İyi okumalar <33333
🌿
32.Bölüm
-Sırttaki Yük-"Öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmandan, nasılda bağladın beni?"
Kulaklığımda çalan müzik ile ders çalışmayı deniyordum. Resmen ders çalışmayı unutmuştum ve sınav senemdi. Ne bok yiyeceğimi bilmiyordum ama şükür ki dokuzuncu ve onuncu sınıf konularım baya iyiydi. Çünkü Aras on ve dokuzuncu sınıfta sürekli kütüphaneye giderdi bende kendimi onun arkasından giderken buluyordum. Bu nedenle çalışmışta olmuştum sağlam bir temelim vardı.
"Hani bi' geldin bi' kayboldun, esrarlı mağrurdun aklıma sardım seni."
Hafifçe eşlik ederken önümde ki matematik sorusunu çözmeye çalışıyordum. Geometriden nefret ediyorum. Göremeyeceğim şeyleri ısrarla görmeyi denemek ne kadar zordu! Neden formül bir şey yoktu ki!
10 dakikanın sonunda soruyu çözünce rahatlayıp geri yaslandım, zor soruydu. Saatime baktığımda resmen üç saattir masa başında konu tekrarı yapıp ders çalışıyordum. Kulaklığımı boynuma asınca biraz telefona bakmak istedim ama odamın kapısı tıklatıldı. İçeri giren babamdı.
"Ne yapıyorsun bakalım?" diye yaklaştı. Gülümsedim ona. "Matematik işte bilirsin sinir krizi sebebi." diye yanıtladım. Başıma dikilip kitaptaki sorulara baktı.
Geçen gece beraber yemeğe çıkmıştık ve aşırı eğlenmişlenmiştim o gün. Yemek yerken okulda ki mevzuları anlattım dedikodu yaptık biraz o da iş yerinde ki kaoslardan bahsetmişti.
Yine konu eve erken gelmemesine geldiğinde bu sefer halledeceğini söylemişti ve 2 gündür geç gelmiyordu, en azından beraber yemek yiyorduk.Ve ben üç gün sonra tatile girecektim ve gitmem gereken bir Uludağ vardı. Bunu nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.
"Basitmiş." dedi soruya bakarken. "Baba! Tabi sen matematik yapabiliyorsun! Ben niye böyleyim." dedim test kitabını çekerken. Güldü. "Sende zekisin güzel kızım sadece çalıştır biraz." Gözlerimi devirdim ve ayağa kalktım. "Kahve?" diye sordum odadan çıkarak. "Orta şekerli." diye belirtti.
Mutfağa indiğimde kahve makinesine koydum kahveleri o da salona geçmiş televizyona bakıyordu. Kahveler hazır olduğunda aldım ve içeri götürdüm. "Bir orta bir şekerli buyurunuz!" Kahvesini aldı ve sehbasına koydu aynı şekilde yanına oturdum. Sanırım tatil işini konuşma kararı aldım.
Televizyondan bir film seçiyordu. "Marvel izler misin?" diye sordu. Film serilerine bakarken. "Severim." dedim kahvemden yudum alırken. Filmi açacakken onu durdurdum.
"Baba bir şey konuşabilir miyiz?" diye sordum ona döndüm koltukta. Kaşlarını kaldırdı ve bana döndü. "Konuşalım." dedi gayet rahat şekilde.
Yani sert bir adam değildi izin vereceğini düşündüğüm için rahat bir şekilde konuya girdim.
"Biz tatile çıkıyoruz ya bu haftanın sonunda, arkadaşlarla tatil planı düşündük." diye başladım. "Nasıl bir plan?" diye sordu.
"Uludağ gitmek istiyoruz! Kayak yapmak falan hani eğer izin verirsen otel işi falan her şey tamam!" dedim izin almak için elini tutmuştum. "Lütfen!" dedim ekleme olarak.
"Uludağ? Kızım uzak değil mi? Kimle gideceksin?" diye sordu. İşte o nokta biraz karışık babacım...
"Kızlar var işte birde birkaç arkadaş." dedim üstü kapalı bir şekilde anlatırken. "Bir kaç arkadaş hmm cinsiyeti neydi pekala?" O noktada gerildim biraz. "Erkek baba ama yani otel sahibinin oğlu hem zaten bilirsin bir kere bize ödev için gelen vardı ya mavi gözlü adı Bulut olan!" dedim. Önceden Bulut'la tanışmıştı, bir proje için bize geldiğinde.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Sarmaşık /Yarı Texting
Genç KurguAlmira Sarmaşık, hayatı boyunca dikkat çekmeyen kendi halinde ve arkadaşları ile takılan bir kızdı. Fakat biri daha vardı, o kişi kendisini bilmiyordu belki ama Almira onun her şeyini biliyordu çünkü 3 yıldır sadece sevdiği adamı uzaktan izliyordu...