"Biz Banu'yla konuşuyorduk. Seviyorduk birbirimizi." Duraksadığında devam etmesi gerektiğini hatırlatan bir işaret yaptım. Kısa sürede gözlerini kaçırdı ve ardından kısık bir sesle ekledi. "Seda'da beni seviyormuş." Eklediği bilgi kaşlarımı kaldırmama sebep oldu. Gözlerini benden bir kez daha kaçırdı. Yine duraksadı ve ardından konuştu. "Bana gelip söyledi, bende geri çevirmek istemedim. Güzel kız sonuçta." Kısık bir sesle kurduğu cümleye göz devirdiğimde devam ediyordu. "Banu bunu bilmesine rağmen benimle konuşuyormuş. İkiside birbirlerine benimle konuştuklarını söylemiyorlardı. O günde Banu beni konuşmamız gerek diyerek o sokağa çağırdı. İşte gittim. Dedi ben ayrılmak istiyorum. Vicdan azabı çekmeye başlamış Seda için. Biz orada tartışırken Seda geldi. Tartışmaya dahil oldu. Sonra o kargaşa da Banu'yu itti. Ve kafasını çarptı. Kanı görünce ben korktum kaçtım. Sonra ne oldu bilmiyorum."
Telaşla anlattıklarını dikkatle dinlemiştim. Mimiklerini ve jestlerini kaçırmamak adına mavi gözlerimi kısmıştım. Sessizce sordum ardından. "Bu kadar mı emin misin?" Hızla kafasını salladı. Kaşlarımı kaldırdım. "Aç kollarını." Bir anda kurduğum cümleyle kaşları çatıldı. "Ne?"
"Kollarını aç." Tedirgince kazağını sıyırdı. Elini tutup kendime çektim ve kollarına baktım. Tırnak izleri vardı. Kesinlikle bir arbede olduğu açıktı. Ama birde Seda'dan dinlemek istiyorum.
Masadan kalktım ve sorgu odasından çıktım. İçeri Demir girdi ve kelepçeyle onu çıkardı. Leonlar'ın yanına gittim. Sude dikkatle bize bakarken, Leon gözlerini kısmış ve düşünüyordu.
"Seda'yı almaya gidiyorum." Kurduğum cümle ile Leon'a döndüğümde o da bana bakmıştı. Hafifçe başını salladı ve mırıldandı. "Tamam bende seninle geliyorum." Başımı eğdiğimde birlikte harekete geçmiştik. Ana salona geçip masanın üzerinden silahımı aldığımda o da aynısını yapmıştı. Ardından ikimizde ceketlerimizi üzerimize geçirmiş ve bürodan çıkmıştık. Kapının önünde ki arabasına binmiş ve yarım saat ardından bara gelmiştik.
Kapıda ki güvenliklere kimliğimizi göstererek içeri girdiğimizde yine barmen çocuğa ilerlemiştim. Artık bana alışmış olan barmen başını eğdi ve mırıldandı. "Hoş geldiniz."
"Seda?" Doğruca sorduğumda beni yanıtlamakta gecikmemişti. "Patronun odasında, dün işe gelmedi de o konuda konuşuyorlar her halde." Onu onaylamış ve merdivenlere yönelmiştim. Geldiğimiz kapının önünde iki adet koruma vardı. Onlara attığım ters bakışlarla sordum. "Seda içeride mi?"
"Evet de siz kimsiniz?" Şüpheli sesiyle bana ve Leon'a bakarak sorduğunda sabırsızca yanıtladım. "Polis, aç kapıyı." Gözleri birbirini bulan ikili ile öfkelenmem kaçınılmazdı. Sesim yükselirken sertçe konuştum bu defa. "Alo, polis diyorum!" Sert ikazımla yanımda ki Leon bana dönmüş ve gözlerini kısarak mırıldanmıştı. "Biraz sakin ol lütfen ."
"Özür dilerim baş komiserim." Kısık bir sesle konuştuğumda sonunda korumalarda kapıyı tıklatmış ve aralamıştı. Bir şeyler söyledikten sonra bizi içeri aldı. Seda ayakta dikilmiş dururken gözleri hafifçe büyümüştü.
"Tekrar hoş geldin polis hanım." Patron bama bakarak konuştuğunda boş muhabbete vaktim olmadığını belirtircesine konuştum. "Biz Seda'yı alıp gideceğiz."
"Bir sorun mu var?" Diye kaşlarını çatarak sordu patron. Ona döndüm susması gerektiğini belli eden bir bakış attım. Bunu ikiletmediğinde Seda'yı da alarak çıkmıştık. Kısa sürede büroya geldiğimizde kızı doğruca sorgu odasına almıştık. Sorguya yine ben girmiştim.
Karşısınadaki sandalyeye oturdum ve boğazımı temizledim. Böylece bakışları beni bulmuştu. Oldukça tedirginlik dolu gözlerine bende gözlerimi kısarak baktım. "O gün bardan çıktıktan sonra ne olduğunu tekrar ve bu sefer gerçekten dürüst bir şekilde anlatmanı istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asena | Maviler
Novela JuvenilElinde ki silahı kaldırıp namlusu ile saçımdan dökülen tutamları zarifçe yüzümden çekip kulağımın arkasına gönderdi. Namlu şakağımdan başlayıp yine aynı zariflik ile çeneme indi. Leon Rose o kadar mükemmeldi ki bu can alan silah ile bile zarifliğin...