Ayhanının sesiyle dudaklarımız ayrıldı. "Bölmek istemezdim"dedi Ayhan kahkaha atarak. "Ne oldu?"dedim bıkkın bir sesle. "Faruk sen dediğini yaptı" sonra?"dedi Ayhan. Selime söylediğimi hatırladım. "Yedirsin "dedim acımasızlıkla. "Neyi?"dedi Güneş şaşırarak. "Boş ver"dedim geçiştirerek. "Tamam işkenceniz bitti mi?"dedi Ayhan. Nefesimi sesli verdim. "Yok bitmedi geliyoruz izin verirsen"dedi Güneş. Güldüm yüzümü tekrar ona dönüp dudağını tekrar öptüm. Elim yine kalçasına ulaştı. Güneşin eli kemerimde hissetim. "Kurt oğlum!"diye bağırdı duydum. Siktir Sadık amcaydı. Kemerimi aceleyle kapattım. Güneş kıkırdadı. "NE yapıyorsunuz?"dedi Sadık amca. Bu soru şu an sorulur mu ? Anlamamıştı ne olduğunu. "Şey yüzüne sıçramış kan onu ben şey yapıyordum"dedim. "Tamam hadi gel"dedi ve depoya girdi. "Biraz daha devam etseydik rezil olacaktım"dedim gülerek. "Evet "dedi oda güldü. Croptan açık kalan göğüslerine kan sıçramıştı. "Böyle bir seksi oldun ha?!"dedim.
Elini tutup depoya girdik bir daha. Dediğimi şeyi yapmışlardı. Depo biraz daha kan olmuştu. "Güneş sen artık git istersen"dedim. Gitmesi gerekiyordu çünkü ben ilk kan gördüğümde bir hafta kusmuştum. "Yok arabada bekliyceğim seni"dedi yanağıma öpücük bıraktı. Giderken belinden tutup kendime çektim. Boynuna gömülüp öpücük bıraktım. "Tamam güzelim"dedim işkence yapmak için Güneşin depodan çıkışını izledim. Ve depodan çıktı. Yüzümü tekrar Selim ve Cihana döndüm. "Kurt Ekrem aradı"dedi Sadık amca. Ekrem Selimin babasıydı. "Ne diyor?"dedim bakışlarımı Cihan ve Selimden çekmedim. "Yalvaracak ne yapcam başka amına koyayım!"dedi Ayhan. "Evet oğlunu bırakmamızı istiyor "dedi Sadık amca. Atlas Cihanı baya hırpalamıştı. "Dinlemeyelim"dedi Atlas. "Bence oğlu bir erkek olarak böyle yaşamak istemez"dedim gülerek. "Kurt yaklaşmam yakınınıza tekrar dönerim Londra'ya lütfen"dedi Cihan. Canı için yalvaracak biriydi. "Ben sana Güneş gitsin dedim sen ne dedin? Hayır zevkli olmuyor. Bana da öyle zevk vermiyor Cihan "dedim "Silahı ver!"dedim Faruk'a silahımı verdi. Silahın namlusunu Selimin kafasına dayadım. "Son sözüm sana ne oldu o depoda karıma Tokat attığında? Ölüm fermanını kendin imzaladın"dedim ve ateş ettim. Kan üstüme sıçradı. Ama siyah renkte belli olmuyordu. "Cihanı ne yapacağız?"dedi Atlas. Sadık amca ve Ayhan beni izliyordu sessizce. "O burada kalsın sudan başka hiçbir şey verme Faruk. Kan kaybından ölürse ölsün ölmezse sık kafasına. Böyle daha zevkli"dedim. "Tabi abi"dedi Faruk.
"Ekremede oğlunun cesedini gönderin"dedim. Sadık amca bir adım öne çıktı." Bu bize pahalıya paylayacak"dedi Sadık amca. Evet ola bilirdi ama masanın 3 üyesi yaptığı için bir şey yapamazlardı. Hem Selim ve Cihanın yaptığına karşılık yapmıştık. Tuncay'da bizim tarafta olacaktı çünkü kardeşi Ayhan'da bizimle bu işdeydi. "Hiç bir şey yapamaz"dedi Atlas. "Buranın kanın temizle"dedim Faruk'a.
Kafasıyla onaylar. Faruk en güvendiğim adamımdı. Hep böyle işleri o yapardı. "Ben gidiyorum "diyip depodan çıktım. Arabaya giderken Ayhan beni durdurdu. "Eve mi gidiyorsun?"dedi Ayhan.
"Büyük ihtimal yorgunum. Ne yapacaksın ki?"dedim. Neden sorduğunu anlamadım. "Şey Atlasla biz biraz eğlenmeye çıkıcaz sende gel diyecektim"dedi Ayhan. Tek kaşımı havaya kalktı. "Nasıl bir eğlence? Atlasla?"dedim. Yağmur için sormuştum elbette ki farklı bir şey olsa Yağmura söylemeyecektim ama Atlasla kendim konuşacaktım. "Normal bir eğlence sadece içicez biraz"dedi Ayhan tepkime ölçmeye çalışıyordu. "Güneş bu gece yalnız bırakmak istemem"dedim arabanın arka tarafının kapısını açtım. Güneş arkada oturmuş beni bekliyordu. "Hanımcı"dedi Ayhan dalga geçerek.
"Güneş sen bana mı geleceksin?"dedim. "Yok eve gideyim. "Dedi Güneş. "Neden? Bu halde gitme. Deniz Çınar soracak"dedim. Yüzü ve açıkta kalan göğüsüne kan sıçramıştı. "Merak etme onlar gecenin bu saatinde uyanık olmuyor"dedi. Doğru gece saat üçtü ve bu saate çoğu insan uyanık olmazdı. "Sen nereye?"dedi merakla. Ayhan kenarda dikkatle bizi izliyordu. "Ayhan'la işim var "dedim. Bakışından fark ettim. Sanki yine birini mi öldüreceksin? Diyordu. "Merak etme bugünlük öldürme kotamı doldurdum. İki tane yeterli"dedim gülerek. Oda güldü. Arabadan inip yanıma geldi. Yanağıma öpücük bıraktı. Bende boynundan öptüm. "Tamam görüşürüz "dedi tekrar arabaya bindi. "Görüşürüz güzelim"dedim arka kapıyı kapattım. "Koçum yengeni evine bırak"dedim şöföre. Kafasıyla onaylayıp arabaya bindi. Bir ili dakika sonra araba çalıştı ve gitti. "Tamam Atlas gelsin çıkalım"dedi Ayhan. Sadık amca ve Atlas depodan çıkıp yanımıza geldi." Oğlum ben gidiyorum. Benlik bir iş kalmadı yarın toplantı var unutmayın"dedi Sadık amca. Bana ve Atlas hatırlatarak. "Merak etmeyin "dedi Atlas saygıyla. "Yarın toplantıda görüşmek üzere "dedi Sadık amca. Ve kendi zırhlı aracına binip gitti. "Hadi bizde gidelim"dedi Ayhan. Herkes kendi arabasına bindi. Ve Ayhanın dediği mekana gitti. Yarım saat kırk dakikalık yoldan sonra bir meyhanede durdum.
Arabadan inip içeri girdim. Ayhan'la Atlas benden önce varmıştı. Geçip onların masasına oturdum. "Biraz dağıtalım şu kafayı"dedi Ayhan. Atlasta güldü. Aslında Güneşi yalnız bırakmak istememiştim. Ayhan garsonu yanına çağırdı sipariş verdi. 10 dakika sonra rakı ve mezeler geldi. Ayhan hemen kadehlerimizi doldurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Işığım. (18+)
ChickLitKazada Ailesini kaybeden Güneş hayatınl bu kazaya adamış ve avukat olmuş.Yıllar sonra kazadan bir ipucu bulur ve yeniden araştırmaya başlar.Yeni insanlar tanır.Aşkta ihanete uğrar.Gerçek dostlarını sahtelerden ayırır.🌸