Evet, ödevi yapmadığım için koca sınıfı temizleme cezası almıştım. Öğretmenimizin katı kuralları canımı sıkıyordu ama elimden bir şey gelmiyordu.
Bütün sınıf bedende eğlenirken ben bok varmış gibi sınıfı temizliyorum. Süpürgeyi işim bitince kenara fırlatıp sıraya oturdum, su şişemi elime alıp bir kaç yudum aldım. Elimin tersi ile ağzımı sildim.
"Belim çıktı, götüne domuz girsin inşallah!" Söylenmelerimin sonu gelmiyordu ve içki istiyordum. Ama sınıfın ortasında içicek kadar aptal değildim.
İçeri gelen selin, kerem ve ömere baktım. Ömerin elinde kupana benzer renkli bir kağıt vardı. "O nedir?" Dedim yorgunluğun verdiği umursamazlıkla.
Ömer gülümsedi, ellerini belinin kenarına koydu. "Müdürün odasından çaldım!" Dedi gurur ve sevinçle. Bir kaç saniye ona baktım ve resmen haykırdım. Gülme krizine girmiştim. Elimi masaya vurup haykırıyordum.
"Nerden çaldın?" Gülmeye devam ettim ve tekrar konuştum. "Mükemmelsin."
Ömer sırıtmaya devam etti. Selin bir bana bir ömere bakıp kıkırdadı. Kısa sürelik sessizliği bozan kerem oldu. "Bu gece bedava içebiliriz, müdürümüz sağolsun."Bütün gözler reşit olmayan seline döndü. "Bu bücürü ne yapıcaz?" Dedi ömer.
"İçemem ama mekanda durabilirmek için ailemi arattırabilirim."
"Ailen senin içki satan bir mekanda bulunmana bile izin vermez." Kerem haklıydı, ailesi izin vermezdi.
"Aslında." Dedim ve sırıttım.
***"Dahiyane fikrimi tekrar anlatıyorum." Dedim bilmem kaçıncı defa. Sinirle nefes alan ömer konuştu.
"Kızım kaç kez dinlememiz lazım daha! Anladık işte."
"Senin beynin geriden geliyor çünkü." Ellerimi karnımda birleştirdim. "Dinleyin, ben bara kerem ile giricem. Lavaboya gidicem, selin sende lavabonun arkasına gel, ömer seni pencereden içeri atıcak."
"Korkarım!" Dedi selin pat diye. Selin hariç hepimiz anlımızı ovduk.
"Kızım amma korkaksın ha, yeter da."
Kerem ile biz kapıdan girdik. Mekana yerleştik, ben lavaboya gidip selini bekledim. Gelen seslere bakılırsa onalrda gelmişti.
"Hadı kızım korkma tutuyorum seni." Dedi ömer. Selin ise büyük tedirginlikle konuştu.
"Sakinim ya, zorlama işte."
Pencereden sülük gibi düşüp yere yapışan seline baktım. Ayağı kalkıp üstünü sirkeledi.
"Ben mükemmelim."
"Aynen."
Saçlarımı aşıp düzelttim ve bizimkileri bulmaya gittik.
Yer kapmış çoktan içkileri söylemiş oturuyorlardı. Yanlarına geçtik ve kendi bardakalrımızı aldık. Evet, selin içmiyordu. Ona meyve suyu söylemişlerdi.
"Selin az iç sarhoş olma." Dedi kerem. Ömer ise buna kahkaha atarak güldü.
"Ben sağlığıma dikkat ediyorum, siz kendinizi zehirleyin."
Kimse onu umursamadı. "Piçler, olum sattınız lan beni! Siz orda oynarken ben temizlik yaptım."
"Duygu sömürüsü yapma la, adam olcaktın yapacaktın." Dedi ömer ve bacaklarını masaya koydu.
"En azından iki yüz soruyu hiç yapmadım, senin iki doğrun vardı lan."
Güldüğümüz zaman ömer somurttu. "Aman ne komik."
İçkim bitince yenisini almak için kalktım, o kadar sarhoştum ki önümü göremiyordum. Gözlerim karıncalanıyordu.
Başımı tutup yürümeye devam ettim. "Bu kadar ağrıtman normel mi amına koyayım." Yanımdan geçen garsondan direk bir tane içki aldım. Arkamı dönüp başımın ağrısına sövdüm.
Bir anda sarsıldım, elime baktığımda içki kadehim boştu. "Siktir." Dedim mırıldanarak.
Başımı kaldırıp üstüne döktüğüm adama baktım. Siyah takım elbise giymişti, bar için bu kadar hazırlığın fazla olduğunu düşündüm bir an. Ellerinde siyah eldivenler vardı."İçkim döküldü." Dudaklarımı büktüm. İçkinin etkisi ile aşırı duygusaldım. "Sen döktün."
Başımı biraz daha kaldırıp adamın gözlerine baktım. Kaşları düzdü, sinirlenmemişti. Kendi kadehinden bir yudum alıp elime tutuşturdu.
"Telafim olsun." Bir kadeh içki için deli gibi kızarmıştım.Gözlerime devirdiğim zaman ceketinin içindeki silahı gördüm.
"Siktir!" Mal gibi bağırmıştım. Gerçeklik algımı yitirmeye başlamış gibiydim, ve o silahı görmem hiç iyi olmamıştı. Tekrar yüzüne bakınca yüzünü buruşturduğunu gördüm.
Ellerini cebine koyup başını kaldırdı. Tam ağzını oynatacakken arkasından bir adam onu dürttü. "Efendim."
Kaşları bir anda çatıldı, başını adama döndürüp sinirle konuştu. "Bir daha ellerini üstüme sürme." Dedi ve tekrar başı bana döndüğünde, hayır. Ben çoktan topuk yapmıştım. Beladan korkmazdım. Ama ölmek de istemiyordum.
Hızlı hızlı bizim masaya koştum, insanları korku ile itekliyordum. Silahı vardı, sinirli haline lafım bile yoktu. O silahla beni deşse ne olur diye düşündüm. Düşüncesi bile korkunçtu.
"Sonunda geldin." Dedi selin. Yanlarına oturup adamın üzerine döktüğüm içkiyi yudumladım. Bir kaç saat boyunca sohbet ettiler. Bense göt korkusundan pek bir şey demedim. Onun içkisini de içmiştim. İçkilerimiz bitince bardan çıktık.
Keremin arabasıyla gelmiştik, ilk ömeri bıraktık. Sonra selin gile uğradık. Üstümü değiştirip arabaya geri bindim.
Kerem kapımın önüne kadar beni bıraktı, eve girene kadar kapıda bekledi. Eve girip kapıyı kapattığım zaman gazladığını duydum.
Okul çantamı yere bırakıp içeri girecektim ki babam karşıma geçti.
"Bütün gece nerdeydin?"
Bölüm sonu, oylayıp yorum yaparsanız sevinirim. Bölümler altı yüz kelimeden oluşuyor çok az gelmeye başladı fazla yazmaya çalışıcam. ^^
YOU ARE READING
Ölü Ruhların Çürük Bedenleri (tamamlandı)
Short Storyailesinden psikolojik baksı gören ona rağmen hayatı yaşamaya çalışan ve ayık olmadığı zaman olmayan gece, beklemediği ve görmediği ilgiyi ona vericek adamla tanışır.