Başımı salıncağın arka kısmına yasladım. Gözlerinin içine baktım. Derin bir nefes aldım. Mavilerinden geçen büyük endişe ile konuşmaya başladım.
"Ben 2 yaşındayken babam öldü. Kalp krizi. 5-6 yaşlarında iken -tam hatırlamıyorum- annem Serkan denen adam ile evlendi." Adını söylemenin zorluğu ile gözlerine daha dikkatli baktım. Derin bir nefes daha çektim. Maviler bana yetiyordu. "Annem çoğunlukla işte olurdu. Hep yoğundu. Ben de evde yalnız olurdum işte. Aslında bir komşumuz vardı. Eve gelir yemeğimi yedirir giderdi. İhtiyacımı sorardı. Ama sonunda yine o adam eve gelirdi."
Gözümün önüne anılarım dizildi. Kar küresi, iğrenç melodi. O çok sevdiğim lacivert yorganım.
"Önce içeride biraz oyalanırdı. Ondan çekindiğim için odamda takılırdım. Bir gün odama girdi. Elinde bir kutu vardı. Böyle süslü, renkli. Kocaman gülümsedi. O an o gülüşte ki iğrençliği göremedim. 'Sana bir hediye aldım kızım' dedi. Seslenişi beni rahatsız etsede gülümsemiştim. Yatakta yanıma oturdu. Kutuyu açtı falan. Kar küresi vardı içinde."
Sesimin titrediğini fark ettim son cümlemde. Leon garip bakıyordu. Tarif edemiyordum. Ama bir çok duygu geçiyordu.
"İşte görünce sevinmiştim baya. Çalıştırıp bana uzattı. Kulağıma dolan melodi, havada uçuşan beyaz şeyler ve içinde dönen o figür. Şok ve mutluluk ile baktığım kar küresini arkasında ki küçük masaya bırakmıştı. Sonra bana bakıp elini belime koyduğunu hatırlıyorum. 'Teşekkür öpücüğü?'. Bu cümleyi kurduğunda utansamda o şerefsizi mutlu etmek için bunu yapmıştım. Sonra-" Nefesimin hızlandığını Leon'un koluma dokunması ile fark edebilmiştim.
"Asena sakin ol." Konuşmamı kestiğinde derin bir nefes aldım. Endişe dolu gözlerini hafifçe kısmıştı. "Anlatma. O kadar anlatma." Acı çeker gibi konuştu.
"H-her neyse. 13 yaşıma kadar bana her gün dokundu. Dokunmakla kalmadı o... O çok ileri gitti." Leon'un gözlerini kaçırdığını gördüm. Yaslandığım yerden doğrulup yüzünü avuçlarım içine alıp kendime çevirdim. Mavileri beni bulurken konuştum. "Kaçma Leon. İhtiyacım var. Sana ihtiyacım var. Gözlerin bana tekrar huzurumu hissettiriyor. Unuttuğum o güveni sende buldum. Onlara ihtiyacım var. Her şeyimi al. Onları bırak bana."
Şaşkınca baktı. Şaşırmıştı. Benim için böyle önemli olması ve benimde bunları itiraf etmem beklemediği bir şeydi belli. Ama gerçeklerde bunlardı.
"Merak etme. Tecavüz etmedi. Ama çok kenarından döndü. Anneme söyledim 13 yaşındayken. Biraz hırpaladı. Ve hemen yapması gerekeni yaptı. Mahkeme bir yıl sürdü. Sonunda on bir yıl ceza aldı. 14 yaşım en mutlu yaşımdı. Ama yine yıkıldım. Bir yıl sonra annem öldürüldü." Kalbim öyle bir sıkılmıştı ki. Tarifi imkânsızdı. Hıçkırdım.
"Onu Serkan öldürmüş. Ben katilinin ceza yattığını düşünürken birden karşıma çıkıp annemin katilinin kendisi olduğunu söyledi. Ben hâlâ nasıl yaşamaya çabaladığımı anlamıyorum Leon. Ben bunları kriz geçirmeden nasıl anlatıp, düşündüğümü de anlamıyorum. Alıştım sandım bir an. Çok korktum. Ama alışmamıştım aslında. Sen gelmiştin. Beni bırakırsan seni öldürürüm baş komiser."
Kısık sesim ile cümlemi bitirdim. Ellerim hâlâ kirli sakallarının üzerindeydi. Gözlerinin parladığını gördüm. Hemen kaşlarım çatıldı. "Eğer benim için bir damla yaş dökersen. Seni yine öldürürüm." Başımı hafifçe eğdim. Onay bekliyordum. Söz bekliyordum.
Beni yavaşça kendine çekti. Ellerim boynuna dolanırken onun ellerini belimde hissettim. Sanki dokunuşları silmek istiyor gibi gezdirdi ellerini. Kulağımın altını öptü. "Seni seviyorum. Seni çok seviyorum Asena. Her şeyi bırakırım. Seni bırakamam. Özür dilerim ben çok özür dilerim." Hararetli sesi ile gözlerimi sımsıkı yumup kollarımı daha da doladım ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asena | Maviler
Novela JuvenilElinde ki silahı kaldırıp namlusu ile saçımdan dökülen tutamları zarifçe yüzümden çekip kulağımın arkasına gönderdi. Namlu şakağımdan başlayıp yine aynı zariflik ile çeneme indi. Leon Rose o kadar mükemmeldi ki bu can alan silah ile bile zarifliğin...