Boran bebeğimi yerimm 🩵
Keki fırından aldıktan sonra,üstü için kremasını da yapip dolaba koydum. Artık akşam gelince Boran yerdi. Ne yapsam diye konakta gezinirken aklıma Gülbahar abla ile konuşmam gereken konu geldi. Hemen odasına gittim ama odasında yoktu. Avludadir belki diye dişari çıktım. Çardakta sadece tek başına oturuyordu. Hemen yanına gidip bu konuyu konuşmak istiyordum. Aslında Boran'a sormam gerek böyle bir şeyi fakat bana anlatır mıydı bilmiyorum. Sonuçta beni sevmiyor belkide hâlâ bana güveni yoktu.
"damat gel oturalım şöyle karşılıklı."
"Olur abla. Benim senle konuşmam gereken bir konu var aslında ama nasıl desem biraz çekiniyorum."
Mahçup suratla Gülhabar ablanın yüzüne baktım. Ona güvenebilir miyim bilmiyorum ama bu konakta en samimi ve beni seven o gibi geliyordu. Pozitif bir şekilde bana bakan gözlerine baktım. Bu kadinın gözleri, gülüşü çok başkaydi sanki öz ablammış gibi his veriyordu.
"Çiçek damadım benim,çekinmene hic gerek yok ablam. Otur şöyle konuşalım hadi."
Karşısındaki koltuğa geçip oturdum. Konuyu nasıl açıcağımı bilmediğim için gözlerimi sürekli kaçırıp durdum. Etrafimdaki çiçeklere ağaçlara bakıyordum.
"Fatmaaa!"
Gülbahar abla içerdeki çalışan Fatma ablaya sesleniyordu.
"Efendim abla."
"Hele sen bize kahve yap. Can ağaya ve bana. damatla karşılıkı içelim şöyle."
Fatma abla içeri geçip 10 dakika sonra elinde tepsiyle yanımıza geldi. Tepsideki kahveyi önüme masaya birakirken teşekkür ettim. Fatma gidince konuya hemen başladim.
"Abla ben aslında şeyy.. bunu sormaya hakkım var diye düşünüyorum sonuçta Boran benim eşim ve ne yaşadığını bilmek istiyorum."
"Sen sormadan ben anladım Can'cım sanırım. Gönül rahatlığıyla sor bana,anlatırım ben."
Elimdeki kahveden bir yudup alıp masaya tekrar indirdim. Dikkatimi dağıtmadan utancımı bir kenara bıraktim ve sordum.
"Boran'ın eski nişanlısı. Sanırım ismi Sevgi. Onla neler yaşadılar bilmek istiyorum."
Gülbahar abla kadının ismini duyunca yerinden hafif oynadı ve ciddileşti.
"Boran hep güzel sanatlar okumak isterdi. Resim yeteneği vardı. Bir görsen çok güzel resim yapardı. Babası Orhan Ağam bu duruma çok bozulurdu. Boran ne yapsa ne etse de güzel sanatlar okuyamadı. Orhan ağam izin vermedi. Böyle gereksiz şeylerle uğraştırmam oğlumu, şirket sahibi olacak derdi."
"Boran, gizlice resim kursuna yazıldı, ne zaman canı bir şeye sıkılsa, bozulsa resim yaparken bulurdu kendini. Gittiği resim kursunda bir kızla tanıştı. Adı Sevgi. Beraber resim yaparlardı, Boran'la Sevgi zamanla birbirlerine aşık oldular,yani biz öyle sanıyorduk, Boran kendini Sevgi'ye çok kaptırdı. Sürekli onun resimlerini çizerdi..."
Ne yani Boran o kızın resimlerini çizicek kadar aşık mı olmuştu? Onun gibi birinin böyle bir şey yapacağını asla düşünmezdim. Gerçi odasına ilk girdiğim gün duvardaki tablolar dikkatimi çekmişti. Demekki onları o yapmıştı.
Gülbahar abla anlatmaya devam etti..
"Uzun bir süre sevgili oldular, daha sonra bizle tanıştırıp nişan yapmaya karar verdiler ve çok geçmeden nişan yaptılar. Birbirlerini deli gibi seviyorlardı. Tabi Sevgi Boran'ı aldatana kadar.. Boran'ın en yakın arkadaşı ile aldattı. Boran bunu kaldıramadı. Yengesinin bir tanesi, çok acılar çekti. Ağır ilaçlar kullandı. Psikolojisi bozuldu, o günden sonra resim yapmayı bıraktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asil Ağa | BxB
Teen FictionCan, okulu tatil olduğu için memleketine döner. Ama nerden bilebilirdi abisinin kaçırdığı kızın ailesi onu bu berdel evliliğe zorlayacağını? Boran ve Can'ın zorlu evliliği Eşcinsel evliliğin kabul edildiği zamanda geçmekte