Medya- Boran 🤩
"Çipiiil!,uslu dursana kızım." Masanın üstündeki kağıtlarla uğraşıyordu geldiğimizden beri. Boran bizi çağırdıktan sonra, araba göndermişti. Şirketin önüne geldiğimde koca harflerle 'KARAHAN GROUP' yazan binaya girmiştik. Girişteki kız beni Boran'ın odasına getirmişti. Geleli zaten çok olmadı,hemen kurulmuştum buraya.
"Küçük Hanım uslu durmazsa,ona yaş mama yok." Boran,Çipil'i kucaklamış,sanki cidden kızıymış gibi masumca kızıyordu. Minik kedinin ağzından küçük miyavlamlar döküldü. Bu aralar hiç elde durmuyordu.
Buraya geldiğimizden beri Boran'a bakıp düşüncelere dalıyordum. Kaç defa onu izlerken yakalanmıştım sayamadım. Bir şeylerin olduğunu anlamış,bana soran gözlerle bakıyordu ama bu konuyu açmak istemiyordum. Bu aralar uyku düzeni iyi gibiydi,ara ara kabuslar görüyordu tabi ama uyanınca ,beni yanında görünce sakinleşiyordu.
Boran yemekleri biz gelmeden önce söylemiş,şimdi gelmesini bekliyorduk birazdan gelirdi heralde,açlıktan ölcem heralde biraz daha beklersem.
Boran, Çipil ile oynadığı sırada Çipil sanırım sıkılmış olacakki, Boran'ın elinden yere atlayıp masanın altına girdi. O an panikle masanın altına eğildim. Tabiki Boran'da eğilmişti o sıra. Göz göze gelince bir süre garip bir şekilde gözlerimiz birbine kilitlendi. Baktı.. baktı.. baktı...
Telaşla kafamı kaldırınca salak kafamı masaya vurmam bir oldu. Ağzımdan bir acı nidası çıkarken elimle hemen kafamı ovmaya başladım.
Salak,mal,aptal... rezil oldun.
İçimden aklıma gelen bütün küfürleri sıralarken masaya ana bacı sövmeyide ihmal etmedim tabi.
Boran hemen koltuktan kalkıp yanıma geldi. Utancımdan başım yere eğik durdum.
"İyi misin? Çok acıdı mı? Hastaneye gidelim mi?" Boran soluksuz şekilde soruları sıralarken sorun yok der gibi elimi kaldırdım.
"Yok,yok iyiyim biraz başım döndü o kadar."
Başımın dönmesi geçince kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Suratında korkmuş bir ifade vardı. Niye bu kadar korkmuştu?Boran ne kadar çok baktıralım desede ben istemedim. Bu rezil olayı kafamdan silmek istiyordum ama zaten kafam heralde çalışmazdı artık bu acıyla.
Yemekler gelmiş,çoktan yemeğe başlamıştık. Yemek yerken Boran ikide bir kafama bakıyor,sonra tekrar bana bakıyordu. Iyi olduğumdan emin olmaya çalışıyordu.
Yemek yerken dudağının kenarına sos bulaştığı için masadaki peçeteden çıkarıp dudağına uzandım. Bu davranışımı beklemediği için afallamıştı. Dudağın kenarini silerken, dudaklarıma baktığını hissedince gözlerine baktım. Anında kahvelerini gözlerime dikti. Bende onun gözlerine bakıyordum. Garip bir atmosfer vardı sanki, beni çekiyordu. Geri çekilmeye çalışmıyordum nedense. Istesemde çekemiycek gibiydim.
Kahvelerini dudaklarıma tekrar götürdü. Şuan tam dudaklarıma bakıyordu. O öyle bakınca bende istemsizce onun dudaklarına baktım. Vişne gibi dudakları vardı. Yüzüne orantılı kalın ve yumuşak. Gözlerimi çekmeye çalışsamda aklım buna müsade etmiyordu.
Bana doğru yaklaşınca geri çekilmedim. Ayaklarım yere çivilendi sanki. Hareket etmeye çalışmak imkansız geldi o an sanki.
İrislerini gözlerime çevirdi. Derince baktı. Toprak gibi gözleri,sanki oraya gömecekti beni. Ne ara bu kadar hızlı atmay başlayan kalbimin sesini yeni yeni fark ediyordum.
Gözlerini hiç kırpmadan bakıyordu en derinime. Sanki öpmek için izin istiyordu gözleriyle. Bakıyordu sadece. Bir dudaklarıma,bir gözlerime. O an çekilmek istemediğimi fark ettim. Beni ona iten bir şey vardı içimde, ona bakışlarımla izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asil Ağa | BxB
Teen FictionCan, okulu tatil olduğu için memleketine döner. Ama nerden bilebilirdi abisinin kaçırdığı kızın ailesi onu bu berdel evliliğe zorlayacağını? Boran ve Can'ın zorlu evliliği Eşcinsel evliliğin kabul edildiği zamanda geçmekte