☾Hazan Yıldırım
Dün geceki görevde isminin Burçe olduğu kızı Atlasla gönderdikten sonra kıza saldırmaya çalışan adamları öylece bırakmamış,adamlarıma onları almasını söylemiştim.
7 saat önce
Burçe'ye yapılanların intikamını almak için içimde yanıp tutuşan öfkeyle hareket ediyordum. Bu adamlar, ona tecavüz etmeye çalışan canavarlardı ve onların cezasını vermek benim elimdeydi. İşkence odasına vardığımda, onların korkudan titreyen yüzlerini gördüm. Onları sıkıca bağladım ve odanın ortasına çektim. Soğuk, karanlık oda onların kaderinin şekilleneceği yerdi.
İlk adımda, derin bir nefes alıp su dolu kovayı hazırladım. Su, işkencemin ana unsuru olacaktı. Burce'nin yaşadığı dehşeti onlar da tatmalıydı. Kovayı doldururken, onların gözlerinde beliren korkuyu gördüm. Su dolu kovayı tam önlerine koyduğumda, yüzlerindeki dehşet artmıştı. İçimdeki öfke bir nebze olsun hafiflememişti, aksine daha da artmıştı.
Adamların başlarını sırasıyla suya bastırmaya başladım. Boğulma hissi, en dayanılmaz acılardan biriydi. Burce'nin nasıl boğulma hissiyle mücadele ettiğini düşündükçe, içimdeki intikam ateşi daha da alevleniyordu. Burçenin astımı vardı ve bu şerefsizler onun üzerine geldikçe uzak durun diye çırpınmış,nefes almakta zorluk çekiyordu.Bu yüzden işkence yöntemimi buna göre seçmiştim.İstemediği halde bir kadına 4 kişi birden yaklaşmaya cüret etmenin ne demek olduğunu gösterecektim.
Adamların çırpınışları, boğulma korkusunun bedenlerini nasıl sardığını gösteriyordu. Suya her bastırışımda, onların nefes almak için verdiği mücadeleyi izledim. Onların ciğerlerine dolan su, içlerindeki korkunun bir yansımasıydı.
Her bir boğulma anında, Burçe'nin yaşadıklarını onlara anlatır gibi oldum.Nasıl çaresiz kaldığını, nasıl nefes almak için mücadele ettiğini düşündükçe, içimdeki öfke daha da büyüyordu. Onların gözlerinde beliren çaresizlik, Burçe'nin yaşadığı dehşeti yansıtıyordu.
Sonunda, adamlar nefes almakta zorlanırken, ben de işkencemin son aşamasına gelmiştim. Onların bedenlerinde kalan son nefesi alırken, içimdeki intikam ateşi bir nebze olsun dinmişti. Ama bu, sadece bir başlangıçtı.Intikam almak için daha yapacak çok şeyim vardı. Bu adamların çırpınışları, sadece bir adımın sonuydu.
Ceketimin iç cebinden çıkardığım,bana özel zehrimle kaplanmış bıçağı elime aldım. Bıçağın keskin kenarı, ölümcül zehrin etkisiyle parıldıyordu. Bıçağın üzerine işlenmiş hilal şeklindeki ay simgesi, onu bana özel kılıyordu. Bu bıçak, benim en güvenilir silahım olmuştu ve şimdi, Burçe'nin intikamını almak için kullanılacaktı.
İlk adamın yanına yaklaştım. Gözlerindeki korku, yaklaşan ölümün farkındalığıyla birleşmişti. Bıçağı boğazına sapladığımda, zehrin etkisi hemen kendini göstermeye başladı. Bu zehir, diğerlerinden çok farklıydı. Kanına karışan zehir, önce damarlarında bir yanma hissi yaratıyordu. Bu yanma, sanki damarlarının içinde lav akıyormuş gibi hissettiriyordu.Daha sonra ciğerlerine işliyor,nefesini kesiyordu.Adamın gözlerinde beliren acı, zehrin etkisinin başladığını gösteriyordu.
İlk adamın bedeni, yavaşca kontrolünü kaybetmeye başladı. Zehir, sinir sistemine saldırarak, kaslarını felç ediyordu. Önce çırpınmaya başladı, ama bir süre sonra kasları tamamen kilitlendi. Nefes almakta zorlanıyor, ciğerleri yanıyordu. Zehir, iç organlarına yayılarak onları parçalıyor gibiydi. Gözlerindeki dehşet ve acı, zehrin ne kadar etkili olduğunu gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Intikam ve Aşk
RomanceBabasının ölümünün ardından tüm hayatı değişmiş olan Hazan Yıldırım artık güçsüz bir çocuk değildi.Hayatın onu sürüklediği tesiste eğitim almış,başarılı ajan olmuştu.Çok zorluklar yaşayan küçük Hazan,hayatın ona neden böyle davrandığını anlamak için...