Tutsak Aşk (+18) | lavinya Soy

《19》

İşte Yeraltı'na gelmiştik. Vin'in arabayı park ettiği yeri görünce kafam karışmıştı. Sokak sessizdi ve tüm dükkanlar kapalı gibiydi.

Etrafta bir kulüp varsa içeride bir parti yok gibi görünüyordu.

Sokak karanlıktı ve hava da çok soğuktu. Kısa bir elbise giydiğime pişman olmuştum. Ama Vin kulüp için uygun bir şeyler giymemi istemişti.

Vin her zamanki gibi giyinmişti. Siyah takım elbisesini giymiş kravatını takmıştı. Bu kulübe takım elbiseyle mi gidildiğini merak ediyordum.

Daha önce erkeklerin takım elbise giydiği bir kulübe hiç gitmemiştim.

"Henrik, protokolü biliyorsun. Bir şeyler ters giderse benimle iletişime geç," dedi güvenlikten sorumlu adamına.

Sonra elini belime koydu ve beni kaldırımdan aşağıya indirdi. Sergio ve Gina da arkamızdan bizi takip ediyorlardı.

"Bir kulüp için çok sessiz bir yer," dedim, partiye giden insanlardan herhangi bir iz var mı diye etrafa bakınarak.

"Buraya Yeraltı denmesinin bir sebebi var, tatlım."

Gerçekten yeraltında mıydı yoksa? Yolun ortasındaki kanalizasyon kapağına baktım. Sessizce Ninja Kaplumbağalar gibi oraya merdivenlerden inmemek için dua ediyordum.

Kapısında "KAPALI" yazan küçük bir kafeye girdik. İçeride kasanın arkasında duran bir kadın vardı.

Vin'i görünce sadece başını salladı ve tezgahı silmeye koyuldu.

Kafenin kapalı olduğunu hatırlatmasını bekliyordum ama yapmadı. Vin tezgahın önünden geçip bizi mutfağa götürürken bile kadın orada değilmişiz gibi davrandı.

"Buraya girmemize izin var mı?" diye sordum. "Aman Tanrım... Yoksa burayı soyacak mısın?" diye fısıldarken kalbim hızla atıyordu.

Aslında Vin korkulması gereken biriydi. Belki de kadın ona bu yüzden gitmesini söylememişti. Ya da Vin'in buradan çalmayı planladığı bir para veya başka bir şey vardı.

Sözlerim üzerine Vin gözlerini devirmişti. Dondurucuya doğru ilerleyip onu açtığında dışarıya soğuk bir hava yayıldı.

Gözümün ucuyla Gina'ya baktım. Rahatsızmış gibi görünmüyordu. Vin beni dondurucuya doğru götürürken hem o hem de Sergio bizi takip etti.

Üzerinde dondurmalı kek ve turtaların olduğu duvarı Vin kenara doğru sürükledi, duvarın arkasındaki tekerlekler bunu yapmasını kolaylaştırıyordu.

Duvarın arkasında başka bir kapı gördüğümde gözlerim kocaman açıldı. Tanrım, bu kulüp kapalı bir kafenin mutfağındaki dondurucunun arkasına saklanacak kadar tehlikeli miydi?

Vin ikinci kapıyı açar açmaz anında müzik sesi duyuldu. Ona bakmak için başımı kaldırdım.

İçeriye girmeye o kadar odaklanmıştı ki dönüp bana bakmadı bile. Bütün bu olanlar bir gece kulübüne girmek için fazlasıyla zahmetli görünüyordu.

Sergio kapıyı kapattı. Uzun bir merdivenden aşağıya indiğimizde her şey gözler önüne serilmişti. Burası devasa bir gece kulübüydü hatta devasa bile burası için yetersiz bir ifadeydi.

Bu kadar büyük bir şeyin kimsenin haberi olmadan burada saklı olabileceğini hiç düşünmemiştim.

Yarı çıplak ve hatta tamamen çıplak bazı kadınların baştan çıkarıcı bir şekilde dans ettiği birden fazla direk vardı. Takım elbiseli adamlar oturmuş onları izleyerek birbirleriyle konuşuyorlardı.