Emre'den
"Mentorcum güno, nasılmış bakalım benim mentorum." Diyerek ben bilgisayar başındayken yanıma gelip yanaklarımı sıkmaya başladı Ali.
"Alicim siktir git, çok iyiyim. Bakayım şöyle, baktım. Sende çok iyisin. Şimdi işim var gidebilirsin." Dediğimde gülüp yanaklarımı bıraktı.
"Akşam Naz'ı havaalanından alacağım. Sende gelecek misin?" Dediğinde biraz düşündüm. Başımı bilmiyorum der gibi salladım.
Naz, Ali'nin kız kardeşiydi. Bizzat tanışmamış olsak da az çok biliyordum. Birkaç kez yanımda Ali'yle görüntülü konuşmuşlardı. Onun dışında pek bir bilgim yoktu hakkında.
"Ya gel işte oğlum. Ne olur bir iki saat bilgisayarsız dursan? Beni yalnız mı göndereceksin hem?" Dediğinde güldüm.
"Ne yapacaklar Ali yalnız gittiğinde, kuytu köşeye çekip götünü ellerler çok çok." Dediğimde Ali'yle güldük.
"Ya ellemekle kalmayıp ırzıma geçerlerse?"
"Tamam Ali, geleceğim. Kaçta gidiyoruz?" Dediğimde saate baktı. 23.18.
"Saat 3'de uçak iniyor. 1 gibi çıksak olur sanki." Dediğinde biraz düşündüm.
"Şimdi hazırlanıp çıkalım, yol üstünde tantuni gömeriz." Dediğimde durakladı.
"Çok mu açsın hayvan herif, Naz'ı alınca beraber gideriz tantuniciye. Açtır kız şimdi." Dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım.
"Doğru dedin reis. Düşesimiz aç kalmamalı." Ali yapmacık bir asabiyetle kaşlarını çattı,
"Düzgün konuş lan gardaşımla." İkimizde gülüyorduk. Ardından saat bire kadar CS:go oynamaya karar verdik.
Birkaç el Ali'ye sapladıktan sonra saat 12.40 olunca ikimiz de üzerimizi değiştirmeye gittik. Hazırlandığımızda kapıda buluşup beraber çıktık.
///////////
Naz'danUçağın inmesine yaklaşık 1.30 saat vardı. Abim, Emre abiyle çoktan yola çıkmışlardı. Uçuş boyunca uyumadığım için göz altlarımın hafif şiştiğini anlayabiliyordum. Saçlarımı düzgünce toplayıp camdan bakmaya devam ettim. Adana'dan İstanbul'a uçuyordum. Biz babamla, babamın ailesiyle Adana'da kalıyorduk. Şimdi de abimi birkaç aylığına ziyarete gelmek istemiştim.
1 saat 20 dakika sonra iniş anons edildi. Uçaktan inerken el bagajımı aldım, valizlerimi de içeriden alıp havaalanı bahçesine çıktım. Etrafta göz gezdirdim ama abimin arabasını göremiyordum. Belki Arkadaşının arabasındadır diye aradım abimi.
📞
"Abi, indim ben. Neredesin?""Abicim nerdesin, ben geleyim sana doğru."
"Ben olduğum yerin fotoğrafını atayım tarif edemem ki. Çok karışık."
"Tamam kapat da at hadi bekliyoruz. Bay bay."
Dediğinde telefonu kapattım ve olduğum yerde 360 dönerken video çektim. Abime yolladığımda abimin gelmesi çok uzun sürmemişti.
Valizlerimi bırakarak koşup abime sarıldım. 4-5 aydır yüz yüze görüşemiyorduk.
"Naz ölü gibisin uyumadın mı hiç?" Diye sorduğunda gülümsedim.
"Uyku neydi? Yeniyo mu?" Dediğimde Emre de abim de gülmüştü. Emre'ye döndüm ve elimi uzattım.
"Naz ben. Memnun oldum." O da bana elini uzattı ve zaten bildiğim ismini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köpük (My Friend's Sister)
Teen Fiction"Seni seviyorum, yetmez mi?" Dediğinde delirmek üzereydim. "Bir kişilik kalplere iki kişi sığdırıyorsun Emre! Ben o sandığın kişi değilmişim, çık şimdi dışarı!" Evimden, aklımdan, beynimden, en önemlisi;Kalbimden çık Emre. Köpük ol, uç yukarı. Patla...