Saçlarımın okşanıldığını hissediyordum...
Bu çok huzur vericiydi. Yanımdakı minik kedi saçlarıma sürtünüyor sanmıştım ama gözlerimi hafif araladıktan sonra bu kişinin Boran olacağını hiç düşünmezdim.Yavaş yavaş gözlerimi araladığımda Boran fark etmiş olacakki hemen elini çekip, yerinde doğruldu. O an fark ettim sarı minikle uyuya kaldığımızı. Sanırım akşam olmuştu. Kafamı kaldırıp yatağın üzerinde oturmuş, kucağında minik sarıyla bana bakan Boran'ı gördüm.
"Günaydın. Sanırım küçük bir misafirimiz var."
Boran kucağındaki kediyi sarmış,kafasını okşuyordu. Hem yerimden doğrulup yataktan kalktım. Bu yatakta ilk evlendiğimiz gün bile yatmamıştım ama şimdi o yokken uyuya kalıp yakalanmıştım.
"Özür dilerim. Uyuya kalmışım burda."
"Önemli değil. Bu küçük hanım kim?"
Boran'ın sorusuyla yatağın üzerinde ters şekilde dönüp yayılan kediye baktım. Acaba kızar mıydı odasına getirdiğim için?
"Kızdın mı?" Diye telaşla sordum.
"Neden kızayım? Belli ki seni çok sevmiş. Geldiğimde üzerinde yatıyordu."
"Özür dilerim. Sanırım ayağını incitmiş,üzerine basamıyordu. Öyle görünce dayanamadim getirdim. Sonrada oynarken uyuya kalmışız."
"Sorun değil. Hem biz çok iyi anlaştık, kucağımdan inmek istemedi."
Boran kediyi tekrar yataktan alıp kucağına koydu. Burnuyla oynamaya başladı. Bu tatlı görüntü karşısında içim eridi sanki. Bir an düşünmeye başladım. Acaba benide kucağına alsa....
Düşündüğüm şey ile yüzüm alev alev yanmaya başladı. Boran suratıma noldu der gibi baktı.
"Iyi misin? yüzün kızardı sanki."
"İ-iyiyim y-yok bir şey."
"Şey... bilmiyorum izin verir misin ama?
Bizimle kalsa olur mu? Dışarı bırakmak istemiyorum daha çok küçük."Boran'a utana sıkıla sorduğum soruyla ilk başta biraz düşünmüştü. Sonra söylediği şey yüzüm güldü.
" bakımını yapabilecek misin?"
"Farkında mısın bilmiyorum Boran ama ben veterinerlik okuyorum ya hani..."
"Unutmuşum doğru. Tamam o halde bu küçük hanım bizle kalsın."
Bunu söylemesiyle kollarımı boynuna dolamam bir oldu. O kadar mutlu olmuştumki ona sarıldığımı sonradan fark edip hemen kollarımı geri çektim.
"Özür dilerim. Heyecan yaptım."
Kızaran yüzüm daha da kızarmıştı. Kendimi iyice domates gibi hissediyordum.
"Sen böyle sürekli özür mü dilersin?"
Boran'ın sorusuyla birden afalladım. O kadar çok mu dilemiştimki? Boran'ın dudakları bu afallamam hafif kıvrılmıştı. Cidden anlıyamıyordum. Bu adam bazen bana karşı çok gıcık, sinirli davranırken, bazen olur olmadik gülümsüyo,beni anlayamadığım düşüncelerin içine itiyordu.
"Ee bu güzelliğe isim buldun mu?"
"Bilmiyorum. Daha isim düşünmedim. Ama ne koyarsak çok yakışır. Şuna baksana gözleri çipil çipil."
"E tamam bulduk işte?"
"Ne? Çipil mi?"
"Evet. Bence ona çok uydu. Çipil gözlü hanım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asil Ağa | BxB
Teen FictionCan, okulu tatil olduğu için memleketine döner. Ama nerden bilebilirdi abisinin kaçırdığı kızın ailesi onu bu berdel evliliğe zorlayacağını? Boran ve Can'ın zorlu evliliği Eşcinsel evliliğin kabul edildiği zamanda geçmekte