3 gün. Bana aşk etirafını ettiği günden bu yana 3 gün geçmişti. Yanıt vermemiştim. Kalktığım gibi soluğu evde almıştım. Bana itirafta bulunan şahıs beni masa başında unutan o adamdı.
Ondan ayrılmak için türlü sebeplerim vardı ama onu seviyordum. Bu da bana engel oluyordu. Onu sevmeyi sevmiyordum ama malesef ki insan bazı duygularını kime karşı kullanacağını seçemiyordu.
Dün gece Enverle konuşmuş zorda olsa beni ikna etmeyi başarmıştı. Enverin yanında çalışmaya başlayacaktım böylece kendi geçimimi ve hayatımı düzene koyma şansım olacaktı.
Evet Feritle karşılaşma olasılığım baya yüksekti ama yapacak bir şey yo8ktu. Ondan ayrılmayacaktım ama affetmeyecektimde. Yani en azından şu an için böyle bir şeyi planlamıyordum.
Kendimi aynadaki defalarca süzüşüm sonrasında nihayet ki kaldığım evden çıkmayı başarmıştım. Dakikalarca geçen yolculuğun ardından soluğu 27 katlı nam'ı değer Korhan Holding'in önünde alınca nefeslenme şansını kendimde buldum.
Yaz sıcağı ağaçları bile eride bilirdi. Hava acayip sıcaktı ve malesef 3 aya kadar böyle yaşamak zorundaydık. Sonrasında gelsin kışlar gelsin rüzgarlar.
Sonunda şirkete giriş yapınca çoğu çalışanın bakışlarına maruz kaldım. Ne var canım yani? Az kalsın gözlerinizle yiyeceksiniz.
"Merhaba Seyran hanım." yanımda beliren kadını tanımam pekte uzun sürmemişti. Kendisi kocamın asistanı Jülide oluyordu. Bir ara Ferit bahsetmişti. Boşanmış bir kadın olarak normal bir pozisyonda iş ayarlama şansları olmuyordu bazı yerlerin.
Garip bir şekilde karşılaşmışlardı. Feritin arabasının önünde bayılmış halde bulmuşlarmış korumalar. Sonra Ferite söylemişler doktor falan ayarlamış. Neyse işte işin aslıda böyle olunca yanında asistanı olarak işe almış. Kızda şimdiye kadar bir gariplik sezmemiştim ama yinede asistandı.
Dizilerde falan görüyoruz yani. Tamam kocamla aramızda bazı sorunlar ola bilir ama ben kocamı sokakta bulmadım yani. Bu güne bu gün öz be öz kocam. İmamlı nikahlı hemde.
Yazar:
"Selam Julide nasılsın?"
"İyiyim Seyran hanım. Ferit beyle görüşecekseniz şu an toplantı odasında. İsterseniz size odasına kadar eşlik edeyim."
"Gerek yok Julide. Ben Ferite gelmedim zaten. Mümkünse kendisine burada olduğumu söyleme."
Bir kaç saniye tereddüt etsede sonunda "Nasıl isterseniz." asansör maceramdan sonra soluğu Enverin odasında aldım. "Kuşum? Hoşgeldin gel." masasında oturmuş dosya inceliyordu.
"Hoşbuldum."
"Geç otur bir şey istermisin?"
"Yok. Gerek yok. Şu işi bir an önce halledelimde başlayayım."
"Tamam. Şimdi şirkette normal bir pozisyon olmadığından seni kendi asistanım yaptım. Nasıl fikir?"
"Durumları kötüye soka bilirim yalnız."
"Sokmazsın kız. Relax ol. Dilarayı çağırdım oda yeni çalışan 1 ay falan oldu geleli, iyide bir kız. Şirketin her alanını sana tanıtacak ki çalıştığın zaman boyunca kaybolmayasın." lafını bitirdiği anda kapı hafif tıklatıldı ve dış taraftan "Enver bey gire bilirmiyim?" diyen bir ince ses duyuldu.
Enverin 'gel' komutuyla odaya giren 1.60 boylarında yeşil gözlü kırmızı saçlı bir kızla karşılaştı Seyran. Kız çok güzeldi. Beyaz tenine yakışan çilleri vardı. Gözleri yeşilin en açık tonlarındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÂRİN - Delicado | Yalı Çapkını
Lãng mạnEvlendiği gece kocasını kazada kaybeden Seyran Şanlı, töre gereği evin büyük oğluyla evlenmek zorunda kalmış 19 yaşında genç bir kızdır. Babasının düşünmeden cehennemin ortasına attığı genç kız bu cehennemden kurtula bilecek mi? Yoksa kayınbiraderin...