Sonunda kafeden çıkmıştık ve Ezgi ile yürüyorduk.
"Bugün biraz dalgın gibisin" dedim
"Evet ya... Kafamı kurcalayan şeyler var da"
"Baş harfi ömer olabilir mi?"
Kafasını 'evet' anlamında salladı.
"Anlat hadi" dedi.
"Ne olduğumuzu bilmiyorum. Yani sevgili gibiyiz ama teklif yok"
"Bunu ona söyledin mi?" Diye sordum
"Ne diyeyim Eslem? Bana 'çıkma teklifi et' mi diyeyim?"
"Sen et Ezgi. Ne kaybedersin?"
"Ben?"
"Evet. Neye şaşırdın?"
"Bilemedim ki şimdi..."
"Hadi ama Ezgi! Ara ömer'i çağır"
Ezgi arkasını dönüp onun odasına baktı. Işık yanıyordu.
Eline telefonunu aldı ve Ömer'i aradı.
Heycandan tuttuğu elimi sıkıyordu.
Kalbinin sesini ben duyuyordum.
"Sakin ol" diye fısıldadım.
"Alo Ömer... Aşağı gelir misin?"
Tırnaklarını elime batırdı.
"Ah!" Dedim
"Fark etmez. Ama özel bir konu" dedi
Elim acıdı ya!
"Bekliyorum" dedi ve kapattı.
"Elim acıdı saf!" Dedim
Heycandan bana sarıldı.
"Sakin ol şampiyon" dedim
"Olamam , olamam. Allah'ım lütfen kabul etsin"
"Eder tabii ki!"
İki yakışıklı aşağı inmişti.
Ömer ve Ezgi banka oturdular.
Biz de onlardan biraz uzak kaldırıma oturduk.
"Neymiş o önemli konu?" Dedi Tugay
"Çıkma teklifi edicek"
"Ney?"
"Evet , çok heycanlı"
Kafamı Tugay'ın omzuna yasladım.
"İyi ki sen Tugay'ım" dedim
"Her geçen gün daha da çok aşık oluyorsun dimi? Kahretsin çok yakışıklıyım"
Göz devirdim...
"Ama haklısın. Diğer hatunlarda öyle diyordu"
Dirseğimi karnına geçirdim.
"Ah!"
"Al sana hatun"
"Sakin ol ballım ya... Tersin pis seninde"
"Sen birde elimin tersini gör"
Güldü ve "kalsın"
Ömer Ezgi'nin elini tuttu.
"Aşkım! Elini tuttu"
"Hmm gördüm"
"Ayy oldu heralde"
"Çok güzelsin" dedi
Tugay'a baktım ve "ne alaka şimdi?"
"İçimden geldi , kalbimden"
Gülümsedim ve bakışlarımızı ayırdım.
"Çok yakıştılar"
"Bence de"dedi
Elini saçlarıma götürdü.
"Ne güzel olmuşsun"
"Evet , ama sen gelmediğin için ön bir işe yaramadı"
"Diyorsun" dedi
"Bekledim durdum" dedim
"Yarın gelirim"
Ömer ve Ezgi kahkahalar içinde sohbet ediyordu.
"Ay Tugay aklıma ne geldi biliyor musun?"
"Ne geldi?"
"Senin ile asansörde kalmamız"
Güldü "görevden dönüyordum"
"Benimde ilk gecemdi"
"O kadar dağılmana rağmen muhteşem görünüyordun"
"Sende çok havalıydın"
"İleride çocuklarımıza anlatacağımız çok şey var güzelim"
"Çocuklarımız..."
"Evet , çocuklarımız"
Gülümsememe engel olamıyordum.
"Evlenicez" dedim
"Sen heycan yaptın sanki?"
"Yaptım... Sonuçta sen ve ben"
"Bende heycanlıyım" dedi ve sırıtmaya başladı
"Neye sırıtıyorsun?"
"Hiiç..."
Beni süzdü.
"Iy Allah'ın sapığı!"omzuna vurdum.
"Ben bir şey demedim , artık sen ne anladıysan"
"Valla Tugay... Ben burda ne güzel hayal kuruyorum yaa!"
"Çocuk derken iyi ama" dedi
"Sus Tugay"
"Tamam tamam. Hemen trip atma"
"Yok sana hayal" dedim
Tugay beni dinlemiyor gibi "iki çocuk , ikisi de kız. Birisinin adı gece olsun , diğerinin adı ecrin"
"Sen bunları boş zamanında düşünüyor musun? Yoksa şimdi mi aklına geldi?"
"Düşünüyorum"
"Şapşal ya.."
Güldü...
Ezgi ve ömer bize doğru el ele geliyordu.
"Oldu bu iş" dedim ve ayağa kalktım.
"Biz sevgili olduk!" Dedi Ezgi
Tugay "erken değil mi ya? Bir elli sene daha bekleseydiniz" dedi ve Ömer'e sarıldı.
Ömer "ayıp Tugay"
"Hayırlı olsun" dedim
Ömer "eyvallah yenge"
Yenge mi?
İlk defa bana yenge dedi!
Gülümsedim ve Tugay'a baktım.
Bana göz kırptı...
Riv riv riv
Bir daha ki bölüme görüşürüz
Seviliyorsunuz 🌸 🌸 🌸
