Arkadaşlar ben karakter tanıtımı yaparken mesleklerinden bahsetmeyi unutmuşum. İzninizle şurada paylaşayım ve hikayeye devam edelim.
ATEŞ KARAASLAN: babasının şirketinde çalışıyor.
YAGIZ KILIÇ: Hastanede doktor
ÇINAR AKVAM: Üniversitede doktora yapıyor.
BULUT AKIN: mesleği yok (garibanım)
:(Hadi başlayalım o zaman...
________________☁️____________________
Evin içine girdiğimde gözüne çarpan pek çok detay olmuştu. Her şey servet değerindeydi. Duvardaki bir tablonun bile araba parasıyla eş değer olmalıydı.
İnsanlar bu kadar zengin olmayı nasıl başarıyorlardı?
Ya da zengin olmak çok kolaydı da bir ben mi beceriksizim?
Çınar benim apışıp kalmış halimi görünce küçük bir kıkırtı çıkardı.
Ne yani fakir fukara birinin zengin evine geldiğinde normal bir sürat hareketiyle ortama adapte olması kulağa saçma mı geliyordu?
'Komik mi?'
Diyemedim tabi. Öndeki Ateş kardeşimizin beni öldürmesini istemiyordum. Daha gençtim nasıl olsa.Uzun bir koridora geçtikten sonra sol kapıdan içeri girdik. Odanın ortasında beyaz üç kişilik koltuk iki yanında -yine aynı takım sanırım- beyaz tek kişilik koltuk, koltukların hemen önünde bizim evin kapısından büyük televizyon. Hemen altında bir konsol ve kenarda bir piyano(!).
Evi inceledikten sonra gözlerim beni bu eve tıkan üç şahısa kaydı. Yağız'la Ateş kol kola üçlü koltuğa oturdular, Çınar'sa tekli koltuğa oturdu. Benim oturmadığımı gören Yağız eliyle tek kişilik koltuğa oturmamı gösterdi. Hızlıca koltuğa oturunca için gözler bana döndü.
Biraz acele mi etmiştim acaba?Ateş kolunu Yağız'ın boynundan aldı ve kucağında birleştirdi hatta bacak bacak üstüne bile attı. -Evet kesinlikle ev onundu. Çünkü ben kendi evimde bile böyle rahat olmamıştım.- Gözlerine bakmamak için başımı aşağıya çevirdim. Kimse konuşmaz sanarken Çınar'ın ince sesini duydum.
"Evi beğendin mi?"
İnsanları terslemek bana göre değildi ama Ateş'in bana bakmasıyla geriliyordum.
"Beni neden buraya getirdiniz?"
Sesim olağandan kısık çıkmıştı. Yağız benim sorumu görmezden gelip başka bir soru sordu.
"Hastalığın için bir ilaç ve benzeri bir şey kullanıyor musun?"
Tabikide kullanıyordum. Babam vermişti reçeteyle birlikte. Hastalığı kontrol altına almak için çok zamana ihtiyacım olacakmış. Her 2 günde bir içersen iyi demişti. Ve bende tam 1 yıldır o ilacı kullanıyordum.
"Evet kullanıyorum."
Yağız'la Ateş bir süre bakıştılar. Benim anlamadığım bir dilde konuşuyorlardı sanırım. Şaşkın bakışlarımı onlardan kurtarıp Çınar'a çevirdim. Buruk bir tebessümle yüzüme bakıyordu. Yanlış mı yapıyordum da bana böyle bakıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araba Faciası (BxBxbxb)
Romansa[TAMAMLANDI] Bir araba kazası her şeyi değiştirir. Tıpkı Bulut Akın'ın hayatını değiştirebileceği gibi. Araba kazasından sonra Bulut hastaneden kaçma girişiminde bulunurken ona çarpanlarla karşılaşır. Ve işler karışır. Bulut kendini bir aşk çemb...