirasıyla karşılaşırsa ne olur? Peki ya geçmişte kaldı sandığımız insanlar tamamen geleceğimizi belirlediyse. O zaman ne olur? Geçmiş her şeyi altüst edip gelece...