"Evet Seyrancım. Biri birimizi yeteri kadar tanıdığımıza göre artık esas konuya geçe biliriz. Tabi istiyorsan?" dedi tebessümle ellerini masasında birleştirirken.
Odaya geldiği ilk dakikadan psikologun tanışma aşaması yüzünden sorduğu bir kaç soru sonrası esas konuya hazırlanma amaçlı yerinde dikleşti Seyran. Kalbi ilk defa birisine tüm hayatını anlatacağı için kıpır kıpırdı.
İlayda hanım 33 yaşlarında genç bir kadındı. Sarı saçları mavi gözleri vardı. İnsanla nasıl iletişim kurulması gerektiğini çok iyi biliyordu ve bu yüzden odaya girdiği ilk dakikadan kadına ısınmıştı.
"Tabi konuşalım."
"Aradaki resmiyeti kaldırırsak sorun olmaz değil mi?" psikologun samimi sorusuna gülümseyerek "Çok iyi olur aslında." dedi.
"Tamam Seyrancım. Şimdi gelelim gerçek seni tanımaya. Nereden başlamak istiyorsan oradan başlaya bilirsin."
Boğazını temizleyerek yerinde kıpırdandı Seyran. "Ben antepliyim. Tüm ailem akrabamda öyle. Dedem Antepin saygın kişilerindendi. Zaten Şanlı ailesininde var olma sebebiydi. Sonra hastalıktan dolayı vefat etti ve babam yerine geçti. Babamda en az dedem kadar saygın ve zengindi. Arsalar mı dersin çay bahçeleri mi dersin yalılar mı dersin hepsine sahipiz. Yani ailem sahip. Ablam annem ben babam ve halam olarak beş kişiyiz." önündeki sudan bir yudum alıp kendisini pür dikkat izleyen kadına dönerek devam etti konuşmasına.
"Herkes Şanlı ailesini tanır severdi. Tabi Kazım Şanlının kızına uyguladığı psikolojik, fiziksel şiddetten haberleri olmadığı için... Dediğim gibi bir ablam var ve biz onunla normal bir abla kardeş ilişkisinde olmadık. Çocukluk dönemimi pek hatırlamıyorum ama son 7 yaşımdan bu yana olan tüm olaylar aklımda. Kendimi bildim bileli ailemin bana anlam veremediğim bir türden nefreti vardı. Nedenini hep merak ettim aslında ama...yani nasıl desem 'hata ettimde o yüzden sevmediler' diye düşünüyorumda 7 yaşındaki kız çocuğu ne edipte ailesinin nefretini kazanmış ola bilir anlamıyorum."
Bir kaç saniye duraksama yaşasada hemen toparladı. "Atlatmak istediğin ve ya konuşmak istemediğin bir kısım varsa mecbur değilsin."
"Yok hayır. Devam etmek istiyorum."
Kafasını tamam anlamında sallayan psikologla boğazını temizledi genç kız. "Babam. Yani Kazım Şanlı bana karşı hep nefret dolu oldu. Annem Esme Şanlıda öyle. Ablamı söylemiyorum zaten anladınız. Çocuk aklıyla istediğim tüm şeylerde tekme tokat dövdüler. Sebepse sinirlerini bozmuşumda falan filan. Bazı günler sebep aramazdı. Sinirliyse döver söverdi.
↪️Annemse aşağılardı. Çirkin olduğumu ve hiç bir zaman beni sevmeyeceklerini gece gündüz hatırlatırdı. Ablamsa tamamen farklı konu. Onun içinde bana karşı fazlasıyla kin ve saf nefret vardı. Şimdide öyle. Bizim aramızda üç yaş var. Küçük iken ben ablamdan daha güzeldim. Yani akrabalar falan hep öyle derdi. Ablamın kahve benimse daha dikkat çekici göz rengim var diye hep beni beğenirlerdi. Yani tamamen benden bağımsızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÂRİN - Delicado | Yalı Çapkını
RomantikEvlendiği gece kocasını kazada kaybeden Seyran Şanlı, töre gereği evin büyük oğluyla evlenmek zorunda kalmış 19 yaşında genç bir kızdır. Babasının düşünmeden cehennemin ortasına attığı genç kız bu cehennemden kurtula bilecek mi? Yoksa kayınbiraderin...