Ömerle beraber arkada zırlıyorduk. İkimizinde en nefret ettiği öğretmendi matematikçi, korkunçtu. "Ben o adamı görmek istemiyorum." Dedi Ömer ağzında geveleyerek. "Gitsin! Korkuyorum.." o daha çok zırlayınca benimde sesim yükseldi.
"Ühü, bende!" Başımı Ömer'in omzuna yaslamış zırlıyordum. Zırlıyorduk. Kapı açılınca kafamı kaldırıp sesimi korkuyla kestim. Hocanın direk bakışları Ömer'le bana dönünce ikimizde yutkunduk. "Ömerr.." diye mırıldandım. "Gece.." diye mırıldanınca birbirimize bakış attık.
Hoca tahtaya geçip bir problem yazdı, evet problem. işlemin hangi konu olduğunu bile bilmiyorum.. Ömer başını eğmiş hocanın onu seçmemesi için dualar ediyordu. Aynı duayı bende etmeye başlamıştımki, Ömer ballı çıktı.
"Gece."
O büyük ses duvarlarda yankılanıp kulağımda çınlayınca ayaklandım. Korkuyla yutkunup ayağımı yere sürte sürte hocanın yanına ilerledim. Yüzündeki o iğrenç keyifli sırıtışı görünce sinirle kaşlarımı çattım. "Saçını topla." En nefret ettiğim şeylerden biriydi emir almak. Tam tersini yapasım gelirdi hep. Tokayı cebimden çıkarıp saçımı dağınık bir topuz yaptım. Tekrar hocaya baktığımda sırıttığını fark ettim. "Düzgün topla, bu ne her yerden çıkıyor. Yoksa hala annen mi topluyor?" Hiç komik olmayan espirisine bir kaç yalanlanın güldüğünü duyunca yüzümü buruşturdum. Yüzündeki o keyifli ifade sinirimi bozmuştu. Kaşlarımı çatıp elindeki kaleme uzandım. Elimi yavaşça geri çektim, kalemi almamıştım.
"Çözmek istemiyorum." Dedim sinirle. Bu gün borana zaten sinirliydim üstüne öğretmenin beni aşşağılamasına izin vermicektim. "Bilmediğimden değil." Sırıttım. "Keyfine." Hocanın boynundan bir damarı attığında bu sefer keyif alan ben olmuştum. Saçımı açıp tokayı cebime soktum. "Hem saçlarım bu gün ayrı güzel, neden toplimki?"
İşte..aptal gece. Sınır bilmez gece. Sussan ne olucaktı? Ama yok, yok susarmı hiç? Tam beş yüz problem sorusunu deftere yazıp çözme cezası aldım. Evet tam beş yüz! Beş yüz! Beş! Ve yüz!
Son dersti, hoca yoktu. Boş derse herhangi bir öğretmen yollamışlardı. Bizi boş bırakmış telefonla kendisine sunulan molanın keyfini çıkarıyordu.
"Kerem." Dedim. Altı derstir zırlıyordum, yedinci dersti ve hala zırlıyordum. "Ben nasıl bitiricem?" Başımı iki yana salladım. "Bu ödev bitmez." Ağzımdan "ühü" sesi çıktığında kerem derin nefes verdi."Yeter gece." Dedi uzatarak. "Bak halledersin, tamam yarına kadar yetişmez belki ama halledersin." Dedikleri ile daha çok zırlayınca o da somurttu.
***Ayağımı yere sürte sürte okul çıkışına gidiyordum, gözümün ucuyla boranın arabasını gördüm. Görmemiş gibi yapıp fıratın yanına ilerledim. "Lan fırat." Dedim kendimi belli ederek. "Napıyorsun?"
"İyi, gece abla." Fırat benden iki sınıf düşüktü, ama ona rağmen saygıda kusur etmezdi. Gördüğüm her an seslenirdim. "Sen nasılsın?"
"Beş yüz soru matematik ödevi olmasa daha iyi olucam." Fırat kıkırdayıp elindeki kolayı bana uzattı. "İçmezmisin abla" elinden kolayı alıp yudumladım. Fıratın yanındaki arkadaşları kendi aralarında fısıldaşdıklarını fark etmiştim ama umursamadım. "Teşekkür ederim, kola buz gibiydi." Fırat gülümsedi. Elimdeki kolayı alıp yudumlamaya başladı.
Bir anda kapşonumdan tutulup geriye doğru çekilince, fıratın yanından uzaklaşmış oldum. "Noluyor ya?" Kafamı kaldırdığımda, ciddi bir o kadarda soğuk bakan Boran'ı gördüm.
"Gece?" Dedi fırat. Abla dememesinin sebebi borayı tehlikeli biri sanmasıydı. "Kolam kaldı." Dedim sinirle boraya bakarken.
"Alırız yenisini." Dedi tok sesiyle. "Sen görmezden geldiğin arabaya bin önce."
Fırat bir bana birde borana baktı. Açıklama yapma gereği duyunca ağzımı araladım. "Aile dostu. Babamın tanıdığı. Saolsun okuldan almaya gelmiş beni." Fırat tekrar gülümsediğinde yalanımı yuttuğu için derin nefes aldım. Fırat tatlı çocuktu, iyi bir dosttu. "Görüşürüz gece." Arkadaşları ile yanımızdan uzaklaştıklarında borana döndüm.
"Bırak kapşonumu!" Dedim sinirle. Boran kapşonumu bırakmayıp beni arabaya kadar sürükledi. Kapıyı açıp beni yan koltuğa otutturup kapıyı yüzüme sertçe kapattı. Şöför koltuğuna tekrar oturduğunda sinirle kaşlarım çatıldı. "Ne oldu?" Dedim sinirle. "Kolam kaldı orda!"
Bana tek kaşını kaldırıp küçümseyerek baktı. "Başkasının ağzından içme." Verdiği nasihatla yüzümü buruşturdum. "Ve beni bir daha görmezden gelme."
"Seni ilgilendirmez!" Ellerimi karnımda toplayıp pencereyi izledim. Kaç gündür boranda kalıyordum, artık fazla olmaya başlamıştı. "Eve gidicem." Dedim tek nefeste. "İşlerim var, sana da fazla yük oldum." Dedim sinirle mırıldanırken.
"Öylemi?" Tek kaşını kaldırıp bana baktı. "Hayır." Arabayı çalıştırıp yola sürdüğünde konuşmaya devam etti. "Senin bu hareketlerine anlam veremiyorum. İlk başta çocuksun cahilsin dedim ama bunlara diyeceğim yok. Ne bu tripler?"
Bu gün üst üste gelmişti her şey, bir de boran zorluyordu sınırlarımı. "Trip falan yok!" Diye bağırdım. "Sadece eve gitmek istediğimi söyledim sana."
"Ses tonuna sahip çık." Dedi boran, haklıydı. Ama konuştuğu ses tonu beni ürkütmüştü.
"Ben sadece eve gitmek istediğimi söyledim. İşlerim var." Dedim daha sessizce. "Peki o zaman. Sabahki tavrına ne demeli?" Dedi boran. "Sadece arkadaşlarımla gitmek istedim." Diyerek geçiştirdim.
"Bak çocuk." Boran sigarasından derin bir nefes çekip üfledi. "Sabahki kıskançlığına bir şey diyemiyorum-"
"Bir dakika sen ne kastetmeye çalışıyorsun?" Dedim sertçe. "Hayır dümdüz söyle niye uzatıyorsun?" Kaşlarım çatılmıştı. "Yanlış anlamışsın öyle bir şey yok!" Dedim bağırarak.
Boran gayet sakindi, ben onun aksine her şeye bağırıyordum. "İnmek istiyorum! Eve tek başıma yürürüm." Dedim ani sinirle.
Boran arabanın küçük bir çekmecesini açtı, içinden çikolatalı süt çıkartıp bana uzattı. Anlam veremeyen bakışlarla ona baktım. "Çocuk, al şunu." Elinden sertçe çektim.. pipeti deliğe sokup hızla koca bir yudum aldım. Hayır..sakinleşmiştim. Yüzünde bir sırıtış vardı.
"Kazanmadın, sadece süt fazla güzel." Başını olumlu anlamda salladı. Benze keyifle sütümü içiyordum. "Özür dilerim." Diye geveledim. "Sinirim hocayaydı, sana patladım."
"Özür dileme, çocuk." Dedi boran sakince. "Bana bir daha özür dileme."
Bölüm sonu, pek içime sinmedi bölüm. okuyucular aşk istiyor yazar diyor naow naow LALSKDKLWRIJSQIKAPID
![](https://img.wattpad.com/cover/371284111-288-k762450.jpg)
YOU ARE READING
Ölü Ruhların Çürük Bedenleri (tamamlandı)
Contoailesinden psikolojik baksı gören ona rağmen hayatı yaşamaya çalışan ve ayık olmadığı zaman olmayan gece, beklemediği ve görmediği ilgiyi ona vericek adamla tanışır.