12

173 13 11
                                    

Gözlerimi açtığımda beyaz bir odadaydım.
Etrafımda bir kaç insan vardı.
Sanırım hastane acilindeydim.
Ezgi "sonunda uyandın! İyi misin?"

"Noldu bana ya?"

Ömer "korkucak bir şey yok. Sadece astım krizi"

Ezgi "Tabii biz böyle diyoruz ama Tugay bey pek umursamadı. Buraya geliyormuş"

"Ne ara söylediniz?"

Ömer "ilacını düzgün kullanmıyormuşsun. Bunu da öğrenmiş olduk"

Bir şey diyemedim.
Tugay öğrenmese iyi.

Ezgi "hemen yetiştirmişsin Tugay'a. Çocuk gelir gelmez paralayacak Ufuk'u. Hak ediyor ama neyse..."

Ömer "tamam üstüne gitmeyelim"

"Bence de gelmeyin üstüme"

Ezgi"4 saat uyanmadın canım. Korktuk biz burda. Bırak bir kaç şey söyleyelim"

Ömer "Tugay da gelir bir saate. Adamın nöbetini kısalttın ya helal olsun"

Vücudumu çok yorgun hissediyordum.
Tugay'ın gelmesine sevinemiyordum bile.
Acilden içeri asker üniformasi ile bir adam girdi.
Tugay...
Hani bir saate gelirdi?
Bu damladı buraya hemen.

Beni görünce koşar adımlarla yanıma geldi.

"Eslem , iyi misin? , iyisin dimi Eslem?
Sesi titriyordu.

"İyiyim" dedim

Ellerimizi birleştirdi.
Kalbim mi çıkacak acaba?
"Kızım ne yaptın kendine? 4 saat ne Eslem?"

Ömer "Ezgi biz hava mı alsak?"

"Alalım ömer" dedi ve dışarı çıktılar

Tugay'a döndüm.

"Ufuk'un bana dokunuşunu tekrar hissedince kötü oldum."

Alnında ki ve boynunda ki damar belirginleşti.
Gözlerini kapatıp nefes verdi.

"Korktun mu?" Dedim

"Ya sana bir şey olsaydı?"

"Olmadı"

"Olabilirdi"

"Ama olmadı"

Elinde olan elimi öptü.

"Kalbim yerinden çıkar gibi oldu" dedi

"Özür dilerim"

"Bende seni dilerim"

Gülümsedim.

"Bir daha ki göreve kadar sana ben bakıyorum"

"Emrinizdeyim yüzbaşım"

"O ufuk'u da bulayım"

Konuyu değiştirmek için konuştum.
"Üzerin?"

"O an ki panikle üstümü değiştirmeyi unutmuşum"

"Olsun. Çok havalı duruyorsun"

"Ben hep havalıyım"

"Bak sen..." Dedim

Ayağa kalktı ve ayakkabılarını çıkarıp yanıma uzandı.

"Ne yapıyorsun Tugay?"

"Yatıyorum"

"Ya gitmiyor muyuz?"

"Yarın sabah gideceğiz"

"Ama ben burda kalmak istemiyorum"

"İlaçlarını düzgün almamışsın , düzgün beslenmemişsin üstüne bir de kendine çok yüklenmişsin. Şimdi de gitmek istiyorum diyorsun"

"Sustum Tugay"

Gülümsedi.

Kafamı göğsüne yasladım.

"Teklifin geçerli mi hâlâ?"

"Ne teklifi?"

"Çıkma teklifi"

Kalbi hızlandı.
Çok rahat duyuyordum.

"Evet"

"Kabul ediyorum."

"Kalbim çıkacak Eslem"

"Fark ettim"

"Bana da mı serum taksak?"

Güldüm...

"Seni üzersem adım Tugay değil"

Üzmeyeceğini biliyorum zaten Tugay...

Elini saçlarıma attı.
Kendimi bir garip hissediyorum.
Kaç tane insan hastane acilinde huzur bulur?

Onun her hareketi daha çok bağlıyordu beni.
Ufuk neydi ki Tugay varken?
İlk aşkım Tugay'mış meğersem...

Südüklü Ufuk.

"Teşekkür ederim yüzbaşım" dedim

"Etme biriciğim" dedi "her şeyin en güzelini hak ediyorsun"

Eyvallah abicim de...
Biz bu Ufuk işini nasıl halledicez?
Adam yapıştı salmıyor.

Tekrar gözlerimi kapattım.
Düşünmek istemiyorum. Ya bu yaşananlar rüya ise?
Tugay hiç gelmemişse?
Fazla huzurdan kafayı yedim.
Tugay'ın göğüsünde uyumak istiyorum.

"Uykum geldi" dedim

"Uyu aşkım koynumda" dedi "kaygısız mışıl mışıl" dedi

İstemsizce gülümsedim.
İyi geceler Tugay Türkmen...

-bölüm sonu-
Kısa bölüm atanziiiii
Seviliyorsunuz 🌸 🌸 🌸

KOMŞUM ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin