Araba Faciası (BxBxbxb)

13 (Duygular Açığa Çıkıyor)

Umarım keyifler yerindedir.

Smut bölüm şimdilik hala bana uygun gelmiyor. Ama kitapta öyle bir bölüm koymak isterim.

_________________☁️___________________

Evden çıkalı yarım saat oluyordu ve Ateş yolu biliyorum diye bizi yarım saat boyunca yürütmüştü. Çınar çocuk gibi şikayet ediyordu ve Yağız artı Ateş birazdan birbirinin saçını başını yolacak kezbanlara benziyorlardı.

Yarım saatlik bağırış çağırış sonunda Ateş'in bahsettiği bara gelmiştik.

Pekala eğer burası barsa Ateş'lerin barı neydi? Ya da Ateş'lerin yeri barsa burası neydi?

Aslında klasik romantik dizilerdeki gibiydi. Yani hayalimdeki bardı. Eğer biraz da olsa her köylünün takılabileceği geliri düşük bir bara gelirseniz her şeyi bulabilirdiniz. Köşelerde birbirlerinin ağızlarının içine girmiş sevgililer, başka köşede sızıp kalmış fakirler, ortada yarı çıplak dans eden kadınlar, arkada onalara para fırlatan zengin bebeler ve en arkada içkileri kaslarıyla hazırlayan yakışıklı barmen.

Ah, unutuyordum. Bir de kulak zarınızı patlatacak yüksek sesli müzik. İşte şimdi köylülerin tarlalarını satıp burada çatır cutur yediği paraların mekanı bu kadardı.

Ateş içeriye girerken ağır içki ve tezek(?) Kokusuna burnunu tuttu. Çınar sa elleri kulaklarında yüksek sesli müziğe alışmaya çalışıyordu. Yağız etrafa tiksintiyle bakıyordu.

Ben mi?

Sadece şu üçünü izliyordum.

İçeriye girdik ve ortada dans eden kadınların yanlarından geçip arkadaki bar sandalyelerine oturduk. Önümüze içki bardakları geldiğinde yanlışlıkla hazırlayan barmene takıldı gözüm.

Evet doğru eşcinseldim. Ama bu adam beni etkilemekten çok midemi bulandırmıştı. Üstüne neden zeytinyağı döküyordu ki? Hem zeytinyağlı içki mi olurdu. Ha, eğer ki olursa onu içen için medesinin de sonu olurdu.

Adam neden karın kaslarına zeytin yağı dökerdi ki?
Yağlı güreş mi vardı da ona mı hazırlanıyordu?
Peki şu tezgahın önünde duran ve ağızlarının suyu akan kadınalar iyi miydi?
Bence kafalarında birkaç tahta eksikti.

Benim iç sesim karşıdaki manzaraya küfretmeye başlarken Ateş sesini şu yüksek sesli müzikte duyurabilmek için bağırmaya başladı.
"Hadi kadeh kaldıralım!"

Hemen yanımda oturan Yağız konuştu.
"Ne için?"

Ve o sırada Çınar elindeki bardağı havaya kaldırıldı.
"Tarlayı satan köylüler için."

Elimdeki bardağı onlarinkine vururken bende konuştum.
"Bu ne biçim kadeh kaldırma sebebi ya?"

"Kadeh kaldırmak için bir sebebe ihtiyaç yok."
Dedi Çınar bardağını kafasına dikerken.
"Sadece içmek için kaldırıyoruz aslında."