22. Bölüm [M]

107 15 7
                                    

"Canım, daha iyi misin?"

"İyiyim." Dedi Jungkook yüzüncü kez. Birkaç saat önce uyanmıştı ve Jimin durmadan ona iyi olup olmadığını soruyordu.

"Öyle yapma yüzünü." Jungkook'un bıkkınlıkla cevap verdiğini fark etmişti. "Çok korktum sana bir şey olacak diye."

En tatlı gülümsemelerinden birini yaptı Jungkook. Onu öyle endişelendirdiği için üzülmüştü ancak sevgilisi şu an çok tatlıydı.

"Seni yiyeceğim."

Jimin aniden dudaklarına atılan Jungkook'la neye uğradığını şaşırarak birkaç saniye öylece bekledi. Jungkook'un geri çekileceği sırada ise yakasından tutarak kendisine çekti ve çok daha derin bir öpüşmenin içine girdiler. Hatta öyle derindi ki Jimin, Jungkook'un ne ara kucağına çıktığını fark etmemişti bile.

Öpüşmeleri iyice derinleşip araya diller de girmişti. Tükürükleri birbirine karışıyor, elleri bedenlerinin her yerinde geziyordu. Jimin, Jungkook'un boynuna yönelip orayı emmişti hafifçe. Oradan kulak memesine geçip aynı şeyi yaptı. Jungkook ani bir hareketle ikisini ters düz etmiş, Jimin'in üzerinde almıştı yerini.

Jimin bir anlık şaşırsada da bunu hemen üzerinden attı ve kaldıkları yerden devam etmeye başladılar. Normalde tüm bunlardan utanan Jimin, Jungkook'u kaybetme korkusuyla yüzleştiği için o ne isterse yapıyordu. Utangaçlığını üzerinden atmıştı. Eğer Jungkook şu an burada birlikte olmak istese olurdu.

Jungkook altındaki Jimin'in boynunu dişleri arasına alıp diliyle ıslatırken kendisini ona bastırmıştı. Bu diğerinin inlemesine sebep olmuştu. 

"Jimin," demişti emdiği boyundan kafasını kaldırıp. Bir eli ile Jimin'in kalçasını avuçlamıştı. Sevgilisinin gözlerinin içine baktı. Göz rengi kırmızıya gidip geliyordu.

"Efendim Kook?"

"Şimdi duralım." Sesi boğuk geliyordu. "Yoksa sonrası için kendime güvenemiyorum."

"İstersen durmayalım Kook. Sorun yok, devam edebiliriz."

"İstiyor musun yani? Şimdi burada?"

Kıkırdadı Jimin. İçten içe utanç kaplamıştı onu ama kafa salladı. Ona bir şey olmasından korkuyordu ve ona ait olmak istiyordu. Her anlamda.

"Benim odamdayız ve evde kimse yok. Daha uygun bir ortam biliyor musun?"

"Senin için endişeleniyorum." Jungkook'un saçlarını okşamasıyla gülümsedi. "Canın yanacak."

"Sonrasında öpersin acıyan yerlerimi olmaz mı?"

Jungkook'un kararsız olduğunu görüp elini ensesine çıkarıp kendisine çekmişti. Jungkook, Jimin'in bu utanmaz haline bayılmıştı.

Dakikalar sonra kıyafetler yerle buluşurken bedenler de bir olmuştu artık. Jimin zevkten dört köşe bir haldeydi. Gözleri kayıyordu. Jungkook çok iyiydi. Kaçıncı kez boşaldığını hatırlamıyordu bile. Jimin'in inlemeleri odayı sararken Jungkook, sevgilisinin zevkten ağlayacak kıvama gelen yüzünü izliyordu. Her içine girip çıkışında Jimin tatlı tatlı inliyor ve bu da Jungkook'a apayrı bir zevk veriyordu. Şişmiş ve kızarık dudaklara uzandı. Öyle güzel görünüyorlardı ki yiyip yutmak istemişti onları.

"Jungkook."

"Efendim bebeğim."

İkisi de nefesleri arasında konuşurken çok çekicilerdi. Dağılmış saçları, terlemiş bedenleri. Jungkook'un kırmızıya dönmüş gözleri. Jimin'e haz veriyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Blood is Yours // KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin