Tugay abi: burdan geçmişsin heralde :)Eslem: vardın mı?
Tugay abi: evet
Eslem: iyi bari
Eslem: orda da sigara içmezsin dimi :)
Tugay abi: yooook
Tugay abi: tövbe
Eslem: sevindim yüzbaşım
Tugay abi: Eslem
Eslem: efendim
Tugay abi: bana hep yüzbaşım der misin?
Eslem: niye Tugay abi ya
Tugay abi: çok şakacısın ama mimiğim oynamadı
Eslem: tamam abicim sana yüzbaşı derim
Tugay abi: Eslem abi deyip durma
Eslem: tamam tamam
Tugay abi: Eslem
Eslem: Tugay
Tugay abi: seni arayabilir miyim?
Eslem: olur
Elim ayağıma dolaşmıştı.
Beni ilk defa arıyordu. Bir anlık ne yapacağımı bilemedim.
Git gide heyecanım artıyordu.
Birden telefonum çalmaya başladı."Alo Tugay" dedim
"Sesin heycanlı geliyor"
"Yok değilim heycanlı falan"
Gülüşünü duymuştum.
Kahretsin çok utanıyorum!"Utandın mı?"
Bu beni mi izliyor!
"Tugay yaa... Konuyu değiştirelim"
"Ne konuşalım istersin?"
"Ne zaman geliyorsun?"
"İki ay sonra"
"Çok mu?"
"Bana eskiden az geliyordu da şimdi çok"
"Neden? Yani şimdi ne farkı var?"
"Sen varsın... Özlüyor insan"
"Doğru özlüyor" dedim.
Şuan yüzüne ışık tutulmuş tavşan gibi kaldığına yemin edebilirim.
Şapşal herif yaaa...
Ay ne oluyor bana!?
Kendine gelsene Eslem. Mal mal hareketler yapıyorsun."Özlüyor dimi?" Dedi
"Özlüyor tabii. İnsan abisini özlemez mi?"
"Ya Eslem özleme sen beni"
Ben gülüyordum.
"Gelmiyorum lan ben" dedi "burda kalacağım sonsuza dek"
"Yok yok dayanamazsın. Hemen gaza gelme"
"Neye dayanamam?"
"Özlemime" dedim.
Sesim bir tık cilveli çıkmış olabilir.
Aaa biz flört mü ediyoruz şuan?!
Ay ben kendimi tutamıyorum!"Öyle mi dersiniz Eslem hanım"
"Öyle derim Yüzbaşım"
Güldü...
"Tugay"
"Efendim"
"Ben böyle bir garip hissediyorum"
"Nasıl yani hasta mısın? Bana neden söylemedin Eslem? Ömer'i arayayım da seni doktora götürsün"
"Sakin ol Tugay. Öyle değil" dedim "hani dedin ya "Ufuk'u unuttun mu?" Diye. Sanırım unuttum. Yani sen unutturdun"
"Ney?" Dedi şaşkınlıkla
"Tugay ben kapatıyorum Ezgi geldi bay bay"
Hemen kapatıp telefonu yatağın üstüne fırlattım.
ALLAHIM NE DEDİM BEN?!"EZGİİİ!"
"Ne oldu salak?!niye bağırıyorsun?"
"Ben bir şey yaptım"
"Ne yaptın yine!?"
"Ben Tugay'a ilanı aşk ettim biraz"
"Neeee!"
"Konuşuyorduk. Bana ufuk'u unutturdun dedim"
Ağzı beş metre açık beni izliyordu.
Telefonuma mesajlar ard arda geliyordu.
"Tugay yazdı!"
Hemen yanıma geldi "ne diyor?"Tugay abi
Tugay abi: bir tık kaçtın gibi:)
Tugay abi: ama bu itirafı bilmem iyi oldu güzelim ;)
Ezgi evin içinde çığlıklar atarak koşuyordu.
"Allah'ım başardık!""Ezgi yardım et ne yazıcam?"
"Bende seni seviyorum aşkım yazabilirsin"
"Ay sağol!" Dedim
Tugay abi
Eslem: güzelim mi?
Tugay abi: he ya güzelim
Eslem: niye öyle diyorsun?
Tugay abi: içimden geliyor
Tugay abi: demiyim mi?
Aslında demesini istiyordum ama korkuyordum
Eslem: peki
Sohbetten çıktım.
Ezgi'ye baktım "ay noldu öyle?" Dedim"Ne olucak? Senin bu salak arkadaşın aptal aptal şeyler yapıyor"
"Aşk bu aşk... Zamansız , mekansız ve de amansız"
"Ne diyorsun kızım amansız mamansız. Ömer'sizlik yedi bitirdi seni. Ayrıca sen kendi aşk hayatına bak"
"He ya... Ben mi teklif etsem acaba?"
"Sonunda pişman olmada. Ne yaparsan yap"
İç geçirdi ve "hayat çok zor..."
Bende iç geçirdim "bence de..."
Hele saçmalayan insanlari için daha da zor."Siz sevgili mi oldunuz şimdi?"
"Saçmalama Ezgi! Hoşlanmıyorum bile"
Ezgi önünde ki kağıt parçasını külah şekline getirdi ve "al buna anlat"
"Şifreli konuşmasana!"
"Külahıma anlat diyorum şekerim"
"Hööğ çok komik" dedim
-bölüm sonu-
Helü!
Kısa oldu ama tatlı oldu.
Umarım beğenmişsinizdir ⭐
Seviliyorsunuz 🌸🌸🌸