《20》

580 39 40
                                    


"Dans etmek istiyorum," dedim ağzımı geveleyerek. Sesim zar zor duyuluyordu. Çok fazla içki içmiştim.

Vin'in ısmarladığı viski şişesi boşalmıştı. Başka birinin beni bu şekilde şımarttığını hatırlamıyordum. Çok mutluydum.

Vin sadece başını salladı, mükemmel hatları olan yüzü sert ifadesini koruyordu. "Hayır. Ben dans etmem."

"Yalancı yalancı sana kimse inanmaz."

Kıkırdayıp ona doğru eğildim. "Düğünümüzde benimle dans ettin. Unuttun mu? O şarkıda..."

"Every Breath You Take," diye cevap verdi benim yerime.

Evet. O şarkıydı. Kulağa ne kadar sahiplenici ve ürkütücü geldiğini hatırladım. Sözlerini gerçekten duysaydınız, şarkının kelimenin tam anlamıyla bir sapık hakkında olduğunu anlardınız.

Söylemeye gerek bile yok, tüyler ürpertici evliliğimiz için mükemmel bir şarkı seçmişlerdi.

"Gördün mü! Hatırladın." Ona sırıtarak elini tuttum ve kaslı vücudunu kanepeden çekmeye çalıştım ama yerinden kıpırdamamıştı. Ben de ona surat asmaya karar verdim.

"Benimle dans et Vincenzo." İtalyan aksanı yapmak gibi korkunç bir girişimde bulunarak adını söyledim, bu da onun hafifçe gülümsemesine neden olmuştu.

"Kesinlikle hayır. Düğün şarkımız yavaştı. Bu müzik yavaş değil," derken çalan müziği vurgulayarak havayı işaret etti.

Dans pistine doğru baktığımda herkesin dans ettiğini gördüm. Çok eğlenceli görünüyordu. Annem kulüplere gitmeme asla izin vermezdi. Reşit olmadığım için partilere gitmemi bile kısıtlardı.

On üç yaşıma kadar sadece doğum günü partilerine gitmeme izin verdi. Ama gözetimsiz veya evlerin dışında verilen partilere gidemezdim.

"Pekala, o zaman yalnız gideceğim." Ayağa kalktığımda hızla geri çekilerek Vin'e çarptım.

"Hayır, gitmeyeceksin," derken bakışlarıyla bunun tartışmaya açık bir konu olmadığını belirtmişti.

"Yaa." Elimi göğsüne koyup Vin'e kaşlarımı çatarak sızlandım ve bacaklarımı kıçımın altına doğru kıvırdım. "Neden olmasın? Çok sinir bozucusun, asla eğlenmemi istemiyorsun."

"Çünkü sarhoşsun."

Cevabını basit ve kısa tutmuştu. Ne yaptığımın farkına bile varmadan, çoktan onun kucağındaydım. "Ya burada dans edersem?"

"Gesq..." Ağzının içinden mırıldandı ve ellerini kalçalarıma koyup beni kendine doğru çekti.

Çeviri: Tanrım.

Kravatını tutarak geriye doğru yaslandım ve saçlarımı karıştırdım. "Kucak dansı ister misiniz Bay Acerbi?" Kalçalarımı Vin'in kucağına dayayarak akşamın erken saatlerinde Vin'in yanına gelen kızla alay ettim.

Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım ama hiç olmadığı kadar uçmuştum. Gece bitmeden direkleri denemeyi planlıyordum.

"Ahsen." Sert görünmeye çalıştı ama merhametime boyun eğdiğini biliyordum. Bu özel anımızın tam olarak özel olduğundan emin olmak için gözleriyle etrafı taradı.

"Viiiiiin," diye kızı taklit ettim. Eğilerek dudaklarımı onunkilere bastırdım. Öpüşürken dudaklarım kabaca onunkilere değdiğinde sırıttı. "Benimle dans et, Vin."

Vin öpücüğüme karşılık vermekte tereddüt etmemişti. Sarhoş davranışlarıma boyun eğmekten kaçınmaya çalıştığı açıktı ama beni öpmeyecek gibi de görünmüyordu.

Tutsak Aşk  (+18) | lavinya SoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin