24. BÖLÜM

1K 51 34
                                    


Herkese merhaba. Kişisel bir Instagram hesabım var, söylediğim gibi şu anlık biraz daha anonim olsamda bir gün büyürsek eğer canlı yayın açıp sizlerle sohbet edebiliriz diye düşündüm.  Hesap: beyaz_sayfalr

Oy vermeyi yorum yapmayı ve hikayeyi arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın. Uzun bir bölüm oldu her zamanki gibi keyifli okumalar.






Sofia Carlberg ' Crazy İn Love

Rihanna ' Cry

KASIM 2015|ANKARA


Genç kız, son sürat hastane kapısından  içeriye girdiğinde öfkeden bütün vücudu titriyordu. Kurumuş dudakları, sürekli yolmasından ötürü ağzı yara bere içindeydi, uzun saçları birbirine dolanmış gözleri ağlamaktan balon gibi şişmişti. Küçük elleri sımsıkı yumruk şeklini almıştı... Etrafına bakmadan, insanlara aldırış etmeden ve hiç duraksamadan yürüyordu. Tek bir hedefi vardı. Ayakları onu oraya sürükledi. Asansöre binmek yerine kısa sürede merdivenleri tırmandığında son bir aydır artık ezberlediği babasının psikoloğunun kapısına gelirken kapıya vurmayarak hışımla içeriye daldı. Doktor, şiddetli bir rüzgar gibi içeriye giren kızı gördüğünde ayağa kalkmıştı.

"Babamın iyileştiğini söylemiştin!!!" diye bağırdığında sesi bütün koridorda yankılanmıştı.

"Babamın! İyileştiğini! Söyledin!" Kelimeleri tek tek vurguladığında masanın üzerindeki kalemliği aldı ve hızla yere fırlattı, öfke genç kızın bütün benliğini ele almış, gözlerini kör etmişti. Oysa bir yerlerde gizli kalmış o acısını ayırt bile edemiyordu artık.

Yaşlı adam ne söyleyeceğini bilemedi.  "Kızım," dediğinde üzgün gözlerle genç kızın gözlerinin içindeki o acıya bakmakla yetinmişti. Şu an elinden gelen tek şey buydu çünkü. Onu teselli falan edemezdi. Hiç kimse onu teselli etmeye cesaret edemezdi. Yaşlı adam onu tanımıştı. Genç kız son zamanlarda gizli olarak o kadar çok buraya geliyordu ki, onu tanımıştı... Görmüştü. Kimsesizliğini, yalnızlığını kendi içinde benimsemişti. Hayatın, bütün çocuklar masum olmasına rağmen bazılarına nasıl acımasız davrandığını bir kez daha anlamıştı. Karşısındaki kızın yaşında kendisinin de bir kızı vardı ve onun bu kadar çok acının içinde boğulduğunu gördüğünde onu kendi kızı gibi görürken, elinden gelen tek şeyin onu o yalnızlığın içinden çıkarmak olduğunu biliyordu ama bildiği bir şey daha vardı ki ona kendi gücü bile yetmezdi, hiç kimsenin gücü yetmezdi; çünkü yalnızlık giderdi ama acılar kolay kolay dinmezdi. 

"BABAM İYİLEŞTİYSE EĞER NEDEN ÇIKTIĞI İLK GÜN KENDİNİ ON KATLI BİR BİNADAN ATTI!" diye avazı çıktığı kadar bağırdığında gözleri irice açılmış kendini kaybetmiş gibi titriyordu genç kız.

"Kızım bak," dedi yaşlı adam bir doktordan ziyade bir baba gibi şefkatle yaklaştı ona. "Baban kafasında bu durumu o kadar çok kurmuştu ki kendi içinde inşa ettiği yeni bir senaryoda akıllı, normal bir karektere bürünmüş, tamamen buna göre hareket ediyordu. Ve yalnızca bizi değil, kendini bile o kişiye inandırmıştı anlatabiliyor muyum? 7 aydır tamamen aklı başında bir adam gibi davranıyordu. Bu durum hasta bir zihni de geçtim, bizim açımızdan bile çok uzun bir süre. Baban delilik ile dahilik arasındaki o ince çizginin ortasında sallantıdaydı her zaman. İnsan aklı bunu bazen kaldıramaz. Bundan da öte kabul edelim veya etmeyelim sadece kendini değil bizi de kandırma gücü her zaman çok yüksekti. Bizim aklımız hiçbir zaman babanın aklının içindekilere  yetemedi. Onun aklı bizim aklımızı yendiği gibi bu sefer gücümüzü de yenmeyi başardı. Biz burda onu kontrol altında tuttuğumuz ve kendisine bir şey yapmasına izin vermediğimiz için o bunu çoktan anlamıştı. Oysa biz anlayamadık hedefinin aslında çıkıp da intihar etmek olduğunu."

KARA PİYON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin