love wins all -final

417 99 39
                                    

cok duygusalim su an dokunsaniz aglarim

son kez iyi okumalarr <3

-------

Son birkaç gündür sabah gözlerini açtığında hemen yanında gördüğü Minho'nun yüzüyle ne kadar şanslı olduğunu bir kere daha fark ediyordu Seungmin.

Belki Hyunjin'in yanında kalmak isteyip seçime başvuru yapmasaydı ve başvuru günü yanlış anladığı bir durum yüzünden kocaman gülümsemeseydi şu an Minho'nun yanında olamayacaktı ve o zaman hayatında ne kadar büyük bir şansı kaçırdığını bilemeyecekti.

Kader ikisini bir araya getirmek için çok uğraşmıştı ve ikisi de kadere direnmediği için bir araya gelebilmişlerdi.

Bir yandan hala daha uyumaya devam eden kocasının yanağını elinin tersiyle severken bir yandan da onu uyandırmadan nasıl öpebileceğini düşünüyordu Seungmin.

Minho'nun dün babasının cenazesinden sonra son kalan işleri hallettiğini ve odalarına oldukça geç bir saatte geldiğini bildiği için uyandırmak istemiyordu fakat aynı zamanda öne doğru büzülmüş dudaklarını öpmeden de yataktan kalkmanın onun için ne kadar zor olacağını biliyordu.

Buna gerek kalmadan gözlerini aralayan Minho'ya kocaman gülümsedi ve az önceden beri yapmak istediği şeyi yapıp dudaklarını sertçe ona parlak gözlerle bakan bedenin dudaklarına bastırdı.

Bir önceki gün Minho'nun ondan kaçmayıp duygularını açmasıyla içi rahatlamıştı. Minho'nun ona her şekilde güvendiğini ve onu sevdiğini biliyordu fakat en kötü anında yanında olamadığı sürece bütün bunların bir anlamı olmadığına da emindi. Bu yüzden aralarındaki tek sorunu da aşabildikleri için yaşadığı mutluluğu kelimelerle ifade edemiyordu.

"Bunu söylemekten bıkmayacağım fakat Seungmin, başıma gelen en güzel şeysin." Dudaklarına kelebek öpücükler bırakarak konuşan Minho'ya kıkırdadı ve Minho'nun birkaç saniye geri çekilip büyük bir sevgiyle yüzünü incelemesine neden oldu.

"Sen bana çok aşık olmuş olabilir misin?" Seungmin'in başından beri kaybetmediği cilvesiyle konuşmasına başını geriye yatırarak kahkaha attı ve burnunu burnuna sürterken oyununa ayak uydurdu.

"Olabilirim aşkım, büyü mü yaptın bana?" Saraya geldiğinden beri oldukça uzamış ve neredeyse omuz hizasına gelmiş saçlarını eliyle geriye atarak boynunu açığa çıkardı ve keskin gözlerle Minho'ya baktı Seungmin.

"Hayır, büyüye ihtiyacım yok yalnızca cazibem yeterli oldu." Karşısındaki sevdiğini ısırmamak için dişlerini sıkmaya başladı Minho.

İz kalacağı korkusuyla yanaklarını ısıramazdı belki fakat en azından yanaklarını sıkabileceğini düşünerek yatakta biraz doğruldu ve iki elini de Seungmin'in yanağına atarak çekiştirmeye başladı.

"Bir gün seni ısıracağım ve elimden kaçamayacaksın hayatım." Minho'nun sözlerine karşılık dudaklarına bir öpücük daha kondurdu ve yatakta geriye yaslandı.

"Bir gün bu istediğini yapabilirsin elbette fakat dün yanlarına gidemediğim misafirlerimizin yanına gitmem gerekiyor. Ayrıca bugün ailem ile arkadaşlarım evlerine dönüyor ve onlar dönmeden önce son bir kez görmek istiyorum." dediklerine karşı kafa salladı Minho.

"Ben de birkaç işimi bitirdikten sonra aileni görmeye geleceğim." Minho'nun işlerinin başından aşkın olduğunu bildiği için bütün işlerine rağmen onun ailesini görmek için zaman ayıracak olmasına karşılık kocaman gülümsedi.

"Kendini çok yormamaya çalış. Eğer yorulursan da dinlenmek için gelmen gereken yeri biliyorsun." Göğsünü işaret edip konuştu Seungmin.

Karşısındaki kocasının tatlılığından gözleri parlayarak ona bakmaya devam eden Minho, biraz daha Seungmin'e bakmaya devam ederse bütün işlerini ertelemesi gerekeceğin bildiği için hızlıca yataktan kalktı ve hala daha yatakta sırtüstü yatan kocasına havadan bir öpücük yolladı.

love wins all; 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin