☾
1 ay sonra...
Ekiple bulduklarımız karşısında hepimiz afallamış bir şekilde bir birimize bakıyorduk.Şirketteki son cinayetden 10 gün geçmişti.Ve biz GK görevini durdurup bunu araştırmaya başlamıştık.Ajanlardan biri ölmüştü.Öldürülmüştü.
Onun cesedini bulmamız 1 gün sürmüştü.Bir ormanda kafasından kurşunla vurulmuştu.Kurşun alnını delip,kafatasının diğer tarafına geçmişti.Bu vuruş şekli GK-e aitti.Kurbanına hayatta kalma şansı bile vermeden acımasız bir şekilde beynini dağıtırdı.Durduk yere ajanımızı öldürebilecek başka kimse yoktu.Bu yüzden katilin GK olduğu,şirket tarafından onaylandı.Çünkü bu ölümü üzerinde imzası varken gerçekleştirmişti.
Aslında biraz daha bilgi bulursak bu olayla kendim ilgilenmek istiyordum,benden başka kimsenin bilmesini istemiyordum.Bu yüzden biraz daha araştırma yaptıktan sonra ekipten bu işi bana saklamalarını isteyecektim.Çünkü babamın katilini bizzat kendim bulmalıydım.Bilgileri şu anlık kendime saklayacaktım,çünkü eğer üstler bunu öğrenirse GK-i yaşatmaz,hemen infaz emri verirlerdi.Ama ben onun öyle kolayca ölmesini istemiyordum.Onun için aklımda çok güzel planlarım vardı.Katile karşı olan nefret bana her şeyi yaptıracak güçdeydi.
☾
Taş adam ,yani, Alkanla odama giderken yeniden karşılaştık.Bu sefer saçları geçen sefer olduğu gibi kıvırcık değil,özenle taranmış ve düzdü.Üzerinde kremsi renklerde balıkçı yaka bir kazak ve siyah pantolon vardı.Bu halini çok sevmiştim.
"Geçen seferkinden daha iyi görünüyorsun."
Ne demiştim ben öyle,hayır hiç de iyi falan görünmüyordu.Yalandı.Gayet de yakışıklı bulmuştum.İkizler burcunun kararlılık seviyesi tartışmaya kapalıdır.
"Yakışıklılığına daha fazla yakışıklılık katmışsın diyorsun yani." yine üzerine egosunu takınarak gelmişti.
"Hayır,çirkinliğine hafif yakışıklılık katıp,normal insan gibi gözüküyorsun."
"Senin için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim."
Bana bunun kafasını dağıtmamam için bir sebep söyleyin!
Sade bir tişört ve eşofmanaltı giymiştim.Bunlarla çok da kötü gözükmüyordüm.Ayrıca ben her halimle güzeldim.
"Göz doktoru değilim,maalesef."
"Güzel olduğunu mu düşünmemi isterdin?" yüzündeki sahte sırıtışla daha çekilmez biri olmuştu.
"Senin düşünmene gerek yok,zaten öyleyim" diyerek göz devirdim.
"Özgüven mi,ego mu,kendini beğenme mi?"
"Her üçünden yeteri kadar var."
"Allah birinden verip,diğerinden alıyor derken haklılarmış." o bu sözleri söylerken ben de içimdeki siniri saklamaya çalışarak büyük bir başarı sergiliyordum.
"Sende de zekandan almış"
"Aynı şeyleri düşündüğümüze sevindim."dedi"Sen bir tek beni görünce mi yılana dönüyorsun?"
Artık dayanamayacağımı anladığım sırada Bora'nın sesini duydum.
"Yok,sadece kendi türlerine karşı böyle."
Alkanın da yılan olduğunu belirtmesi sırıtmama neden olmuştu.Bir dakika.Bu adam beni övdü mü,gömdü mü belli değil,gerizekalı.Ona ters bir bakış attım.
"Hazan seninle konuşmamız gerek onun için gelmiştim."
Bu sıradan Alkan kağıda bir şeyler yazıyordu.Onu umursamadan arkamı dönüp gittiğimde o kağıdı elime tutuşturdu.
"En son karşılaştığımız restoran,19:00"
Bu bana çıkma teklifi mi etti?Daha yeni kavga ettik,kafadan çatlak bu herhalde.Elime bir kağıt tutuşturmakla onun dediği yere köle gibi gidecek değildim.En azından kibarca sora bilirdi.Bu ne böyle ergen çocuklar gibi.Hiç romantik teklif değildi.Bu yüzden kağıdı buruşturup attım.
Çocuklarla konuştuktan sonra artık görev odağımızın kimler olacağını biliyorduk.Bu neyse ki aramızdan biri değil,üstlerden biriydi.Onlarla sadece önemli toplantılarda görüştüğümüz için kim olursa olsun onu öldürürken merhamet etmeme gerek kalmayacaktı.Şu anlık tek mutlu olabileceğim şey buydu.Bilgisayar ekranının başında sinsice güldüğümde Ceren aklımdan geçenleri anlamış gibi dedi
"Umarım o aklından onu yalnız nasıl öldüreceğini geçirmiyorsundur."
"Tam da onu düşünüyordum."
"Ne yani,bizsiz mi?" dediğinde ikimiz de kıkırdadık.
Kısa bir aradan sonra yeniden konuşmaya başladım.
"Bu görevin benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz."
"Bunu yalnız yaptığın,üstelik üstlere haber vermeden yaptığın anlaşıldığında bir daha görev almayacağını ve ya işten bile çıkarılabileceğini biliyorsun değil mi?
Ben biliyorum ve böyle bir şeye asla izin vermem!" derken Cerenin sesi kararlıydı."Sonuç ne olursa olsun.Zaten bu işe onun için dahil oldum ve çıkmam da onun için olursa benim için hiç problem olmaz."
"Ama bizim için olur.Kaç yıldır birlikteyiz,şimdi bunun için bizi bırakacak mısın?"
"Gerekirse evet.Sizi ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz.Lakin kendime verdiğim sözü tutmam gerek." sesim zayıf çıkmıştı tüm bu sözleri tek seferde söylerken.
Dedikten sonra dolan gözlerimle hemen odadan çıktım.Eğer katili bulursam ve işini bitirirsem onlarla bir daha aynı görev başında olamayacaktım.Ama bana yardım ettiklerini başkalarının bilmemesi için elimden geleni yapacak ve onların ceza almamasını sağlayacağımdan emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Intikam ve Aşk
RomanceBabasının ölümünün ardından tüm hayatı değişmiş olan Hazan Yıldırım artık güçsüz bir çocuk değildi.Hayatın onu sürüklediği tesiste eğitim almış,başarılı ajan olmuştu.Çok zorluklar yaşayan küçük Hazan,hayatın ona neden böyle davrandığını anlamak için...