"Seni seviyorum, yetmez mi?" Dediğinde delirmek üzereydim.
"Bir kişilik kalplere iki kişi sığdırıyorsun Emre! Ben o sandığın kişi değilmişim, çık şimdi dışarı!" Evimden, aklımdan, beynimden, en önemlisi;Kalbimden çık Emre. Köpük ol, uç yukarı. Patla...
"Bir an gerçekten Emre'ye yumruk atmayı düşündüm. Siz deli misiniz abi?" Abim konuşurken biz yarışa yarıla gülüyorduk.
"Aşk bahçem, birtanem. Gerçekten özür dilerim. Ama Her şey çok yeni yeni olduğu için konuşma fırsatımız bile olmadı."
"Şaka gerçeğe dönüşürse?" Ağzından bal damlıyor abiciğim. Ne güzel konuştun sen öyle?
"Ya abi zaten süreklilik gösteren bir şey değil makara çeviriyoruz." Dediğinde Emre'ye karıldığımı belirttim.
"Ya ayrıca cidden sevgili olsak senden neden saklayalım diyeceğim ama şöyle bir düşündürmedi değil. Neyse ben bi kahve daha içeceğim isteyen?"
"Parçalarım seni saklarsan Naz. Ayrıca bu saatte iç iki bardak kahveyi, uyuman saat 5i bulsun dimi abim."
"Valla sabah da erken kalkmıyorsun beni bırakıp gittiler diye söyleniyorsun."
"E bırakıyorsunuz. Sizde kendi çapınızda haklısınız kendi arkadaş ortamınız beni almak zorunda değilsiniz." Dediğimde abim ayağa kalktı.
"Püfff Serkan gelince gezersin bol bol." Odasına geri döndü. Emre hâlâ bilgisayar başındaydı.
"Emre gel MK." Deyip Emre'ye döndüm. Hâlâ bilgisayara bakıyordu. Ayağa kalkıp yanına gittiğimde video editlediğini gördüm.
"Oha oha bende varım videoda!" Dediğimde güldü.
"E yaz boyu buradaysan millet görecek seni. Takipçi kaybedersem senden bilirim ama." Dediğinde elimi salladım.
"Efendi, efendi. 5 milyon takipçisi var bu kızın, övünmek gibi olmasın. Kazandırırım bile." Dediğimde güldü. Bende tekrar yerime geçip televizyondan bir şeylere bakmaya başladım. Brooklyn 99 izliyordum. Bu dizi izlesem bile assla sıkılmayacağım diziler arasında 1 numaraydı. Emre de bilgisayarın başından kalkıp yanıma oturdu.
"Oyy dünyanın en iyi ikinci sitcomu." Dediğinde tek kaşımı kaldırıp ona baktım.
"Birinci neymiş?"
"Bojack Horseman." Dediğinde el sıkışmak üzere elimi uzattım.
"Big boss sensin bu hikayede oğlum. Hiç aklıma gelmemişti bojack. Ama haklısın."
"Ben her zaman haklıyım kardeş."
"Ay şimdi de Ramiz Karaeski oldu bu çocuk. Allah'ım beni yok et yok!" Dediğimde kahkaha attı.
"Ay çok sıcak yanıyorum ben. Pijamalarımı giyip geliyorum." Ayağa kalkıp odaya gittim. Abim bilgisayar odasında olduğu için rahat rahat işimi halledebilirdim. Askılı bir üst, uzun bir pijama giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Like this
Tekrar içeri gitmeden önce mutfaktan kendime soğuk su aldım. İçeri gidip tekrar koltuğa yerleştim.
