3 (Kaçırılmak)

2.3K 124 24
                                    

Beni bu sefer babam yerine karşımdaki gözlerinin içinde ateş yanan adam öldürecek sandım. O nasıl bakıştı öyle?

"Neden kaçtın?"

Dedi, yeşil gözlü oğlan ben diğer adamın kollarındayken. Acaba yine onları terslersem beni tutan adam tarafından öldürebilir miydim?

"Hastane odalarını sevmiyorum."

Diye mızmızlandım. Karşımdaki adam burnundan güldü. Gözlerindeki ateş hiç sönmez miydi?

"O zaman neden hastaneye düştün  ileri zekalı?"

"Ben mi istedim buraya düşmeyi?"

"Hayır, sen ağır yaralı olmak değil de ölmek istemişsindir. Yoksa ne diye 102 km hızla giden bir aracın önüne atlarsın ki?"

"Ateş!"

Uyarı dolu konuşmayı sol tarafındaki yeşil gözlü oğlan yapmıştı. Ve evet beni tutan adamın adı da böylelikle belli olmuştu. Ateş, tam ona yakışır bir ad. Gözlerinden belliydi bu adı taşıması.

Sinirle elini belimden kurtardım  ve geri 2 adım attım. Burnumdan solurken onun bakışları değişmemişti. Hâlâ aynı bakıyordu yüzüme. Soğuk ve şüpheli. Yanindaki yeşil gözlü oğlanın kolundan tutmasıyla gözlerini benden aldı.

"Merak etem Çınar'ım senin istemediğin hiçbir şeyi yapmam."

Çınar'ım?

Evet görünüşe göre yeşil gözlü çocuğun adı Çınar'dı. Muhtemelen ailesi gözlerinin rengine bakarak koymuştu adını. Kaşlarım havaya kalkarken mavi gözlü adam konuştu bu sefer.

"Tamam, gösteri buraya kadar. Şimdi sen kaçtığım odaya geri dönüyorsun. Bir daha sorun çıkmasını istemiyorum.  Tamam mı?"

Ben hiçbir şey demezken Ateş ve Çınar başıyla onu onaylamıştı. Benden onay almadığını gören mavi gözlü çocuk 'tamam' dememi bekliyordu. Fark etmeden etrafa bir göz gezdirdiğimde sağ tarafın boş olduğunu gördüm. Güzel haber, hala kaçabilirim. Derin bir nefes aldım ve bir adım daha geri gittim. Bunu gören ikilinin gözleri bana döndü.

Derin nefes al Bulut. Bir adım daha geri attım. Ateş ne yapacağımı anlamış gibi sol dudağı yana kırılırken ben arkama bakmadan koşmaya başladım.

"Hadi ama yine mi?"
Diye sitemle bağırdığını duydum arkamdan mavi gözlü çocuğun. Ama umursamadım.

Öyle çok koştum ki biraz daha gitsem ağız üstü yere boylayacaktım. Allah'ım ben ne günah işlemiştim de beni böyle cezalandırıyorsun?

Nefes almak için durduğumda arkamı döndüm korkuyla. Sadece orada mavi gözlü oğlanın durması normal miydi? En azından gerideydi. Ve bir de gülümsemeseydi. Sıkıntılı bir nefes önüme döndüm ve karşıdaki yolun kenarına geldim. Karşıdan karşıya büyük bir dikkatle geçtim. Hastane bahcesinin kapısının önüne geldiğimde sanki özgürmüşüm gibi hissettim. Mutlulukla kapıyı geçtiğimde ve adımımı attığımda yanlış yere sevindiğimi anladım. Kapının önünde iki beden vardı.

Ateş ve Çınar...

Ne ara geldiniz siz ya? Işıklanmak mı icat edildi yoksa ben mi yanlış görüyorum?

"Süpriz!"
Dedi ateş gülen gözlerle. Başımı iki yana salladığımda gülmüştü.

Sıçtık...

Araba Faciası (BxBxbxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin