İlk temas

22 3 2
                                    

Boran işini bitirmiş arabayla eve gidiyorduk. Yiğitle süt dökmüş kedi gibi otururken, boran ağzını araladı.

"Herkesin ortasında gülmekte nedir yiğit bey?" Bakışları aynadan beni bulunca yutkundum. "Adam seni rahatsız ediyor ama sen bana söylemiyorsun."

Çocuk gibi azarlandığımızı fark edince kıkırdadım, boran ağzıma tükürmesin diye sustum.

Boranın evine geldiğimiz zaman yiğitle süt dökmüş kedi gibi eve ilerledik, Boran arkamızdan sigara içerek gelirken korkuyla irkildim.

"Yiğit sen çık eve." Yiğitle beraber yürümeye devam ederken boranın tok sesiyle durdum. "Sen kal."

Yiğit ikimize baktı ve yanımızdan sevinçle ayrıldı, boran yanıma ilerlerken geri geri adımladım. "Ben sana söylicektim ama.. senin konuşmanı bölmememk için.."

"Hm, öyle mi?"

Belim duvara çarptığında boran önümde durdu, başını yüzüme eğdiği zaman başımı yana çevirdim. "Ben..yiğitin yanına mı-"

Dudaklarını yanağımda hissedince buz kestim, siktir içki de kokmuyordu. Noluyordu?

Şaşkınlıkla yüzümü ona çevirdiğimde dudaklarıma baktı, dudaklarıma doğru yaklaştı. Kaçmak için haraket bile edemiyordum. Gözleri, gözlerine bakan gözlerimi bulunca yutkundum. Dudaklarıma yaklaştığı zaman kalbimin çarpışının hızlandığını hissettim.

"Boran.." elini belimde hissettim, elini belime yavaşça dolayıp beni kendine yaklaştırdı. Parmak ucunda durduğum zaman kaçmak istemediğimi anladım. Ben bunu mu istiyordum? Ben boranı arzuluyormuydum? "Boran.." adını bir kez daha sayıkladığımda yutkundum. Elimi yavaşça boynuna sarıp pamrak uçlarıma biraz daha çıktım ve dudaklarına yaklaştım. Dudaklarıyla dudağım birleşince titredim, iki elini de belime dolayıp beni kendine daha çok çekti. Sadece dudaklarımızın dokunmasıyla bitmesini istemiyordum..daha fazlasını mı arzuluyordum? Lanet olsun sanırım büyülendim, ama bu büyüye kapılmayı çok sevmiştim. Dili dudaklarımın içine girdiği zaman heyecanla kalp atışlarım hızlandı, cayır cayır yandığımı hissediyordum. Onun eli belimi daha sıkı kavrarken ben onun boynundaki ellerimi gevşek bırakmıştım. Sanki onun zaten benim olduğumu düşünüyor gibiydim.

Diline karşılık verdiğimde memnuniyetle devam ettirdi. Biz ne yapıyorduk? Bilmiyordum ama bu oldukça hoşuma gidiyordu ve daha fazlasını istememe sebep oluyordu.

Dudaklarımız ayrıldığı zaman derin bir nefes aldım, dudaklarımız ayrılmıştı ama biz hala aynı pozisyondaydık. Ne diyeceğimi bilmiyordum.

Kollarımı ondan yavaşça çektim ama o hala belimi sıkıyordu. "Sana dokunmalarına izin verme, seni herkes arzular ama sadece bir kişi elde edebilir." Kulağıma yaklaştı, yaklaşırken başını saçıma sürtmüştü. "Bırak da o benim  olayım, gece."

Kollarının arasında mayışmıştım, gücümü topladım. O kollarını benden ayırırken bende kendimi hızla geri çektim.

"Sen.." kelimeleri doğru seçmeye çalıştım. "Sen beni neden?" Kimseye kendini dokundurtmuyordu, birden bire beni neden öptü? Üstelik dedikleri..

"İstemiyormuydun?" Bir kaç adım geri çekildi. "Beni itseydin seni zorlamazdım, üstelik güzel karşıladın."

Sinirle kaşlarımı çattım, beni öpmesine anlam veremiyordum ama kızdığım o değildi, kızdığım hala isteyen hatta daha fazlasını isteyen kendimdi..

Gece kendine kızarken ve boran memnuniyetle geceyi izlerken yiğit evin arkasında onları gizlice izlerken sessizce konuştu. "Allah!" Diye sonunu uzatarak mırıldanıp cebinden temiz bir peçete çıkardı, bir elini arkasına koydu diğer eliylede halay çekmeye başladı. "Yengem de oldu, yengemde yengem!"

Bölüm sonu

Ölü Ruhların Çürük Bedenleri (tamamlandı)Where stories live. Discover now