2-Kabullenmek

2.8K 160 42
                                    

"Nee?? Evlenecek miyim? O adamı tanımıyorum bile anne siz delirdiniz mi? Hangi yüzyıl da yaşıyoruz zorla evlilik mi olur?"

Kafamda bir sürü soruyla annemlere bakmış konuşuyordum. Hikmet amcaların gideli saatler olmuştu ve biz karışlıklı oturmuş ne yapacağımızı konuşuyorduk.

"Oğlum bak biliyorum şuan gözüne her şey çok yeni, korkunç geliyo ama abinide düşün. Ben hiç birinizi ayırmam hepinize sevgim aynıdır, ama bi canımı daha kaybedemem anla yavrum beni."

Saatlerdir bu salona tıkılmış amcam ve annemin beni teselli edişine mahkum olmuştum.
Koray abim bu evliliği ne kadar istemesede amcama karşı gelemezdi. Ama biliyorlardı. Abilerime çok düşkün olduğumu biliyorlardı. Her ne kadar bu evliliği istemesemde abimi kaybedemezdim.

"Anne beni geri gönderdin nolursunuz. istanbul'a geri döneyim. Yapamam ben ölürüm daha iyi. Abi nolursun bişey de."

"Bi yol bulacağız abicim tamam, sakin ol sen."

"Daha ne yolundan bahsediyorsun sen Koray? Bu evlilik olmak zorunda. Kan mı dökülsün ha?

Şuan o kadar kötü hissediyordum ki kendimi amcamın sözleri korkumu her saniye daha çok ortaya çıkarıyordu. Ne yapip edip burdan gitmeliydim.

Tansiyonlar biraz sakinleşince yukarı odama çıktım. Karar vermiştim kaçıcaktım. Odamdan çıkıp abimin odasına doğru yürüdüm. Kapıyı tıklattım "Gell" sesini duyunca içeri girdim.
Beni hemen kolları arasına aldı.

"Abi nolursun bir çare bul. Bu böyle olmaz.
Ben bu şerefsizlerle yapamam."

"Tamam abicim sakin ol. Bir şekilde seni götürcem buradan,akşam sen valizini topls beni bekle."

"Tamam abi."

Abimin söyledikleriyle kendimi biraz olsun iyi hissetmiştim. Şimdi ne olacaktı hiç bilmiyordum. Tek bildiğim şey burdan gitmek istemem.
Boran denen o dağ ayısı kafalı adamla evlenmezdim. Biliyordum o da beni zaten istemiyordu. Avluda ilk evlenceğimizi duyduğunda

'Baba! Olmaz öyle şey. Bi yol buluruz illa kan dökülmesine gerek yok oturup konuşalım düzgünce. Ben bi çocukla evlenmem! Zaten o da beni istemiyordur eminim. '

Desede babası kızmış, 'bu işi yarın halledicez o kadar' demişti.

Sabah olunca hemen annemi karşıma aldım ve burda daha fazla kalamiycağımı söylemiştim.

"Anne biliyorum böyle saçma bi evliliğin içine beni atmazsınız. Amcamları sakinleştirmek için öyle söylediniz biliyorum. Ama ben gidiyorum. Bu saçma olaylara daha fazla katlanamam. Hem konuşuruz oraya varıncs ararim sizi. Dikkat edin."

Annem ne kadar gitmemi istemesede beni çok sevdiğinden sessiz kalmıştı.
Evimizin kahyası Samet abi valizimi bagaja yerleştirip arabaya atlayıp yola çıktık.

Ana yolda çıkmamızla birden önümüzü kesen lüks siyah arabalarla durmak zorunda kaldık.
Takım elbiseli adamlar arabadan inerken daha ne olduğunu anlamadan o Boran denen adam inip bize doğru geldi. Uzanıp kapımı açtı.

"İn arabadan"

Bakışlarıyla kanımı dondurmuştu. Bir kaç saniye şokla yüzüne bakakaldım. Dediğini yapıp aradan indim.
Kolumu sertle tutup beni biraz ileri götürdü.

"Cidden kaçabileceğini mi sandın?"

"Seninle evlenmek istemiyorum hayvan herif,bırak beni."

"Bende çok meraklı değilim bi çocukla evlenmeye. Ama bu evlilik olmazsa seni öldürmem gerektiğini biliyorsundur umarım hm.?"

"Ne öldürmesı? Neyden bahsediyorsun sen?"

"Törelerden de mi haberin yok senin çocuk?"

"Törenizinde sizinde canı cehenneme!! Polise giderim ihbar ederim sizi."

"Bak ufaklık artık anla şunu kaçamazsın!
Istediğin kişiye git. Seni ben öldürmesem bile başkası yapamaz mı sanıyorsun ha? Büyükler karar verdi evlenirsin ya da mezara girersin sen seç!!"

Şuan mantıklı karar vermek zorundaydım. Olacaklar sonumu getirecekti.

Zorunda olmak....

Bu kelimeden nefret ediyordum. Ve bu kadar nefret edeceğimi hiç düşünmedim.

"Tamam diyelimki evlendik. Ya sonra n-

"Merak etme. Aşk gibi bir saçmalıkla uğraşamam. Bir şekilde yolunu bulcaz ve boşancaz. Senden bir beklentim yok."

"Sanki benim senden var ayı kafa!!"

"Düzgün konuş."

"Merak etme rahat etmen için elimden her geleni yapıcam. Konakta bağzı kursllar olacak ama benim eşim olacaksın. Kimse sana kötü davranamaz. Daha 20 yaşınds çocuksun ölmene razı gelemem ama evleniyoruz diye benden bir beklentin olmasın anladın mı!"

"Senden zaten istesemde bir beklentim olamaz,bu işin bitmesini istiyorum sadece"

"Seni bizim konağa götürcem. Yarın nikahımız var zaten. Ailene haber verelim."

"Peki"

Boran'ın arabasına binmiş yola çıktık. Kendimi hiç olmadığım kadar çaresiz hissediyordum.
Bu evliliği kabul etmekten başka çarem yoktu artık. Daha sonra bir şekilde bu ayıdan kurtulacaktım...

Biraz kısa oldu sanırım bölüm ama bütün konuyu hemen bir bölüme sığdırmakk istemiyorum
Bakalım Can bebeğimiz ne bekliyor... :)

Asil Ağa | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin