1 (Araba Kazası)

4.2K 140 40
                                    

Ben normal bir çocuktum. Sıradandım, ne hava atabilecek kaslara sahiptim ne de insanların imrenerek bakmasına neden olabilecek paraya -zenginliğe- sahiptim.

Yani kısaca sıradan bir hayatı olan sıradan biriydim. Herkes gibi. Ya da herkesten uzak biri gibi.

Her şey bir araba kazasıyla başladı.

__________________☁️__________________

Geçtiğim yolları bilmem kaçıncı defa geçiyordum üstünden. Aklımın estiği gibi dolaşıyordum ordan oraya. Eve gidemezdim ne hoş ki gidecek bir evim de yoktu artık. Her şey o şerefsiz yüzündendi. Hepsi onun başının altından çıkmıştı. Her zamanki gibi.

Annemi kaybetmenin üstünden 6 yıl geçmişi. Ve o 6 yıl içinde çok şey değişmişti.

Annem babama çok saf sevgi besliyordu, beni neden seviyorsun diye anneme kızıyordu, aslında her hareketine kızıyordu babam, benim dokunsan ağlıyacak halime, annemin onu düşünmesine, benim anneme sarsılmama bile, kızınca içiyordu, içtikçe daha çok kızıyordu ve annemden nefret ediyordu. Bir çok kez vurmuştu ona gözlerimin önünde. Karşı çıkamamıştım ki sadece 6 yaşındaki birinin böyle cesur bir hareket yapması benim için olağan bir durum bile değildi.
(Arkadaşlar Bulut'un neden babasına karşı çıkamayacağını ilerleyen bölümlerde görebileceksiniz. Bu yüzden Lütfen Bulut'uma sövmeyin. Teşekkürler.)

Babam anneme gerçekten aşık sanmıştım. Ta ki annemin onu bir başka kadınla -teyzemle- kendi yatağında basana kadar.

Annem yıkılmıştı o gece. Babamı umursamadan teyzemin saçına yapışmıştı babam annemi gözü dönmüş bir şekilde görünce teyzeme -kumasina- zarar vereceğini düşünmüştü. Sonrası onlar için kara bir kazaydı. Vahşetti. Ve bilmiyorlardı ki o odada olan her şeyi ben bir kapının arkasından izlemiştim sessizce.

Yürümeye devam ederken birinin omzuna çarpıp yeri boyladım. Sol böbreğimin üzerindeki yara sızlamaya başlamıştı. Her zamanki acıya yüzümü buruşturup carptığım bedene baktım. Benim acı çeken halimi görünce önüme eğilmişti.

Saçları kumraldı, gözleri yeşildi ve çok dikkatli bakıyordu yüzüme. Karşıdaki yüze bakarsanız eğer onun sertlikten ziyade yumuşak biri olduğunu anlardınız. Bunun için sadece gözlerine bakmanız yeterli olacaktır.

"İyi misin ?"

Dedi yavaşça tanımadığım adam. Başımı evet anlamında salladım ve zor da olsa yerimden doğruldum. Gözlerimi kapatıp karnımdaki acının geçmesini bekledim. Acı inat atmış bir biçimde yerinde durunca sıkıntılı bir nefesle gözlerimi açtım. Karşımdaki adam yüzümü inceliyordu. Kimsenin bana acımaması için yavaşça arkamı döndüm ve yürümeye başladım tekrar.

Birkaç adımdan sonra yine aynı sesi duymamla adımlarım durdu. Omzunun üstünden ona baktığımda arkasında iki adam daha gördüm. Sert yüz hatlarına sahiptiler. Sanki öndeki çocuğun veyahut adamın korumaları gibi duruyorlardı. Ama korumaların aksine çocuğa daha yakın duruyorlardı. Bildiğiniz yakınlık değildi, sanki gözleriyle bile çocuğa bakarken şevkatle bakıyorlar gibi. Öyle bir yakınlık. Her neyse.

"İyi olduğundan emin misin ?"
Demişti. Bütün vücudumu ona doğru döndüm. Çocuk birkaç adımda yanıma geldi. Tabi arkasındaki iki adam da cabası.

"Neden merka ediyorsun ki sokaktaki bir adamın halini?"

Dedim ciddiyetle. Kimsenin bana acımasına ihtiyacim yoktu benim. Hiç olmamıştı.

Araba Faciası (BxBxbxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin