~Güneş İlay~
\14 Ocak 2025/
Aradan 1 yıl geçmişti. Hala toparlanamamıştım. Artık ağlamıyordum ama sürekli ağlama hissiyle dolaşıyordum. Uyuyamıyordum. Telefonuma gelen her mesaja Kurtan mı diye bakıyordum. Onu düşünmemek için kendimi bir şeylerle meşgul etmeye çalışsam da işe yaramıyordu. Vücudumun her parçası onu özlemişti. Başım onun omzuna yaslanmak istiyordu. Kulağım onu duymak istiyordu ve tabi en çokta gözlerim.
Kurt hapse girmişti. Ve kendisi bunu istediği için. Ne planı olduğundan hiç bir fikrim yoktu. Hala ne barışmış ne de onun görüşüne gitmiştim. Görüş günlerinde Berrin hanım ve Yağmurun daha çok gittiğini biliyordum. Kurt avukat tutuklamasını söylemişti. Zaten avukatı olmaya da meraklı değilim. Bir yıldır onu görmüyordum. Onu hala seviyormuyum? Bilmiyorum. Parmağımdaki yüzüğü çıkarmamıştım. Ama yanında başka bir yüzükte vardi. Tekinin yüzüğü. Tekin bunu sorun etmemişti. O yüzüğü çıkarmam için bana ısrar da etmemişti. Çıkarmak gelmiyordu içimden. Galiba hala Kurtu seviyorum. İntikam almak için Tekinin teklifini kabul etmiştim. Belki yanıma gelir diye. Bilmiyorum ne yaptığımı. Çınar kendini işe vermişti. Denizin ölümünden sonra bir restoran açmıştık. Çocukluk hayalimizde. Bende artık fazla dava almıyordum çoğu zamanımı burada geçiriyordum. Belimde bir el hissetim. Tekindi. "Bebeğim nasılsın?"dedi. Üstünde asker forması vardı. "İyiyim"dedim. Belimi elinden kurtardım. "Temas sevmiyorum. Tekin biliyorsun "dedim kenara çekildim. Restoranın içindeki masaların üzerinde çiçekler vardı. Onları düzenledim. Peşimle geliyordu. "Biliyorum da dayanamaıyorum sevgilim"dedi gülerek. Gülmedim. Hayır temas seviyorum ama senin temasını değil. "Tamam sevgilim bir daha senden izinsiz yaklaşmam "dedi neşesi kayboldu. Çınar içeri girdi. Masaların sadece bir kaçı doluydu. "Naber?"dedi üstünde takım elbise vardı. Mahkemeden geliyordu. "İyi sen?"dedim. Bir masa vardı orda hep biz otururduk. Oraya yerleştik. Çınarda gelip oturdu. Tekin elini omzuma attı. Ona öyle bakış attım ki anında elini çekti. "Eh işte. Şaka şaka iyi. Bir dava kazandım daha ne olsun"dedi neşeyle. Eski neşesi yeni yeni geliyordu. Hala kimseyi hayatına almamıştı. Yas tutuyordu. Yaş bir kenara Denizi hala sevdiğini söylemişti. Biz hep oturduğumuz masaya yerleştik. "Şey Kurtun bu gün davası varmış. Avukat tutmamakta inatçı. Atlas rica etti Güneş ama yanına gitsen söylesen avukat tutmasını çünkü yargılandı. Üç yıl daha cezası artırıldı. Avukatı olmazsa-"diye de
"Kurt artık hayatımızda yok. Güneş avukatı da olmayacak"dedi Tekin. Benim konuşmama izin vermedi. "Tekin, Kurt bana bir çok şey de yardımcı oldu. Ve ona yardım etmek istiyorum. Avukatsız olduğu için cezası artırılacak biraz daha zaten düşmanları an kolluyor"dedi. Haklıydı "bana ne çokta sikimde. Nişanlım ona yardım etmeyecek!"dedi bağırarak. Restoranda herkes bizim masamıza baktı. Bir iki dakika sonra herkes karşısına döndü. "Çınar görüş ayarla. Gideceğim"dedim Tekini umursmadım. Masaya vurdu. "Hayır!"diye bağırdı. Ondan gitmemden korkuyordu. Ama ben hiç bir zaman onun olmadım ki. "Gitmeyeceksin!"dedi.
"Gideceğim!"dedim.
"Güneş ben ölmeden o adama gidemezsin!"
"Giderim. Ölmene gerek yok. Yardım edeceğim "
"Oyun oynuyor seni geri kazanmak için"
"Hayır yardım edeceğim ona"
"Tamam ama Kurtun yüzüğünü çıkar giderken. "
"Neden?"dedim şaşkın şekilde. Çınar masadan kalktı. Tekin elimi tuttu. "Seni hiç bir zaman yüzük konusunda zorlamadım. Ama artık gururuma dokunuyor benim yüzüğümün yanında o yüzül Güneş. Seni zorlamıyorum kırmak ta hiç istemem ama bu yüzüğü çıkar. Parmağının sahip olduğu tek yüzük benimki olsun"dedi. Haklıydı. Bu kim olsa insanın gururuna dokunurdu. "Tamam çıkartım"dedim. Elimden öptü. "Beni anlayacağını biliyordum. Seni seviyorum "dedi. O sırada Burcu ve Taner geldi. Bir de bebeği. Üç yaşındaydı. "Güneş abla!"diye bağırdı Hazal. Burcu ve Taner arkasından gelerek ona yetişmeye çalıştılar. Ayağa kalkıp Hazalı kucağıma aldım. "Cimcime sen büyümüşsün"dedim. Yanağımdan öptü Hazal. "Bir oturmuyor ya uyuyamıyoruz da uyumuyor hanım efendi "dedi Burcu. Hazalı görünce bebeğim aklıma geliyordu. "Gel bakalım ne yemek istersin pembiş!"dedim. Güldü elini düşünüyormuş gibi çenesine koydu. "Çiçolata!"diye bağırdı. Çikolata kelimesiniz yanlış söylemesi beni güldürdü. Hazanla çok bağlanmıştım. Burcu ve Taner bunu bildiği için hemen hemen her gün gelirlerdi. Çikolatayı alıp masaya geçtim. Burcu ve Tanerde oturmuştu. Tekin yanıma oturdu. Hazal kucağımdaydı. "Verme şu çikolataları. Ne zaman istese izin vermezsem Güneş abla izin verir diyor. Şımardı"dedi Burcu gülerek. Hazal aynı Burcu'ya benziyordu. Ela gözleri bal renginde saçları vardı. "Bırak yesin!"dedim. Hazal çoktan çikolataya bulanmıştı. Yüzü çikolata olmuştu. Tekin gülerek bizi izliyordu. Çınar yanımıza geldi. "Vay prenses Hazal gelmiş!"dedi Çınar. Hazal kucağımdan zıplayıp Çınara koştu. "Dayı!"diye bağırdı. Çınara dayı diyordu. Yeni yeni koşmayanı öğrenmeye başlamıştı. "Dayın seni yesin bıcırık!"dedi Çınarda. Hazal ellerini Çınarın boynuna doladı. "Oğlum bu çok tatlı lan!"dedi Çınar gülerek. Hepimiz güldük.
"Evlen sen de yap allah Allah bırak kızımı"dedi Taner. Bu Çınarı üzdü mü anlamadım. Ama Hazalı kucağıma bırakıp restoranın mutfağına girdi. "Yapma şunu"dedi Tekin. "Ne yaptım amına koyayım!"dedi Tanerde. Burcu dirseği ile Tanere vurdu. "Çocuk burada küfür etme"dedi.
Tekin ben Hazalla oynarken yanağımdan öptü. Neden hoşlanmıyorum bundan? Bilmiyorum.
"Sen bu dövmeyi ne zaman yaptırdın?"dedi Tekin kaşlarını çattı. Boynumdaki sonsuzluk dövmesinden bahsediyordu. "2 ay oldu"dedim yüzüne bakmadım.
"İlk defa görüyorum "dwdi. Dikkatle dövmeye bakıyordu. Elimi dövmenin üzerine götürdüm. Sonsuzluk benim için anlamlı bir işaretti. Çınar yanımıza geldi tekrar. "Görüş ayarladım senin için Güneş. Bu gün gidip Kurtla konuşa bilirsin"dedi elindeki telefona bakarak Çınar. "Tamam saat?"dedim. Tekin kararlı olduğumu görünce kaşlarını çatıp bana baktı. "Yedi gibi gidebilirsin"dedi Çınar sandalye alıp yanıma oturdu. "O yüzüğü çıkar giderken"dedi Tekin bana bakarak. Bakışları yumuşadı. "Tamam"dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Işığım. (18+)
Chick-LitKazada Ailesini kaybeden Güneş hayatınl bu kazaya adamış ve avukat olmuş.Yıllar sonra kazadan bir ipucu bulur ve yeniden araştırmaya başlar.Yeni insanlar tanır.Aşkta ihanete uğrar.Gerçek dostlarını sahtelerden ayırır.🌸