7. Bölüm

180 22 52
                                    

  *

  Bu onların aylarca sürecek olan buluşmalarının başlangıcıydı. Adını bile bilmediği kadının kütüphaneye geldiği gün, gizli bir anlaşma yapmış gibilerdi. O zamana kadar onu görmezden gelen bu kadın fikrini değiştirmiş gibi görünüyordu. Neden birdenbire onunla ilgilenmeye başlamıştı? Madem şimdi ilgilenecekti, neden en başta görmezden gelmişti? Neden onun odadan çıktığını Lidya'ya söylemiyordu? Neden sırrını saklamayı tercih etmişti? Neden ona bir şeyler öğretmek istiyordu? Ve tüm bunları yaparken neden bu kadar bitkin görünüyordu?

  Sorulacak bir sürü soru vardı ama Lina konuşamıyordu. Dolayısıyla olanları kabul etmekten başka çaresi yoktu. Bir gün sesleri ağzından çıkartabildiğinde tüm bunları sorabilecekti. Ne yazık ki o zamana kadar yalnızca yaşananlara tahmin yürütebilirdi.

  Şişkin karnını tutarak pencereden dışarı bakan kadın derin bir iç çekti. Her zaman yaptığı şeydi. Lina ne zaman kütüphaneye gelse kadın da onunla beraber geliyordu. Siyah büyüsüyle Lina'nın istediği kitapları raftan indirip önüne açıyordu. Küçük kız kitapları incelerken o da sessizce dışarıyı izliyordu. Varlığını belli eden tek şey iç çekişleriydi. Neredeyse her gün aynıydı. Değişen tek şey elbisesiydi.

  Lina başını kadından çekip tekrar kitaba çevirdi ve oturduğu mermer zeminde kıpırdandı. Kadının raftan indirip önüne açtığı kitap ilgi çekiciydi. Tamamen akademik bir dille yazılmıştı. İçindeki bilgiler yorumsuzdu. Veriler tüm çıplaklığıyla aynen yansıtılmıştı. Ortaçağ dönemine benzer bu evrende bu kadar detaylı bir kitap yazılması Lina'nın ilgisini çekmişti.

  Kitabın ismi 'Tarsious İmparatorluğu Büyü Soyu Kayıtları.' olarak geçiyordu. Lina bu ismi 'Büyü ve Genetik' olarak kısaltabilirdi. İçeriği tamamen büyü soyu, güç oranları, çeşitleri ve büyüsüz doğum oranlarını içeriyordu. Aslında büyük çaplı bir araştırma olduğu söylenebilirdi. Modern dünyanın meta analitik çalışmalarına benziyordu.

  Lina eğer bir kağıt ve kaleme sahip olsaydı, ayrıca ince motor kasları kalemi tutacak kadar güçlü olsaydı bu kitabı daha derin yorumlayabilirdi. Ne yazık ki henüz bunu yapacak imkanı yoktu. Şimdilik verilerin basit tahmininden öteye gidemiyordu. Buna karşın bu dünya ve büyü hakkında çoğu şeyi anlamış gibiydi. Kitapta yer alan veriler oldukça geniş bir bakış açısını ele alıyordu.

  Doğum kayıtlarından anladığı kadarıyla büyü, çok fazla çeşitliliğe sahip bir yetenekti. Mana denen maddenin kontrolünün adına verilen isimdi. Zaten çoğu fantastik evren de büyüyü böyle tarif ediyordu. Doğan çocuğun büyü güçleri az, orta veya fazla olabiliyordu. Mevcut büyü pratikle geliştirilebilirdi. Buna karşın hiç büyüye sahip olmama durumunun çaresi yoktu. Eğer doğan çocuk büyü kontrolüne sahip olarak doğmazsa asla sonradan yetenek kazanamıyordu.

  Büyü çeşitliliği, genetiğin bağlantılı olduğu noktada anlamlıydı. Lina detaylıca incelediği verilerden anladığı kadarıyla çeşitli büyüler genetik olarak daha baskındı. Bazı büyülerse tam tersi, çekinik genetiğe sahipti. Eğer bu kitaptaki bilgilerden yola çıkarak sıralaması gerekirse herhangi bir büyü gücünün, büyü gücüne sahip olmayan sıradan genlere göre çekinik olduğunu rahatlıkla söyleyebilirdi. Yani büyü sahibi bir insan, sıradan bir insanla evlenirse çok yüksek ihtimalle çocuk sıradan olarak doğuyordu. Buna karşın çok nadir olmakla beraber iki sıradan insanın evliliğinden büyü gücüne sahip bir bebek doğabiliyordu. Fakat bu durumun örneği o kadar azdı ki milyarda bir görüldüğü bile söylenebilirdi.

  Büyüye sahip iki insan evlenirse, bu defa büyü genleri arasındaki çekinik - baskın ilişkisi ortaya çıkıyordu. Eğer doğru anladıysa az mana harcanan zihin yetenekleri, büyü genleri arasında en baskınıydı. Sonrasında doğayı etkileyen fenomenleri tetikleyen büyücüler geliyordu. Sonrasındaysa uzayı büken büyücüler... En nadiri onlar gibi görünüyordu ama değildi. En nadirleri soylu ailelerden çıkıyordu. Işığın soyu, Meldray Ayona'nın ailesi Anlielga Dükalığı gibi... Veya büyülü kılıç ustalığının ve kılıç enerjisi büyüsünün kullanıcısı, Chalien'in ailesi Gothares Dükalığı gibi... Soylu ailelerin büyü güçleri onlara özeldi ve çekinik oldukları için yalnızca bu soydan gelenler gücü elde etme şansını yakalıyorlardı. Peki bunların arasında en nadiri hangisiydi?

Katil Karakterin YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin