Güney

37 3 0
                                    

Gece sabaha kadar uyuyamamıştı, sabahta erken kalkıp yiğit taksiyle eve gidecekken taksiye oturup yiğitle beraber yola çıktık, beni okula bırakıp taksi parasını kendisi ödedi. Boranın yüzünü görmemek için taksiye atlamıştım..

"Saol yiğit." Taksiden inip kapıyı kapatırken yiğit sırıttı. "Ne demek yenge." Dişlerimi sıktım. "Hay yengenin on katı kadar başına taş düşe inşallah!"

Sinirle yanından ayrıldım, okula girdiğim zaman selin ile ömer birbirlerinin saçını çekiyorlardı. Kerem ise yanlarında kahvesini yudumluyordu. Hızla yanlarına ilerleyince küfürler hakaretleri havada uçuştu.

"Göt kafalı!" Diye çemkirdi selin. "Bırak saçımı kızmısın sen?"

"Hayır ne alaka!" Diye bağırdı ömer. "Saçını sadece tutuyorum, çekmiyorum bile ama sen kökünü kopartıcan az kaldı köpek!"

"Bunaların arasındaki ekmeği hangi fare kemirdi?" Meraklı gözlerle kereme bakarken kerem kıkırdadı.

"Oyun oynuyorduk ömerle, selin de bizi izleyince ona telefonumu verdim sıkılmasın diye. Ömerle takım arkadaşı olup oynarken ömere bomba atmış, ömerde seline bomba atmış en son birbirlerini yemeye başladılar."

"Sen ikisini takım yaptın? Hata sende." Kıkırdadığımda yanımıza yaklaşan çocukla gözlerim açıldı. "Siktir." Diye mırıldandım. Bardaki çocuğun burda ne işi vardı?

"Selam."

"İyi." Yüzündeki ifade midemi bulandırmıştı. Bunun burda ne işi vardı?

"Gece, sende mi bu okuldasın?" Okul güzel ve büyüktü, ama böyle zengin birinin normel bir okulda okuması anormeldi.

"Evet bende bu okula okuyorum da senin burda okumana aşırı şaşırdım, neden geldin?"

"Bilmem, eski okullarımda biraz fazla kazık yedim. Belki düzgün insanlarla konuşmaya ihtiyatım vardır."

"İyimiş."

"Benim gitmem lazım, hem bu akşam yeni tanıdığım iki üç arkadaşımı daha iyi tanımak için içmeye davet ettim. Sizde gelsenize, içkiler benden."

Ne kadar gitmek istemesemde ömerin yalvaran gözleriyle derin nefes verdim. "Geliriz."

"Beni çok mutlu ettin."

Yanımızdan uzaklaşınca ömer sırıttı. "Bedava içki!" Ömerin sevinçle bağırmasıyla kıkırdadım.

Kerem bana döndü. "Nerden tanıyorsun bu zengin bebesini?" Dedi büyük şaşkınlıkla.

"Barda karşılaşmıştık."

Kerem onaylarcasına başını salladı. Çok üstünde durmadığı için sevinmiştim.
***
Matematikçiyle dersimiz vardı, ömer arkada mızmızlanırken bende önde keremin başını şişiriyordum. "Gelmesin!" Dedim son harfi uzatarak.

Kapı sesi gelince toparlandım. Gelmişti.. kapıyı kapatıp günaydın dedikten sonra bir bana birde ömere baktı. Sırıttığı zaman midem bulanmıştı.

"Gece, sana ödev vermiştim sanırım hatırlıyormusun?"

"Bende yapmadım ve azar işittim."

"Tahtaya gel çocuğum."

Ayağı kalkıp istemsizce tahtaya adımlarken derin nefes verdim. Yine ne diyeceğini düşünürken dünkü olay aklıma geldi, dişlerimi daha çok sıkıp hocanın yanına geldim.

"Evet hocam?" Dedim büyük bir istemsizlikle. Bunu neden öğretmen yapmışlardı? Kimse de sevmiyordu zaten.

"Bu gördüğünüz gece." Dalga geçeceğini anlayınca sinirlendim. Sakin kalmaya çalışıp hocaya döndüm. "Kendisi o kadar zeki ki, ceza olarak verilen ödevi bile yapmıyor." Kıkırdama sesleriyle sinirlerim altüst oldu. "Kocaevi ünüversitesinde bol bol yemek yaparsın kızım."

"Hocam sizinde karınız kocaevinde değil mi? Söylesenize o koca evinde kaçtane öğrenci var? Bereketi kaçmasın diye saymadınız herhalde."

Evet, hoca aldatılmıştı ve ben bunu herkesin içinde yüzüne vurmuştum. Peki ne mi oldu? Öğretmenler odasını temizleme cezası aldım.

"Hay konuşan dilimi sikeyim ya!" Kendi duyabiliceğim bir şekilde fısıldamıştım. Elimdeki süpürgeyi bir kenara koyup bezle dolapları sildim. Açlıkla karnım guruldamıştı.

İşim tamamen bittiğinde elimdeki eldivenleri öğretmenler odasındaki çöpe attım. "Bitti hocam."

Öğle arasının yarısı bitmişti ve ben yemek yiyememiştim bile. Karşıma çıkan bardaki çocuk ile irkildim. "Hep karşıma çıkmak zorundamısın?"

"Arkadaşlarından duydum, ceza almışsın. Sana kola ve köfte getirdim."

Okula yakın lüks bir köfteci vardı, evet hem köfteciydi hemde lükstü. Boranda bana ordan yemek söylemişti...

"Hayır, saol." Yanından hızla ilerlerken sesini duyunca durdum.

"Adımı öğren bari."

"Neymiş adın."

Keyifle konuştu. "Güney, sen güneyim diyebilirsin."

Bölüm sonu, ard arda bölüm yazıyorum,

Ölü Ruhların Çürük Bedenleri (tamamlandı)Where stories live. Discover now