Yola çıkmıştım. Çınara gelmesi için ısrar etmiştim. Ve beni kırmamıştı. Arabadaydık. Üzerime sade bol paça bir pantolon giymiştim. Üstüne korse bir bluz giymiştiniz. Göğüs dekolteli bir konseydi. Saçımızın tamamını açık bırakıp iki tutamı siyah bir kurdeleyle birleştirmiştim. Topuklu ayakkabı tercih etmiştim. Çünkü misafiri vardı. Kurtla yalnız olsam hiç üstündekileri umursamazdım bile. Ama Ayhan ve Alev de onlarda olacaktı. Arabada sessizce ilerliyorduk. "Surat mı asacaksın böyle?"dedim.
Çınar bıkkınlıkla nefesini verdi. "Anlamıyorsun dimi? Kendimi suçlu hissediyorum Deniz onun yüzünden ölmüşken ben onunla aynı sofraya oturmaya kalkıyorum!"dedi sinirle. Göz devirdim. "Çınar nereden biliyoruz Kurt'un düşmanlarının yaptığını nereden biliyorsun? Bunu yapsalar Kurt intikam alırdı!"dedim. "Bunu yapanın kurt olmadığını nerden biliyorsun peki?"dedi. Kurt böyle bir şey yapmaz ben buna inanmak istiyorum. Çünkü Kurt bana bir daha zarar vermez. Hem Deniz öldükten sonra o hapse girdi "Deniz öldü ve Kurt hapse girdi! Bu tesadüf mü?"dedi Çınar. "Çına keyfini kaçırma lütfen bu gece en azından sırıt. Bir daha aynı masaya dahi gelmenizi sağlamam!"dedim bakışlarımı cama çevirdim. Arabaları seyredin. Aklımda bir çok şey vardı. Çınar beni şüphelendirmek istedi ve başardı da. Şüphelendim. Bunu ona sormak isterim ama beni yanlış anlayacağına adım kadar eminim. Malikaneye vardık. Arabayla bahçeye girdik. Arabayı park ettikten sonra hemen arabadan indim. Bir kaç araba daha vardı bahçede. Kapıyı çalmamla açılması bir oldu. İçeri girdiğimde herkes sofraya yerleşmişti. Kurt ciddi şekilde sohbet ediyordu. Beni görünce hafif tebessüm etti. Çınar yanımda ilerledi. Kurt ayağa kalktı. Yerimi gösterdi. Sol tarafındaki sandalye boştu oturmam için orayı işaret etti. Alev ve Ayhan yan yana oturmuştu. Yağmur ve Atlasta buraydı onlar da Yanyana oturmuştu. "Merhaba"diye mırıldandım. "Hoş geldin yenge"dedi Atlas. Ayhan nedense gerilmişti. Alev gülümsedi. "Hoş geldin Güneş "dedi Alev. "Güneş dememe gerek yok zaten daha sabah gördüm seni "dedi Yağmur gülerek. Bende ona karşılık olarak güldüm. Yerime geçtim. Kurt Çınar tokalaştı. Ama eski samimiyeti yoktu. İkiside soğuktu. Çınar da diğer boş sandalyeye geçti. "Hoş buldum. Hepiniz hala aynısınız "dedim. Kurtta yerine geçti. Başda oturmuştu. Sol tarafında ben oturmuştum. "Yok be yaşlandık"dedi Atlas gülerek. "Otuz olacak lan bu"dedi Atlas Kurt'u işaret etti. "Siz ne diyecektiniz hepimizi toplamamı istediniz "dedi Kurt Atlası ve Yağmuru baştan aşağı süzdü. "Şey biz"diye kekeledi Yağmur. Dirseğiyle Atalasa vurdu. Atlas acıyla inledi. "Anlatırız ya yemek yiyelim"dedi Atlas geçiştirerek. Ayhanın sesi çıkmıyordu. Alev gülerek bizi izliyordu. "Size çok imreniyorum ya çok güzel bir çiftisiniz vazgeçmiyorsunuz birbirinizden "dedi Alev Kurtla bana bakarak. Kurt elini masaya koydu. Masanın üzerinde olan elimi tuttu. Elimize baktım "Anlatın hemen!"diye bağırdı Kurt. Yağmur gözlerini kapattı. "Biz evlenmeye karar verdik!"dedi Yağmur tek nefeste. Atlas derin bir nefes aldı. Kurt eliyle korumanın gelmesini işaret etti. "Kurt?"dedi Atlas çekinerek. Faruk yanına geldi. Kurt eğilmesini işaret etti. Kulağına bir şeyler söyledi. Faruk on dakka içinde bir kutuyla geldi. Kutuyu açtı. İçine şaşkın şekilde baktım. "Silah mı?"dedim şaşkın şekilde. Silahını masaya koydu. Çatık kaşlarla. "Abi ne yapıyorsun?"dedi Yağmur korkarak. "Baktık sizde tık yok sizi bekleyecek değiliz "dedi Atlas. Sessizlik hakim oldu. Kimse konuşmaya cesaret etmedi. Kurt hiç bir tepki vermeden sakin şekilde yemeğini yemeğe devam ediyordu. "Abi?"dedi yine Yağmur.
"Evlenelim mi?"dedi Atlas. Alev ve Ayhan kıkırdadı. Atlas ve Kurt ne kadar. Yakın arkadaş olsalardı. Kurt'un konu kız kardeşi olduğunda nasıl ciddi olduğu biliyordu. Ve bu zaten şu an bile belli oluyordu. "Bir şartım var,"dedi Kurt en sonunda tepki vererek. "Yağmurun bir kere üzüldüğünü görürsem eğer alır gelirim umrumda bile olmazsın Atlas. Dostumsun evet ama Hayattaki tek varlığıma zarar vermen anlamına gelmez. Yağmur benim için çok değerli. Sizin ilişkinizi başta görmezden geldim. Çünkü Yağmur mutluydu. Abilik içgüdülerimi bir kenara bıraktım. Mutluysa evlenin ama şunu bil Yağmur abin hep burada."dedi Kurt. Duygulandım. Yağmura karşı kendini suçluyordu. Bacaklarındaki yanıklar için bile kendini suçluyordu. Yağmura ayağa kalkıp Kurtun yanına geldi. Ellerini boynuna dolayıp sarıldı. "Merak etme onu üzecek hiçbir şey yapmam. Senin için me kadar değerliyse benim için de öyle."dedi Atlas tebessüm etti. "Silah ne alaka?"dedi Alev anlamayarak. "Atlası vuracaktım karar değiştirdim "dedi Kurt neşeyle. Yağmur tekrar yerine geçti. "Ee siz ne zaman evleneceksiniz?"dedi Alev. Ayhanın sesi soluğu çıkmıyordu. Kurt bunu fark etti. "Ayhan ne oldu sana birden?"dedi Kurt çatık kaşlarla. "Yok bir şey yok midem rahatsız biraz "dedi Ayhan. Kurt tamam der gibi kafasını salladı. Kurt sandalyesini yanıma yaklaştırdı. "Seninle konuşacaklarım erken gideyim deme!"dedi kulağıma. Tamam der gibi kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Işığım. (18+)
Chick-LitKazada Ailesini kaybeden Güneş hayatınl bu kazaya adamış ve avukat olmuş.Yıllar sonra kazadan bir ipucu bulur ve yeniden araştırmaya başlar.Yeni insanlar tanır.Aşkta ihanete uğrar.Gerçek dostlarını sahtelerden ayırır.🌸