✨️
Yatakta yan bir şekilde uzanmış bana bakan adama baktım. Geceliğin içinde bile olsa kendini belli eden kol kasını kafasının altına koymuş beni süzüyordu. Içimde anlamdıramadığım kalp atışlarım göğüs kafesimden firar ediyordu. Zaman durmuş sadece ben ve o vardık. Yoğun bakan kahvelerini gözlerime dikmiş bakıyordu. Ah o Kahveler... elimde olmadan iç çektim.
"Ne oldu?" Dudağın kenarı kıvrılarak bana baktı. "Hiç" dedim sadece. Birden ne olduğunu anlayamadan yavaşca üstüme doğru uzanan bedene baktım. Kalp atışlarım deli gibi çarpıyordu. Sanki içimde bir yerde tutsak olmuş, çıkmak için direniyordu. Yatağın soğuk kumaşı beni sakinleştirirken diğer yandan üstüme iyice yanaşan beden alev alev yanmama sebep oluyordu.
"Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun?" Dedi ellerini üstümdeki gecelikte gezdirerek. Dokunuşları beni sarhoş gibi ediyordu.
Elleriyle köprücük kemiğimi okşuyordu. Daha yakınlaştı ve köprücük kemiğimde sıcak nefesini hissettim. Gözlerim yavaş yavaş istemsizce kapanırken o güzel sesini duydum."Seni alıp saklamak istiyorum, kimsenin bulamayacağı bir yere." Sıcak nefesleri yüzümde dolaşıyordu. Parmakları saçlarımda gezinmeye başlayınce kendimi rahatliğa bıraktım. Bu anın bozulmamasını istiyordum. Sonsuza kadar sürmeliydi. Konuşmak için ağzımi açıyordum ama heyecandan nefesim kesiliyordu. Dudaklarım kupkuru oldu.
"Zamanı gelmedi mi Can?" Ne dediğini sorgulamama vakit kalmadan karanlıkta bile parlayan dudaklarına baktım. Kalın,dolgulu dudaklarını, kurumuş ve nabzımın deli gibi attığı dudaklarıma kavuşturdu. Karnımdan aşağıya doğru akan sıcaklık, nefesimi kesen dudaklar... dudaklarımda hissettiğim sıcak kalın et parcası delirmeme sebep oluyordu. Dudaklarını yavaşta geri çekti ve gözlerimi yavaşta açmaya başladım. Gözlerimi açtığımda üzerimde o yoktu. Ne olduğunu anlamak için yataktan doğrulacaktım ki birden rüyamdan uyandım.
"Siktir." Ter içinde kalmış bedenime baktım. Sıcaktan sucuk gibi olmuştum. Bunun rüya olduğuna inanamadım. Biz öpüşmüştük resmen.
Boran ve ben?
Biz?
Öpüştük...
Kalbimin deli gibi atan sesini duyuyordum. Yatağın yanı boştu. Boran nerde bilmiyordum ama sabah daha erkendi sanırım. Komidinin üzerindeki telefonumu elime alıp aradım.
"Uyandın mı bakalım?" Soluk soluk nefes veren sesini duydum.
"Uyandım. Sen nerdesin?" Telefondan bile olsa utanıyordum. Rüyanın hâlâ etkisindeydim ve şuan burda olmadığı için şükür duası ediyordum. Burda olsaydı büyük ihtimalle suratına bakamazdım.
"Koşu yapmak için erkenden çıktım. Geliyorum şimdi, gelirken bir şey istiyor musun?"
Böyle sorunca canım birden kruvasan çekmişti."Imm kruvasan olabilir." Dedim nazikce.
"Hay hay hemen getiriyorum." Demesiyle yüzümde kocaman gülümseme oluştu. Telefonu kapattıktan sonra banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve Boran'ın gelmesini bekledim.
***
"Kanka sen iyi misin? Adam seni bırakmayacağını söylemiş, üzmeyeceğim demiş
Daha neyi sorguluyorsun?"Cevdet sabahtan beri beni ikna etmeye, akıl vermeye çalışıyordu. Gerçi onun gibi bir deliden nasıl akıl alınırsa artık?
"Cevdet anlamıyorsun heralde? Adamlara mutlu bir evliliğimiz olduğunu göstermek için yaptı."
Cevdet'in oflama seslerini duyuyordum. Beni anlamıyordu, her ne kadar o sözlerin gerçek olmasını umut etsemde, değildi biliyordum.
"Tamam Can, ilişki konularında mala bağladığını biliyoruz ama bu kadar da bağlamazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asil Ağa | BxB
Teen FictionCan, okulu tatil olduğu için memleketine döner. Ama nerden bilebilirdi abisinin kaçırdığı kızın ailesi onu bu berdel evliliğe zorlayacağını? Boran ve Can'ın zorlu evliliği Eşcinsel evliliğin kabul edildiği zamanda geçmekte