Büyük sorun

57 5 7
                                    

Hepimiz müdürün karşısında dizilmiş ne bok yediğimizi düşünüyorduk. Gözlerim hepsinde gezdi, kerem ile ömer de ne bok yediğimizi düşünüyor gibilerdi. Ama seline baktığımda gizliden sırıttığını gördüm. Kızı da bozmuştuk, aynı biz oluyordu.

Müdüre döndüğümde domuz gibi sırıttığını gördüm. "Neden burdayız?" Dedim büyük bir ciddiyetsizlikle.

Müdür beni süzdü, açığımızı bulduğu için seviniyor gibiydi. Hatta seviniyordu. "Siz işe yaramazlar hırsızlık yapmaya da mı başladınız." Şaşırmamıştım, bunu illahi öğrenecekti. Ama belli de etmeyecektim.

"Ne hırsızlığı? Ne demeye çalışıyorsunuz?" Kerem büyük ciddiyetle konuşmuştu. Öyle güzel rol yapıyorduki, bir an gerçekten bizim çalmadığımıza ve haberimiz olmadığına inanacaktım.

"Yalan da söylemeye başladınız demek." Müdürü ne yapsak kendimize inandıramıcaktık.

"Ne dediğinizi anlamıyorum hocam." Bu sefer konuşam Ömer olmuştu. Alttan alttan sırıtmasa daha inandırıcı olurdu.

"Konuşma lan." Dedi müdür büyük sinirle. "Sizin gibiler bir kaç gün sonra sokak kenarında yüksek dozdan geberiyor."

Ömer bana doğru döndü ve büyük bir ciddiyetsizlikle. "Gece sen tozdan değil içkiden gidecen." Dedi. Evet en ciddi olmam gereken yerde ben kahkaha atmıştım.

"Saygısızlar." Dedi bizi süzerek. Bizden nefret ettiğini bakışlarından bile anlıyordum.

***

Ne mi olmuştu? Lanet velilerimizi okula çağırmamızı söylemişti. Evet büyük sıçmıştık.

"Seninkini niye çağırmadı amına koyayım. Senin ne ayrıcalığın var? Konuşsana!" Ömer gerçekten de sinirlenmişti, seline öfke ile bakıyordu.

"Sakin ol, karşında arkadaşın var." Dedi kerem ömeri sakinleştirmeye çalışarak.

Evet selinin velisi çağrılmamıştı, bunu bende ilk başta tuhafsamıştım. Ama o sınıfın en zeki öğrencesiydi. Muhtemelen bizim onu bozduğumuzu düşündü.

"Ömer bağırıp öfke saçmanın sırası değil. Ailemize ne diyeceğiz onu düşünelim." Dedim.

"Nasıl bu kadar rahatsınız amına koyayım. Bittik biz, okuldan almak la tehdit ediyor benim ailem." Kereme döndü. "Sen de ablana söz vermiştin." Gözleri beni bulunca bu sefer bana laf geleceğini anladım. "Kızım senin babam deli, hele bir öğrensin bu durumu ne bok yiyceksin?"

Sakinliğimizin içine etmişti, endişelerimizi harlamıştı. Herkes derin düşüncelere daldı, selin dışında.

Biliyorduk, ailelerimiz birbirinden beterdi üçümüzün. Belki de o yüzden bu kadar yakındık.

"Ben bir şey dimmi abisi, biz harbi sıçtık. Siz iş bakmaya başlayın bence, çünkü ben direk bunu yapıcam."

Ömerin bu sinirli hallerine alışmıştık. O yüzden kimse ses çıkarmıyordu. "Susun anca siz."

Ve kerem küplere binmişti. "Kartları sen çalmadın mı amına koyayım!" Keremin ağzını kapattım ve sesini alçatması için işaret yaptım. Elimi geri çektiğimde konuşmaya devam etti. "Senin suçunu bize yansıtıyorsun, sinirini siktir git başkasından çıkar. Çünkü ebemizi gerçektende sikicekler bari sen sal."

Ömer keremin yakasını hızla kavradı. "Bütün suç benim mi oldu lan? Gelmeseydin soktuğumun barına."

Seline baktığımda yüzünde memnun bir ifade vardı. Tabi memnun olucaktı, rahattı o.

Ayağı kalkıp ömerin elini keremin yakasından çektim. Ömerin sinirden dolan gözlerine baktım. Elimi yanağına koydum. "Çıkıcaz bu işten. Sen sakin ol." Ailesini biliyordum, ömerin ailesi benim ailem gibiydi.

"Bittim ben gece." Dedi büyük bir bıkmışlık ve yorgunlukla. "Bu sefer bittim." Kolundan tutup kendime çektim. Ellerimi beline dolayıp sarıldım.

"Şşş" dedim sessizce. "Bir şey olmicak koca çocuk." Kollarımı çektim. Ve bir kaç adım geri attım. Ömer keremin yanındaki banka oturdu, ne kadar kavga etselerde kopamazlardı.

Ömer keremin yanına, bende keremin diğer yanına geçtim. Başımı keremin omzuna yasladım. "Ağırdan al lütfen." Dedim sadece keremin duyacağı bir ses tonuyla. O da baş sallayarak onay verdi.

Gözlerim seline kaydı, hiç konuşmamıştı. Biliyordum, o da bizim için endişeleniyordu.

"Kerem." Dedi ömer. "Kusuruma bakma."

Kerem elini ömerin omzuna attı. "Ne kusuru çocuk kral." Dedi kerem dalgaya alarak.

Hepimiz bir anlığına mutlu olmuştuk. Ama bu kısa süreliğineydi. Biliyorduk, ailelerimizin bize neler yapacağını biliyorduk.
***

Kerem ile ömer basketbol turnuvasına çalışmak için okulda kalmışlardı. Selini annesi almıştı bense eve yürüyordum.

Selinin annesi beni eve bırakmayı teklif etmişti, ama ben eve gitmeyeceğim için reddetmiştim.

Ayağımı yere sürte sürte yürüyor aklıma bu gün olanları geçiriyordum. Başımı kaldırıp karamış havaya baktım. Yıldızlar gökyüzüne çıkmış, ay yerini almıştı.

Sokağa baktığımda bir kaç takım elbiseli adam gördüm. Ve arkamı dönünce onu gördüm..

"Siktir." Diye fısıldandım.

Bölüm sonu, oylayıp yorum yapmayı unutmayın.

Ölü Ruhların Çürük Bedenleri (tamamlandı)Where stories live. Discover now