21. Bölüm

120 15 15
                                    

"Neden açmıyor telefonu?"

"Bilmiyorum, istersen bir de ben arayayım mı?"

Kafasını salladı ve arkadaşının yanına oturup beklemeye başladı. Sesi hoparlöre vermesini istemişti. Taehyung da öyle yaptı. Yoongi telefonu açarken sesi oldukça üzgün çıkıyordu.

"Efendim Taehyung?"

"Jungkook nasıl? Jimin'in telefonlarını açmayınca merak ettik."

Yoongi'den bir küfür duyulmuş ardından Jimin'i sormuştu. Telefonu Taehyung'un elinden çekti.

"Hyung bilerek mi açmıyordun telefonu? Jungkook'u çok merak ediyorum."

"Bizim evdeyiz. Atacağım konuma gelin."

Jungkook'a bir şey olduğu düşüncesiyle ağlamaya başlarken apar topar evden çıkmışlardı. Taehyung, Jimin'i sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da yürüyorlardı. Konum çok yakındı. Kısa sürede vardılar adrese. Jimin biraz olsun sakinleşmişti. Kapıyı açan Yoongi onları içeri alırken Jungkook'un kaldığı odaya yönlendirdi. Jimin onu görmesiyle tuttuğu hıçkırıkları tekrar salıvermişti.

"Jungkook." Diyebildi titrek bir sesle. Sevgilisinin elini tuttu güç vermek ister gibi. Jungkook'un yüzü epey solgundu. Bedeni zayıf görünüyordu. Ne olmuştu birden bire anlamamıştı. Vampirlikle ilgili bir durum olduğunu tahmin ediyordu. Ama o güçlüydü. İyileşirdi öyle değil mi?

"Jimin, sana anlatmam gerekenler var."

Yoongi'nin ona seslenmesiyle Jungkook'un elinin üzerini öpmüş ve çıkmıştı odadan. Taehyung'un yanına otururken Yoongi'ye sorgulayan bakışlar atıyordu. Taehyung'un yanında mı konuşacaktı? Gözleriyle onu gösterdiğinde Yoongi 'sorun yok' dercesine gözlerini kırptı.

"Öncelikle Taehyung'a bazı şeyleri açıklamalıyım." Onun gözlerinin içine bakarak konuşmaya devam etti. "Ben vampirim Taehyung. İnanmak çok güç farkındayım ama öyleyim. İstersen kanıtlayabilirim."

"Ben bir vampirle mi seviştim?"

Taehyung'un konudan alakasız dediği şey ile ikili şaşırmıştı. Bunu beklemiyorlardı. Jimin onların sevişmiş olmasına gerçekten şaşırmıştı. Ne ara olmuştu ki?

"Takıldığın nokta bu mu?"

"Vay be. Vampir olman çok havalı. Buna üzüleceğimi mi sandın?"

Gülümsedi Yoongi. "Öyleyse bunu daha sonra konuşalım." Jimin'e döndü. "Şimdi sana gerçekleri anlatma zamanı."

Jimin dikkatle yerinde dikleşirken heyecandan kalbi ağzında atıyordu. Ne anlatacaktı hiç bilmiyordu ancak hoşuna gitmeyeceği kesindi.

"Yüzyıllar önce Jungkook bir başka vampir ile tartışmıştı. Bu tartışma büyüdü ve kavgaya döndü. Haliyle konu vampir konseyine taşındı. Konseydekiler ikisine de ceza verdi ancak Jungkook buna itiraz etti çünkü tamamen haklıydı o tartışmada. Konsey üyeleri Jungkook'a sinirlenip cezasını artırdı."

Sormaya korkuyordu Jimin. Yutkundu sertçe. "Ne cezası verdiler?"

"Duymaya hazır mısın?"

Jimin'in içini kaplayan korku yüzüne de yansımıştı. Endişeliydi. Sevgilisini kaybetmek istemiyordu.

"Hazırım." Değildi ama duymak zorundaydı.

"Jungkook sonsuza kadar lanetlendi Jimin. Bir insana aşık olursa güçlerini yavaş yavaş kaybedip yok olacaktı. Sana söylemek istemedi. Söylemeyi de düşünmüyordu ancak gözünün önünde eriyip gidiyor."

Jimin'in nefesi kesilmişti. Aldığı nefes ona yetmezken bir hıçkırık kaçtı dudakları arasından. Jungkook'u, biricik sevgilisini kaybedecekti.

"O yüzden mi son zamanlarda ağrıları oluyordu. Karnım ağrıyor diyip geçiştiriyordu beni sürekli. Kim bilir ne kadar acı çekiyordu."

"Sana belli etmemeye çalışıyordu ancak acının boyutunu hesaba katamadı sanırım."

"Ne yapmam gerek? Ne gerekiyorsa yapacağım hyung. Kendi canımdan bile vazgeçerim onun için. Lütfen bir çaresi olsun."

"Var." Demişti Yoongi dudaklarını birbirine bastırıp. "Var ama kolay değil."

"Yapacağım. Jungkook için her şeyi yaparım yeter ki o iyi olsun."

"Jimin bu hiç kolay bir şey değil. Karar vermesi çok zor bir durum."

"Yapacağım hyung."

Ne olduğunu sorgulamadan böyle kararlı olması Yoongi'yi gülümsetmişti. Birbirlerine olan sevgilerinin gerçek bir sevgi olduğunu görebiliyordu.

"Tek çaresi Jungkook'un seni vampir yapması."

Sertçe yutkundu Jimin. Kararlıydı, eğer gereken bu ise yapacaktı. Onun için vampir olabilirdi. Kendisini zor şeyler bekliyordu belki ancak sevgilisi için bunu yapmalıydı. Onu çok seviyordu. Onsuz bir gelecek düşünmek istemiyordu.

"İyice düşün Jimin. Bu geri dönüşü olmayan bir yol."

"Düşünmeme gerek yok. Jungkook olsa benim için aynı şeyi yapardı."

"Peki," diyerek araya girdi Taehyung. "Jungkook bunu kabul edecek mi?"

"Onu ikna etmek Jimin'in görevi. Birkaç saate kendine gelir zaten."

Heyecanlıydı Jimin. Terleyen ellerini pantolonuna sildi. Yapacaktı. Sevgilisinin gözünün önünde mahvolmasına izin veremezdi. Onun için kendi benliğinden vazgeçmeye hazırdı.

____________

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum bebekler 🥺❤️

~Maria

My Blood is Yours // KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin