7-Öfkeli Gözler

2K 121 17
                                    

Yazar'dan..

Boran, öfkeli haliyle Can'ın yanından ayrılmış, annesinin odasının yolunu tutmuştu.
Can'dan duydukları sözleri her düşündüğünde keskin bıçak gibi kesen gözleri daha da alevleniyordu. Sakin kalmalıydı biliyordu. Ama annesinin söyledikleri basit şeyler değildi.

Annesinin odasının önüne geldiğinde, öfkeli,sert adımlarını durdurdu. O sinirle kapıyı bile çalmadan içeri girdi.

Annnesi Kezban Hanım oğlunun gözlerindeki bu deli ateşi görünce bir şeylerin olacağını anladı.

Boran annesinin yanına hızlı ilerleyip karşısında durdu. Annesine karşı saygısızlık yapmak istemiyordu. Ama o sinirle ağzına ne gelirse söyleyebilirdi.

"Oğul ne bu halin? İçeri destursuz daldın."

"Sen bilirsin sebebini anne."

Boran'ın söylediği cümle ile Kezban Hanım, Can'ı azarladığı için,oğlunun bu denle öfke saçtığını anladı.

"Bak oğul sen benim evladımsın,yuvamsın ben isterimki sen mutlu o-

"Annee!! Bak annemsin, büyüğümsün. Saygıda kusur etmem bilirsin. Ama bu sana eşime bağırma hakkını vermez!"

"Bak oğul, Can daha çocuk. Törelerimizi oyun sanıyor. Bu konağın kurallarını bil-

"Anne sen merak etme. Benim eşim ne yaptığını bilir. Bende bu konağın ağasıyım. Can benim eşim olduğuna göre o da artık bu konakta ağa.
Kurallarınıda bilir sen merak etme."

"Oğlum sen bu Can'ı ne ara bu kadar sever oldun?
Hatırlamaz mısın, babanın evleneceğinizi söylediği ilk günü? Deliye döndün. Istemem diye kafa tutan sen değil miydin ha?"

"Anne o zaman kabul etmek istemedim. Ortada masum çocuğun hayatı vardı. Hâlâ da var
Ben ona bir söz verdim. Bu konakta eğer benim eşimse onu kimseye ezdirtmem.
Herkes yerini yurdunu bilsin. Can benim eşim ve bu konağın ağasıdır artık. Bunu unutmayın sakın.!!"

"Bu çocuğu başımıza çıkarda o kadın gibi yapsın bize"

"Anne sakın!! Sakın o kadınla Can'ı bir tutma. O kadının ismi bu konağın köşelerinde unutulup gitti. Bitti o mesele"

"Oğlum ne bitmesi? Kadının sana yapmadığı kalmadı. Onun yüzünden kullanmadığın ilaç kalmadı. Bizden bile uzaklaştın."

"Anne bidaha bu mesele yüzünden Can'ın üzüldüğünü görmeyeceğim!!"

Boran annesinin konuşmasına izin bile vermeden arkasını döndü ve kapıyı sert bir şekilde çekip, odayı terk etti.

Kezban Hanım oğlunun bu konuşmasına ve Can'ı savunmasına çok bozuldu.
Nasıl olurda daha 2 günlük eşi için ona karşı gelirdi?

Boran, annesinin söylediğiyle daha çok öfkeden deliye döndü. Zamanında o kadınla nişanlanmış, onu sevmiş, ona güvenmişti. O kadına aşık olmuştu...
O kadın için yapmadığı şey kalmamış, kaç defa canını tehlikeye atmıştı.

Boran bahçe kapısına doğru yürüdü ve evden çıktı. Biraz uzaklaşması lazımdı. Bu gerçeğinden kaçamazdı. Biliyordu, ama tekrar tekrar yüzleşmeye cesareti yoktu. Ya Can'da ona böylr yaparsa. O kadının yaptığı gibi yaparsa.

O zaman Boran ne yapardı. Can'a güvenmiyordu, ama içinde bir yerlerde ona güvenmesi gerektiği ile savaş veriyordu.

Bu mağsum, saf, ve güzel gözlü çocuğa nasıl güvenecekti? Peki ya onu sevebilecek miydi?
Onun için 'aşk' kavramı o kadından sonra anlamını yitirmişti. Tekrardan aşık olabilecek miydi?

Asil Ağa | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin