Bölüm 27

305 10 2
                                    

Elimi uzattım belki battığım bu bataklıktan biri beni kurtarır diye, meğer o bataklığın başında kurtarmasını beklediklerim varmış...

Berfinden
-----------------------------
Dört gün olmuştu, mesajı almamın üstünden tam tamına dört gün geçmişti ve ben kendimi tamamen bırakmıştım

Annemler hala dönmemişti oysa şuan ne kadar çok ihtiyacım vardı onun kollarında ağlamaya

Kafamı hastalarımın evraklarından kaldırmıyordum, uyku bile uyumuyordum

Dört günde toplasan 5 saat anca uyumuştum, iştahım yoktu, Baranla konuşmuyordum. Nazgül Hanımların bana söylediği sözlere bile söyleyecek bir laf bulamıyordum

Beynim durmuştu

İzlediğim videolar bile etki etmiyordu artık

Baş dönmelerim artık rutin haline gelmişti bu yüzden geri planda tutmayı tercih ediyordum

Saat 7'ye geliyordu. Yanımda uyuyan adam kim bilir kaçıncı rüyasını görüyordu şuan, bense odanın her bir köşesini ezberlemiştim

Yataktan kalkıp banyoya gittim, elimi yüzümü yıkayıp odaya geri geldim, Baran gözlerini açmış tavana bakıyordu.

Birşey söylemeden dolabımdan bir mavi kot pantolon, beyaz sıfır kol crop ve beyaz hırka çıkarıp giymeye başladım

Birşey söylemeden dolabımdan bir mavi kot pantolon, beyaz sıfır kol crop ve beyaz hırka çıkarıp giymeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Berfin Info

Baran ellerini önünde birleştirmiş beni izliyordu, her gün aynı şeyi yapıyordu. Onunla olan küslüğümü uzattıkça o da çabalamayı bırakıyordu. Uğraşmak istemiyordu

Saçlarımı tepeden dağınık bir topuz yapıp kenarda duran gri çantamı koluma taktım ve Barana döndüm

"Çıkıyorum ben" artık makyaj bile yapmıyordum, göz altlarım çok fazla olmasa da morarmıştı, ben uyumadıkça artacaktı

"Yorgun gözüküyorsun, izin alamaz mısın?" Kafamı olumsuz anlamda salladım ve telefonumu da arka cebime koyunca odadan çıktım

Herkesin uyuduğunu düşünüyordum ama aşağıdan bir fincan sesi duydum, birisi kahve içiyordu

Acele etmeden aşağı indim sağımda kalan salona ufak bir göz gezdirdiğimde Aylayı gördüm, telefonunda gülümseyerek birşeye bakıyordu

Beni görmemesi için içimden dualar ederken o kulak çınlatıcı sesiyle arkamdan seslendi

"Sanada günaydın gelin hanım" teyzesinin yeğeniydi tam olarak, söyledikleri laflar noktasına kadar aynıydı

Cevap vermeden kapıya yaklaştım ve evden çıktım sabah sabah ona verecek cevabı düşünecek kadar vaktim yoktu

Daha doğrusu ayıracak vaktim yoktu

Buna vakit ayırmak istemiyordum

Arabama binip en çok sevdiğim şeyi yapmayıp radyoyu açmadan yolda ilerlemeye başladım

Mardin Güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin