surpizle geldim sizee
iyi okumalarr <3
--------
Sarayda geçirdiği günlerin arasında en hareketlilerden birini yaşarken Minho'nun kraliyet işlerini halletmesi gerektiği için bütün planları kendisi yapmak zorunda kalıyordu Seungmin.
Bundan şikayet ettiğinden değildi elbette. Minho'nun işi olduğu zamanlar diğer her şeyle ilgilenmek onun için bir yük değildi. Üstelik Minho da işi olmadığı her saniye yanında durup ona yardım ediyordu.
Ayrıca bu akşam gerçekleşecek düğün için kendisi dışında birisinin bütün planlamaları yapacak olması Seungmin'i rahatsız edeceğinden her şeyi kendi başına yapmak için diretmişti, elbette biraz da Minjeong, Jeongin ve Felix'in yardımıyla.
Etraftaki koşturmacaya, bir oraya bir buraya koşan yardımcıları gördükçe üç yıl önceki düğünü aklına geliyor, ister istemez duygulanmaya başlıyordu.
Zamanın bu kadar hızlı geçmesi onu hem korkuturken hem de bu zamanını Minho'yla geçirdiğini düşündükçe mutlu oluyordu.
Kendi düğünlerinden bir sene sonra Changbin ve Felix'in düğününe ev sahipliği yapan bu saray, bundan iki yıl sonra şimdi de Chan ve Jisung'un düğününe ev sahipliği yapacaktı.
Kraliyet görevlerinden dolayı fazla zaman geçiremediği arkadaşları ve ailesiyle bu anlarda zaman geçirebiliyor olması her şeyi olduğundan daha değerli kılıyordu onun için.
"Baba, çiçekleri şuraya koysak olur mu?"
Geçen senenin yazında Minho'yla yetimhaneleri ziyaret ederken gördükleri ve gördükleri an ailelerine katmak istedikleri kızları peltek konuşmasıyla pantolonunu çekiştirerek soru sorduğunda eğilerek kızının yanağına bir öpücük kondurdu.
"Elbette kızım, sen nasıl istersen öyle yaparız." İstediği olduğu için heyecanla ellerini çırparak Felix amcasına koşan kızının arkasından gülümseyerek baktı.
"Bizim kızımız olduğu nasıl belli, sevimliliğini kullanarak her şeyi yaptırabileceğini sanıyor."
Arkasından gelerek boynuna öpücük konduran kocasına döndü ve ellerini yakasına atarak kendine çekti. Dudağına küçük bir öpücük kondurarak geri çekildi.
"Yaptırmıyor mu peki?" Minho'nun kızları için bahsettiği sevimliliği Minho'ya karşı kullandığında yüzünü izlemeye dalmış kocasına güldü ve bir öpücük daha kondurdu dudaklarına.
"Yaptırıyor, babasının bir tanesi ister de ben yapmaz mıyım istediklerini." Kızına aşık bir baba olduğu için Seungmin'i şaşırtmamıştı söyledikleri.
Bazen baba kız yan yana uyumak istediklerinde yatağın köşesine atılan Seungmin onları kıskandığında dudaklarını büzer, buna dayanamayan Minho Seungmin'i belinden tutarak yanına çeker ve tüm gece üçü birbirine sarılarak uyurdu.
Bazen de Jia'nın canı çektiği için Seungmin ve Jia Minho kızacağı için geceleri gizlice mutfağa girip dondurma yerken Minho'ya yakalanır, Minho bir omzuna Jia'yı diğerine Seungmin'i alıp odalarına götürür, üçü beraber dondurmayı yerdi.
Aşklarını gören herkesin tahmin edebileceği gibi güzel bir aile olmuşlar, Seungmin'le Minho babalığı öğrenirken Jia'da aile sıcaklığını hissetmeye başlamıştı.
Onlar olmasa ne durumda olacağını düşünmek bile istemiyordu Seungmin. Hayattaki en büyük şansı Minho ve Jia'ydı.
"Chan nasıl? Gergin mi çok?" Ciddiyetle kafasını iki yana sallayan Minho'ya baktı gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love wins all; 2min
Fanfictionfar away in the universe from earth to mars will you please go with me? royalty, ftl, 2min uyarlama bir hikayedir.