~Güneş İlay~
|17.09.2027|
Kurt hapiste olalı 3cü yıldı. En son görüşe iki sene önce gitmiştim daha da gitmemiştim. Neden bilmiyorum ama gitmek istiyorum. Görmek istiyordum. En azından arkadaş olarak göreyim onu istiyordum. Bir yıl sonra hapisten çıkacaktı. Evdeydim. Tekin kahvaltı yapıyordu Çınarla. Odamda pijamamı çıkarıp üstüme bir pantolon ve fazla kalın olmayan bir kazak giydim. "Günaydın "diyip mutfağa girdim. "Günaydın sevgilim "dedi Tekin. Evet Tekinle hala nişanlıyız. Evlilik konusunda bir çok kez konuştu. Ama daha nişanlı kalmak istediğimi söyldwiö. O da hiç ısrar etmedi. "Günaydın Güneşko"dedi Çınar da. "Bu gün işlerim var."dedim sandalyeyi çekip oturdum. "Ne işi ? Mahkemen mi var?"dedi Tekin merakla. "Evet"dedim yalan söyledim. "Tamam"dedi. Bazen duygularımı yönetemiyorum. Tekini seviyormuyum bilmiyorum. Neden nişanlandım onu da bilmiyorum. Çınar hala hayatına birini almamıştı. Elbet bir gün hayatına birini alacaktı. Masadan bir kaç şey ağzıma attım. "Gel otur bir şeyler ye"dedi Çınar. Tekinle hiç nişanlı gibi değildik. Mesafeli davranıyordum. Kurtla olan şeyler onunla hiç olmamıştı. Ve nedense olmasını bile istemiyordum. "Yok atıştırdım. Çıkıyorum ben"dedim aceleyle. "Görüşürüz!"diye bağırdılar arkamdan. Evden çıktım. Araba almıştım kendime minik tatlı bir arabaydı. Bana yetiyordu. Arabaya bindim. Kardeşim Kurt yüzünden ölmüştü. Onun yaptığı hatalar yüzünden onun düşmanları bize saldırmıştı. O günden sonra bana da bir kaç saldırmaya çalışıldı ama kendimi korudum. Hem dövüş öğrenmiştim hem de küçük bir silah almıştım kendime. Arabamın torpidosunda saklıyordum. Ruhsatlıydı zaten. Yağmurla iletişimimi kesmemiştim. Arkadaşlığımız devam ediyordu. Ama artık hiç bir şey eskisi gibi değildi. Ne ben eski bendim ne de artık hayatım eskisi gibiydi. Kurt hayatıma girdikten sonra bir çok şey değişti ama çıktıktan sonra da değişti. Adliyeye gitmek için arabayı çalıştırdım. Ve bir süre sonra Adliyeye geldim.
***
Mahkemeden çıktıktan sonra sonra eve gidecektim. Ama son anda kararım değişti. Kurtu görmek istiyorum. Onun durumunu fazlasıyla merak ediyordum. Neden bilmiyorum ama onu görmek istiyorum. Hemen arabaya bindim. Hapishaneye gitmek için yola çıktım. Yirmi dakikanın ardından. Hapishaneye ulaştım. İçeri girdim. "Buyrun?"dedi gardiyan. "Kurt Karayelle görüşmek istiyorum. Görüş saati değil biliyorum "dedim. "Sizi içeri sokmamız imkansız."dedi gardiyan. "Bir şekilde içeri girrcrğim!"dedim tehditkar bir sesle. Gardiyan mecbur olup beni içeri soktu. Yine rutubetli bir odaya aldılar beni. Masaya yaklaştım sandalyeyi çekip oturdum. Kurtu bekledim. Tam yarım saat sonra görüş odasının kapısı açıldı ve Kurt geldi. Hapishane ondan hiç bir şeyini almamıştı. Yine o iri vücud,yine o bakış,yine o soğukkanlılık. Yüzüme hissiz bir şekilde bakıp karşıma oturdu. Hiç bir şey söylemedi. Sadece yüzüme hissiz şekilde bakıyordu. "Merhaba "diye mırıldandım. Hiç bir cevap vermedi. Konuşmamakta ısrarcı. "Nasılsın?"dedim cevap vermeyeceğini bile bile. "Beni sorarsan bilmiyorum "dedim. "Nasıl olmam gerek?"diye mırıldandı. "Bilmem"dedim. "Gelme buraya seni istemiyorum "dedi ciddi şekilde. "Yıllardır seni kabuslarımda. Hayallerimde derimin altında taşıdım ben. Affetmek için bir sebep aradım. Affedemeyince vazgeçmek istedim beceremedim. Bir günüm yok sensiz geçirdiğim. Bazen küfür,bazen endişe ederek. Ama benim kızdığım adam şu karşımdaki adam değil. Seni bir sabah güneşiyle unuttum. Bitti. "Dedim sessizce beni dinledi. Hiç bir şey söylemedi. Sandalyeden kalkıp görüş odasından çıktım. Ağladığımı yeni fark ettim. Hapishaneden çıkıp tekrar arabaya bindim.
Hapishane.
Gardiyanlar Kurtu görüş odasından çıkardı. Tekrar koğuşa götürüldü. Yerine yerleşti. Herkes televizyon izliyordu. Bir haber yayınlanıyordu. Neden bu kadar merak edildiği anlaşılmadı. Ahmet Kurtun yanına geldi. Buradaki tek dostu ve sırdaşı Ahmetti.
"Ne oldu?"dedi Ahmet merakla. Kurtun keyfinin olmadığını fark etti. "Bir şey yok"dedi Kurt soğukkanlılıkla. "Nasıl bir şey yok yüzünün haline bak!"diye çıkıştı Ahmet. Kurt nefesini verdi. "Yine geldi "dedi tek nefeste. Ahmet merakla. "Kim?"dedi. Kurtun sesi titriyordu. "Güneş"dedi hızla Kurt. "Ne güzel işte. Sevdiğin kadını gördün yıllar sonra. Bunun neresi kötü?"dedi Ahmet. Ahmet kızının büyütmesini bile şahit olamıyordu. Kızı 8 yaşına gelmişti. "Kötü "dedi Kurt.
"Neden?"diye bildi sadece Ahmet. "Çünkü onu seviyorum ve böyle gelmeye devam ederse onu affederim "dedi titreyen bir sesle Kurt. "Affet be oğlum. Affet çok kısa lan bu hayat. Yeminle bir günün bile kıymetini bilmek lazım. Senin yerinde olsam bir dakika durmam gider sevdiğim kadına sarılırdım. Hele bu kadın görüş günü olmamasına rağmen sana geldi. Nasıl başarmış muamma"dedi Ahmet. Kurt alayla güldü. "Ben ihaneti hiç affetmedim amına koyayım. Ama içimden onu affetmek geliyor. Bilmiyorum sikeyim ki aşığım. Ve bu beni zayıf gösteriyor "dedi Kurt. Direnmeye çalışıyordu. Affetmek istemiyor ama hem de istiyordu. Çünkü her kese karşı kazanan Kurt Karayel Güneşe yenilmişti. Ve bunun farkındaydı. Kaybının farkındaydı. "Aşk insanı zayıf göstermez. Seni daha güçlü kılar"dedi Ahmet. "Ahmet öyle değil işte. Olmaz. Biz birbirimize çok zarar verdik. Ben onun için ölümden başka bir şey değilim gerçekten. İlk bebeğimiz sonra kardeşini benim yüzümden kaybetti. Bu çok ağır bir bedel. "Dedi Kurt. "Bana yaptıklarını siktir et. Ama ben ona çok zarar verdim."dedi Kurt. "Çıkınca ne yapacaksın?"dedi Ahmet. İki yıl sonra Kurt çıkacaktı. Bu yüzden onu merak ediyordu. "İşlerime kakdığım yerden devam edeceğim. Ve burda benim canıma klymak isteyen dışardaki orospu çocuklarından intikam alacağım"dedi Kurr sinirle. İçerde onu kaç kez öldürmeye kalkmışlardı. Kaç kez ölümden dönmüştü. "Çıkınca git karşısına çık o kızın. Bak beni dinle pişman olacaksın sonra. Ve seni şu an durdura bilecek tek insan o"dedi Ahmet. Haklıydı Kurt ve acımasızlığını durdura bilen tek kişi Güneşti. Onu sakinleştirip yatıştıran tek kişi Güneşti.
Buny oda biliyordu ama kabullenemiyordu. "Bilmiyorum. Ondan önce dışarıda işlerim var. Ama Güneşe kızgın olsam çoktan geçerdj ama kırgınım geçmiyor......"dedi Kurt. İhanet onun için affedilmez bir şeydi kabullenilmeyecek gibi ağıe bir şeydi ihaner onub için. O yüzden hiç bir şekilde adım atmıyordu. "Uyuyacağım biraz"dedi Kurt.
Ahmet oturduğu yerden ayağa kalktı. "Tamam uyu biraz sonra konuşuruz"dedi Ve gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Işığım. (18+)
Chick-LitKazada Ailesini kaybeden Güneş hayatınl bu kazaya adamış ve avukat olmuş.Yıllar sonra kazadan bir ipucu bulur ve yeniden araştırmaya başlar.Yeni insanlar tanır.Aşkta ihanete uğrar.Gerçek dostlarını sahtelerden ayırır.🌸