5.Bölüm | METRES?!

1K 95 27
                                    

21.07.2024 / Günlük

Merhaba günlük. Hayatımın dönüm noktası olan her anımı seninle paylaşmaya geldim. Ruhuma iyi geleceğini düşündüm. Hiç kimselere anlatamadığım sorunlarımı, kırgınlıklarımı, acılarımı, nefretimi, her anımı her günümü her şeyimi sana dökmeye geldim. Umarım beni kabul edersin.

Aylardan Haziran. Sabah ezan sesi ve kuşların cıvıltısı. Duyduğum tek ses buydu. Karşımda duran görkemli binalar bana imkansızmışım gibi hissettiriyordu.

Kalbime oturan çocuksu heyecan ve mutluluk hala ilk günki gibi saf ve neşe doluydu. Garip bir şekilde hayallerimi arkamda bırakıp bu yola çıkmıştım.

Evlendim.

Hiç tanımadığım, yüzünü bile dergide gördüğüm o insanla evlendim.. Bu gün onunla girdiğim ilk ayımdı. Haziran. Onu tanımıyordum, nasıl olduğunu, kim olduğunu...bilmiyordum.

Ama kalbimin derinliklerinden bir sesin ona güvenmem gerektiğini söylüyordu. Ve bu ses onu bu evde gördüğüm ilk andan bu yana kafamda yankı yapıyordu.

Reçel sevdiğini, ayı izlemeye bayıldığını, işkolik ve sınır tanımaz biri olduğunuda bu bir ayda öğrenmiştim.

Gülünce dudağının altında yaranan gamzeye benzer çukur, bakınca gözlerinin derinliklerindeki dalgınlık. Bunları bilmem çok saçmaydı ama kendime engel olamadan onun her haraketini izliyordum. Dikkatle, kaçırmadan, usulca...izliyordum.

Kızgın olunca titreyen parmakları, bir şeyden hazz alınca alt dudağını dişleri arasına alıp hafif ısırıp bırakmasını...

İlaç içince garip bir şekilde yüzünü buruşturmasını...

Gergin ve ya sinirli olunca boynunu iki tarafa doğru kırmasını...

Ve birde onu üstsüz gördüğüm her an şaha kalkan kalp ritmimi...

Günlüğümün ilk sayfasına bile onunla ilgili bir şeyler hatta çok şeyler yazmamda garipti mesela. Hatta şu an bunu deli gibi gülerek yazıyorum.

Bu günlük seninle olan dertleşmem sona erdi sevgili günlük. Sırlarımı tutacağını umuyorum.



Kapattığım günlüğümü çizim masamın altındaki çekmeceye koydum. Onun hakkında bir şeyler yazarken bile kalbimin bu denli hızlı atması daha fazla heyecanlanmama neden oluyordu.

Hadi ama alt tarafı hakkında hoşuma giden bir iki haraketini yazdım. Bu kadar hızlı atması çok saçmaydı. "Seyran." salondan beni seslenişi bile şu an kalbimin göğüs kafesimi delecek güçlükte atmasına neden olurken sesimin titrememesini umarak "Geliyorum." dedim duyacağı yükseklikte.

Ayna önüne geçerek kendimi baştan aşağıya süzdüm. Dağınık topuz yaptığım saçım, ayıcıklı şortlu ev takımımla gayet normal görünüyordum. Onu daha fazla bekletmemek adına odadan çıkıp salona doğru yürüdüm. Salona varınca üzerinde terden göğsüne yapışmış spor atleti, yüzünün her köşesinde küçük ter damlaları üst üste yutkunma isteği yarattı bende. Dilim damağım kurumuştu adeta.

Bu kadar şey olmak zorundamıydı. Mükemmel ve şey. Neyse.

"Bir şey mi oldu Ferit? Ne bu halin?"

"Spor Seyran spor. Bu halimle başka ne yapa bilirim Allah aşkına? Neyse işte benim diğer atletlerimi nereye koydun bulamıyorum odada." 

"Odanda işte Ferit."

"Bulamıyorum." göz devirip odasına girerek kiyafet odasına doğru ilerledim. Feritin odası iç içeydi. Biri yatak diğeri kiyafet odasıydı.

NÂRİN - Delicado | Yalı ÇapkınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin