49. Bölüm (yeni)

1.2K 183 147
                                    

Herkese merhaba, nasılsınız?

Beni sorarsanız hiç iyi değilim. Wattpad kapatıldığı günden beri yarım kalmış hissediyorum.

Gerçekten moralim o kadar bozuldu ki vpn ile girsem bile asla yeni bölüm yazamadım. Şu an yazdığım bölüm de maalesef hiç içime sinmedi ama yinede yayımlamak istedim.

Kitappad uygulamasını da aslında yeni çözebildim sayılır. Açıkcası pek beğenmedim ama mecbur gibi bir şeyim. Çizgi stüdyoyu kurcaladım ama onu asla anlayamadım. Eski bölümleri kitappadde  yayınlamaya başladım ve yeni bölümleri ilk burada yayınlayacağımı da bilin. Wattpade asla giremeyen, vpn kullanamayanlar için diğer uygulamaya geçtim.

Önce Wattpad ardından Instagram derken özgürlüğünüzün bu şekilde kısıtlanmasını artık son bulmasını diliyorum. Instagram için hâlâ umudum olsa da ne yazık ki Wattpad için artık bir umut besleyemiyorum.

Tiktok hesabımı tekrar bırakıyorum ne olur ne olmaz birbirimize ulaşmak için. çünkü vpn engeli de gelecek diye bir duyum aldım umarım doğru değildir.

@eangel125 hesap ismi

Bu arada video, edit gönderi gibi paylaşımlar yapmayı çok becerebilen biri değilim. Tiktok hesabıma girerseniz amatörlüğümü anında anlarsınız zaten.
😂

Güzel editleriniz ve etiketleriniz beni mutlu eder.🙏

***

Keyifli okumalar

Umarım bölümü beğenirsiniz ♥️


🌿

Göktürk komutanın tahsis ettiği odada Dougal ile kısa bir süre dinlendikten sonra kapı tekrar çalındı. Kapıyı açtığımda Göktürk komutanın ciddi bakışlarıyla karşılaştım.

"Tuğra, biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu. Omzumun üzerinden arkamı döndüğümde yatakta uzanan Dougal'la göz göze geldim. Dougal, başıyla onaylayınca tekrar önüme dönüp komutanıma baktım ve odadan dışarıya çıktım.

Yarım saat kadar önce Rob'un ameliyatını yapan doktorlar ameliyattan çıkmış ve Rob hakkında bilgi vermişlerdi. Rob'un durumunun şu an stabil, ama ciddi bir kan kaybı yaşadığını söylediklerinde korkuyla onları dinlemiştim. Acil olarak üç ünite kan verdik ve ameliyatı başarıyla tamamladık dediklerinde ilk işim kan grubunu öğrenmek olmuştu. Rob'un kan grubu 0 negatifti, bunu aklımın önemli odasına yazdım. Bir de önümüzdeki 24 saatin kritik olduğunu ve onu yoğun bakımda gözlem altında tutacaklarını söyleyerek yanımızdan ayrılmıştı doktorlar.

Birazdan onu görmeye girecektim.

Koridorda yürürken, Göktürk komutanın arkasında sessizce ilerledim. Konuşmak için uygun bir yer bulduğunda durdu ve bana döndü. Koridorlarda eski Pençe timimin yeni askerleri nöbet tutuyorlardı. Sude, Hasan ve Efe bizi görünce yerlerinde dikleşmişlerdi yine de gözleri açık bir şekilde beklemeye devam ediyorlardı. Yeni üyeler oldukça dsiplinliydi ve gerekmedikçe konuşmuyorlardı. Sohbet genelde Yusuf abi, Kadir abi ve Emir arasında dönüyordu.

"Babana haber vermeyi düşünüyor musun?" Göktürk komutanın doğrudan sesi ile bakışlarım anında ona döndü. Gözlerimin içine bakarak hemen cevap bekliyordu. Bu soru beni hazırlıksız yakalamıştı.

"Babamla çok sık konuşuyor musunuz?" Diye sordum tebessüm ederek ben de. Göktürk komutan cevap vermek yerine aceleci bir hımm sesi çıkardı ve kollarını göğsünde kavuşturarak az önceki sorusuna cevap vermemi beklediğini belli eden bir bakış attı.

TUĞRA [İNVERNESS 1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin