Bürodan içeri girdiğimde beni yine tüm neşesiyle karşılayan Sude olmuştu. "Günaydın komiserim." Derin bir nefes alıp Sude'nin yanına yerleştim. "Günaydın."
"Bugün tutuklama için şu Burak denen adamın evine gideceğiz."
"Tamam ne zaman?"
"Baş komiserim gelince." Ah Leon bey demek yine geç geldi ve ben yine şaşırmadım... Dosyaları okurken kısa süre sonra kapı aralanmış ve kulağımıza neşeyle bir şarkı mırıldanan Leon'un sesi dolmuştu.
"Küçük civcivim
Güzel kızım
Dünyam benim."Sude ve Demir ona bakarak gülümserken o şarkıyı mırıldanarak yerine oturdu.
"Bunun adı aşksa eğer
Bu aşk yalnızca sana değer."Boğazımı temizlediğim de şarkıyı bırakıp gülümseyerek bana baktı. "Baş komiserim tutuklama için çıkmamız gerek."
"Ah tabi, iş." Dedi ve oturduğu yerden tekrar kalktı. Arabasına binip adrese geldiğimizde bana baktı ve arabadan indi. Sürekli bana bakıyor ve gülümsüyordu. Oldukça garip bir adamdı. Bende başımı iki yana sallayarak peşinden indim. Evin kapısını çaldığımızda bir kaç saniye sonra açıldı. "Buyrun."
"Bizimle emniyete gelmeniz gerek beyefendi." Derken Leon polis kimliğinide göstermişti. "Sebep?"
"Cinayet." Dedim gözlerimi kısarak adam şaşırdı sonra da evden çıktı. Arabaya binip tekrar büroya geldiğimizde bu sefer sorguya ben girmemiştim. Daha doğrusu girememiştim... Sorgu bittikten sonra ufak tefek bir kaç işi daha hallettik. Saat geç olduğun da motoruma bindim ve eve gittim.
Kapının arasında ki notu alıp okumadan içeri girdim. Kapıyı kilitledim. Artık bu olaya alışmıştım sanırım. Beni karşılayan köpeğimin başını okşadım ve kendi kendime mırıldandım. "Kim bu Lucifer? Tam olarak ne istiyor?" Elimde ki kağıdı açtım ve sorumun cevabını aldım. Ama fazla can yakan bir şekilde.
Anneni öldürdüğüm gibi seni de öldürüeceğim komiser.
Okuduğum ile kalbim hızlanırken olayı kavramaya çalıştım. Annemi öldürmek? Ama onların katilleri yakalanmıştı. Gözümün önünden sırayla annemle anılarım, onun ölümünü öğrenmem, cenazesi ve mahkemesi geçti. Nefes alış verişim tıkanırken kendimi duvara yasladım.
"Hayır...onlar yakalandı" Kendi kendime konuşurken anılar başa sarıp durdu. Yere çöküp ellerimi yüzüme çıkardım. Sakin olmaya çalışıyordum fakat buna çabaladıkça iş daha da kötüye gidiyordu. Nefes alışım daha zorlaştığında bu sefer ellerim boğazıma gitti. Acı ile kendimi yırttım. Tüm suratım ve boğazım acıdan yanıyordu. Suratım da hissettiğim ıslaklığın kan mı yoksa göz yaşımı olduğunu ayırt edemiyordum. Lucifer'ın havlamaları eşliğinde gözlerim kararmıştı.
•
Gözlerim aralandığında başımda ki silüet ile elim masanın üzerinde ki silaha kaydı ve hızla kavradım.
"Hişt sakin ol." Görüşüm netleştiğin de bu kişinin komşum olduğunu gördüm. Yerimden doğruldum. "Sizin burada ne işiniz var?"
"Köpeğin havlayarak bizim bahçeye geldi. Senin evde olduğunu biliyordum motorun öndeydi. Gelim bakayım dedim bayılmıştın. Yüzünde ve boğazında çizikler vardı."
"Ah teşekkür ederim. Gidebilirsiniz." Kadını bir nevi kovduğumda başını salladı ve evden çıktı. Evimde yabancı sevmiyordum. Yerimden kalktım ve kamera kayıtlarını izledim. Bu sefer başka bir çocuk bırakmıştı notu. Bu akşam yine bana uyku yoktu. Bende oturup dizi izledim. Hava aydınlanmaya başladığında bir duşa girdim ve yemek yiyip evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asena | Maviler
Novela JuvenilElinde ki silahı kaldırıp namlusu ile saçımdan dökülen tutamları zarifçe yüzümden çekip kulağımın arkasına gönderdi. Namlu şakağımdan başlayıp yine aynı zariflik ile çeneme indi. Leon Rose o kadar mükemmeldi ki bu can alan silah ile bile zarifliğin...